eğer evdeki tek erkek babaysa, ana ve kızları olmak üzere hizmet etme misyonu üzerinize yüklendiyse mutfaktayken inceden kıllanma duygusunun insanın yüreğine oturduğu durumdur. bilgisayardaki bütün resimler akıldan geçirilir 'aa bilmemne ablaa sigara içiyoo aa sevgilisiyle resmi vaar vaar vaar' gibi sesler misafir çocuğunun sesinden beyninizde çınlanır. o an ki soğuk duş etkisi suratlardaki ifade falan aman deyim ben sağa.
bunun başka bir boyutu da misafir çocuğu takriben orta okul çağlarındaysa barbie sitelerinden p2p ortamlarına geçiş yaptığı önüne her geleni indirdiği evredir. shared dosyasında gaffur remixleri burhanın skeçleri kaybolan yılların dizi müziği selenanın resmi gibi ıvır zıvırları temizlemek çay bulaşıklarını yıkamak gibi misafir sonrası yapılan angarya bir iştir.
-abi alaaddini açsana oyniyim.
(30dk sonra)
+aaaaa, bak bilgisayar çok ısınmış, hadi kalk da dinlendirelim biraz.
-peki abi.
şimdiki misafir çocukları:
-ya bu bilgisayarda oblivion var mı?
+sen nerden biliyon len onu?
-ohhhooo bitirdim bile. bak şurdan git süper bi kılıç var orda.
+yok ya. bak monitör ısınmış hadi gel içeri geçelim. (yer mi, yemez tabi)
-ben yuutuba bakacam biraz.
+iyi peki. (kotanın anasını belleyecem desene)
bir kaç saatliğine dadılığını yaptığınız çocuğun, sizi zıvanadan çıkartmaya neden olabilecek davranışlarının başladığı andır.
-aa sizde bilgisayar mı var? noluur aç birgarip abla nolur nolur!
-aa ama açamam ki şimdi bozuk tamirciye verecez biz bunu.
denir ve çocuk bastırılır. ama biraz sonra dışarıdan gelen kardeşiniz çocuğun gözü önünde bilgisayarı açar.
çocuk gene başlar yalvarmaya.yalvarmaları duyan çocuğun annesi nihayet bir çocuğu olduğunu hatırlar ve kontrol etmeye gelir. çocuk annesine yalvarmaya başlar bu sefer. annenin bi derdi yok tabi çocuk burda bilgisayar başında oyalanacak kendi kafasını dinleyecek.
-hadi ablası biraz oynasın sende başında dur.
lan lan lan neyse... diye ses çıkarılamaz need for speedaçılır. çocuğa tuşların kullanılışı öğretilir.
anlamaz...
bir daha anlatılır.
çocuk ya şu tuşu sen tut der. ya sabır çekilip tuşa basılır.
çocuk ikide bir kaza yapar. pis pis sırıtır.
tam kızmaya başlayacakken çocuğun annesi belirir.
-naptı ablası oynayabiliyor mu benimki?
-hayır hanfendi çocuğunuz bi bok beceremiyor. beceremediği gibi tuşların içine sıçtı. çocuğunuz çok şımarık ve angut.al şunu başımdan be!
diyemedim tabi " hı hı" deyip gülümsemekle geçiştirdim.
çocuğa bir daha anlattım.
tamam dedi.
çocuk bu sefer ters yöne gitmeye başladı.söyledim" ters yöne gidiyorsun" dedim
"hayır sen bilmiyorsun doğru" dedi.
çocuğa iki tane çakmak istedim. ühü ühü.
sonra "çocuk lan bu masumcuk" dedim. tüm iyi niyetimle" başka oyun açayım mi internetten hem de" dedim
"hayır illa ben bu oyunu oynayacam bana başka araba seç" dedi.
araba seçtim. bu sefer rengini beğenmedi.
gene renk değiştirdik.
bak şurda şöyle yapacaksın dedim. tekrar anlattım.öyle yapmadı...
en sonunda çocuğu sandalyeden alıp fırlattım he he
değil tabi ki yapamadım elim varmadı .
"başka tuşlara basıp bilgisayarı bozdun nolcak şimdi çok pahalı bi de bu" dedim.
korkudan tırıs tırıs annesinin yanına gitti bi şey diyemedi. ahaha keşke baştan böyle yapsaymışım ama işte allah böyle sınıyor kulunu.
çeşitli tekniklerle bertaraf edilen çocuk. misal; çocuğa eter koklatılarak bayılması sağlanır akabinde yatağa yatırılır soran olursa uyudu yavrucak denir. evet...