insanı çileden çıkarır ama iyi davranmak zorundasındır aksi halde giidp
freedom bana böyle dedi derse yandık bütün aile ve misafirlerin o kötü bakışlrı ile karşı karşıya kalırısınız. dua edersin az kurcalasın sıkılsın defolup gitsin diye ama nafile beklesin beklersin ama gitmez.
kurulma işleminden sonra yüzsüz misafir çocuğu faruk her yeri karıştırır*. ardından annenin ikram ettiği keki böreği döke saça yer, meyve suyunu klavyeye döker, yediği tabağı kaldırmaz, bilgisayarın başından kalkmaz. Artık ev sahibi çocuk için bir onur meselesi olmuştur onu bilgisayar başından kaldırmak. Hırs yapılır, türlü hilelere ve cinliklere başvurulur, ihaleye fesat karıştırılır ama nafile. yüzsüz misafir çocuk kalkmamaktadır. ev sahibi çocuk pes etmiştir artık. tam o anda bir ses duyulur ''Faruuuk, hadi annenler gidiyo evladım''. işte bu ses kızgın kumlardan serin sulara atlarken denize giren manken kızların sesi gibidir. faruk asık suratı ve çatık cin ali kaşlarıyla evi terkeder. bilgisayar artık özgürdür. ama bilgisayar aynı bilgisayardır. boşuna hırs ve sinir harbi yapıldığı anlaşılır. aynı monotonlukla devam edilir.
söz konusu misafir çocuğunun yaşıyla ters orantılı olarak büyük sorunlara yol açabilecek durumdur. bu durumda 6-12 yaş grubu misafir çocukları en büyük tehlikeyi arz etmektedir.
önce odanızın kapısında yüzünde çekingen bir gülümsemeyle* belirir söz konusu velet. bir süre sonra annesiyle birlikte başınıza ekşir.annesiden "abisi bizimkinin oynayabileceği bi oyun falan var mı ? bak bizim evimizde de bilgisayar var bu afacan bütün gün karşısında" şeklinde sonun başlangıcının habercisi olan kısa bir lakırtı duyulur. "ya ben de meşgulum biraz" falan şeklinde durum kotarılmaya çalışılır ancak anne çoktan pis veledini sizin başınıza bırakıp salona, dedikodu yapmaya dönmüştür bile. aynı şekilde küçük canavar da bilgisayarın başına geçmiş klavye ve mousea hunharca darbeler indirmeye başlamıştır.
bu küçük canavarın dikkatini dağıtıp kısa bir süre içinde bilgisayarın başından kaldıramazsanız ilerliye dakikalarda yükselen sinir katsayınız nedeniyle kontrolden çıkıp okkalı bir tokatla sorunu kanlı bir şekilde çözebilirsiniz.**
-abi alaaddini açsana oyniyim.
(30dk sonra)
+aaaaa, bak bilgisayar çok ısınmış, hadi kalk da dinlendirelim biraz.
-peki abi.
şimdiki misafir çocukları:
-ya bu bilgisayarda oblivion var mı?
+sen nerden biliyon len onu?
-ohhhooo bitirdim bile. bak şurdan git süper bi kılıç var orda.
+yok ya. bak monitör ısınmış hadi gel içeri geçelim. (yer mi, yemez tabi)
-ben yuutuba bakacam biraz.
+iyi peki. (kotanın anasını belleyecem desene)
bilgisayar modemi fişten çıkarılmak suretiyle kolayca etkisizleştirilecek durum.o kalkar,siz oturursunuz.o gittikten sonra modemi takarsınız.tekrar gelip kalk derse de istediğiniz gibi azarlama yetkisine sahipsiniz,çünkü bu defa anneniz başınıza dikilip kalk ordan demeyecektir.
çeşitli tekniklerle bertaraf edilen çocuk. misal; çocuğa eter koklatılarak bayılması sağlanır akabinde yatağa yatırılır soran olursa uyudu yavrucak denir. evet...
9 -10 yaşlarındaki misafir çocuğun bilgisayardaki porno filmleri bulmasıyla sonuçlanabilir. bide kız çocuğuysa.. düşman başına.
+annee bak osmancan abi ne izliyomuş.
-hassiktir. nerden buldun len onları velet, kapat çabuk ayıp..
+(kız çocuk ağlamaya başlar) ıaaaaaaaaaaaaaaaa, anneeeeee.
-(tesselliyle durumu kurtarma arasında)bak nuriyecim insanların özel şeyleri olabilir. onun için daha dikkatli olmak lazım tamam mı canım?
+çok ibnesin.!!
-hıı eet neyse. ben sims açiyim sana oynarsın dimi?
genelde misafir çocuklarıyla aynı yaşta olduğumdan, ve genelde oyunlarımız da ortak olduğundan, 'şş olum sen şurayı geçtin mi, bak şurda yaratık var dikkat et, benim bilgisayarda da o sorundan vardı, şu cd den şu programı yükle, hallolcak' türünden diyaloglara girerdik. o nedenle misafirleri dört gözle beklerdim. oyuncaklarıma duyduğum saygıyı onlar da duyardı, küçük çocuklu misafir ise pek gelmezdi, biz onlara giderdik.
sonuç olarak misafir çocuğun bilgisayara kurulması demek, benim için bilgisayarın daha da iyi olması demekti.
hepimiz paylaşmayı bildiğimizden paşa paşa oynardık, hatta sırayla tarife bile açardık,
örnek tarife şöyleydi:
ben dahil 3 kişiyiz,
oyun araba yarışıysa,3 yarıştan sonra sıra değişirdi.
oyun fps ise 3 kere öldükten sonra sıra değişirdi.
oyun strateji ise her savaştan sonra sıra değişirdi.
kimse de buna uymamazlık etmezdi.
velete uygun bir dille böyle bir tarife uygulandığını anlatabilirseniz, sorun yaşamazsınız.
ya bu tarife ya da hiç oynatmam deyin, azıcık mızmızlanacak sonra paşa paşa size uyacaktır.
denenmiştir.
çocuğun gelip bu bilgisayarda knigt online var mı demesi üzerine başlayan muhabbet sonunda çocuk vazgeçirtilir. içeri annesinin yanına gittiğinde, konuşan annesini devamlı dürtükleyip komik sorular sorması üzerine hadi git de abla sana bilgisayar açsın denilen çocuk,ailesini de arkasına alarak bilgisayar odasının kapısını tıklatır. şu oyunu açsana dediğinde hani sen içeri gitmiştin noldu denilir. deneme mayetinde.ancak ben oyun oynicam annem öle dedi yanıtı alınır. ve çocuk bir daha gidene kadar dönen sandalyenin üzerinden kalkmamak üzere bir yandan dönüp bir yandan takmayan bakışlarla oyun oynamaya başlamıştır bile...****
insanı çileden çıkaran 'gel beni boğ' demenin başka bi şeklidir.
sınavı olan xpolinomu çalışma programı yapmıs bilgisayarı kapatmıs odasına kapanmıs uslu uslu ders çalışmaktadır.anne söz vermiştir benim günüm var ama seni rahatsız etmeyiz diye. kapı çalar misafirlerin yanında bi tane de çocuk* vardır. önce annesiyle hanım sohbetlerini dinleyen bu çocuk sonralarında 'annee!!!ben oyun oynaacaaammm!!!' der ve herşey o zaman başlar.odama gelirler 'hadi xpolinomu ablan bilgisayardan bi oyun açsında oyna olmaz mı? aman da aman..'denir ve anne çocuktan kurtulmus olarak içeriye geri döner. oyun açılır,çocuk oynamaya başlar çok yorulmus olan bendeniz de biraz ara vermek ister,ancak bi çay içip gelene kadar herşey olmustur. masaüstü kendinden gecmiş değişik şarkılar çalmaktadır, neyse olay çocuk dövülmeden halledilir, bu sinirle bari başında duruyum da bişi yapamasın eşşek sıpası denilir ve odada ders çalışıyor süsü verilerek çocuk takip edilir,ama 'abla gügıla nası girioz?, oyun bulsana, yaa ben pazıl istiyom,..' sorularından bıkılıp içeri gidilir. tüm gün annelerin gün muhabbeti cekilir, çay servisi de çabasıdır.bi gunun heba olması uykusuz bi gece gecirmenize sebep olmus ama halen annenizce çocuğun size hiç bi zararı dokunmamıştır*.
deli gibi borca girerek aldığım laptop'umu oyuncak piyano yapmıştır bu afacan. bilimum tuşlara basmış, internete girmiştir. ben ortamda olmadığım için sonradan anlatılan olay taşikardiye sebep olmuş, çocuk "senin oyuncaklarını kırarım" tehdidiyle ortamdan uzaklaştırılmıştır. *
hiç bi şekilde cozum bulunamayan sorun. cocuk gelir oturur oyun acarsınız sıkılır sürekli yeni seyler sorar biraz da bilgisayardan anlıyorsa işiniz vardır. *
çocuğa alternatif yöntemler sayesinde oturtmazsınız. başlıca iki yöntem :
- çocuğa playstation yada xbox 360'ınızı açarsınız.
- Aniden fırlayan yaratık oyunlardan birini oynatırsınız.
çocuğu boğasın gelir ama annesi babası içeride olduğu için hiç bir şey yapamazsın çocuğa laf söylersin ama o onu anlayacak kapasitede değildir zaten. oturdu mu kalkmaz bilgisayarın başından, sürekli neler karıştırdığını merak edersin ve kontrol altında tutarsın. dövmek lazımdır o çocukları dövmek..
-nimue abla,sende oyun var mı oyun?
-yok canım. ben oyun oynamıyorum.
-benim bilgisayarımda bi sürü oyun var biliyo musun?
-aa ne kadar güzel,zaman geçiriyorsundur öyle işte.
-peki sen napıyosun bu bilgisayarla?
-ıı *ben mail yazıyorum,sınavlarıma çalışıyorum,film izliyorum işte. *
-*babam gibi yani. öyh.. *
-lan galba kurtuldum heyyooo,sözlüğü açiim ben bi.
-*nimue abla?
-Söyle canım?
-sende çizgi film var mı?
-*şey,bir iki tane olacaktı da nerde bilmiyorum. *
-ben bulurum sorun diil. * ben bunları izlicem.
-*tamam canım sen takıl.
bir süre sonra...
-bitti mi çizgi filmin canım?
-bitti,ama tekrar başlattım. Bi daha izlicem...
-*tamam canım,sen izle,ben de gidip piyano çaliim bari. ****
