minimal öykü denemeleri

entry198 galeri0
    123.
  1. git dedi. gittim. unutmuşken dön dedi. dönemedim.
    2 ...
  2. 122.
  3. +arkami dondum ve yavas yavas yurumeye basladim. bir an duracak oldum. agliyordum. arkami tekrar dondugumde ada da agliyordu. sebepsiz yere anlamazdin sarkisi calmaya basladi.

    -anam issiz adam lan bu!!
    0 ...
  4. 121.
  5. sönen şömineden kalan son külleri seyrediyordu hırçın kız. birden pencereden odaya dağılan beyaz bir ışığın parıltıları karıştı yüzünün donuklaşmış bakışlarıyla. hırçın kızın hırçın kalbi sızlıyordu hırçın atmacaların gökyüzündeki hırçın gösterisi sürerken...
    0 ...
  6. 120.
  7. deneme

    denemekten zarar gelmez diyen sen değil miydin? denedim diye suçlama beni!
    1 ...
  8. 119.
  9. Günler hızla birbirini kovalıyor, sonbahar yerini usulca kışa teslim ediyordu. Şehir garip bir değişim geçiriyordu. Yaprakların rengi değişiyor, yazlık kahveler teker teker kapanıyor, insanlar yaklaşan kış için hazırlık yapıyordu. Alışmaya ve uyum sağlamaya başlamıştım. Hatta birkaç yeni dost bile edinmiştim o barda. Tüm karmaşa dindikten sonra biralarımızı alır, şöminenin başına uzanır, alevleri seyreder, birbirimize hikayelerimizi anlatırdık. Çoğu abartılı ve gülünç hikayeler. Ben pek konuşmazdım, anlatacak pek bir şey yoktu hayatımda. Dinliyor ve içiyordum yalnızca, hiç durmadan içiyordum. Güzel günlerdi, amaçsız ve korkak bir avuç serseriydik ve hayat sonbahar yapraklarıyla kaplanmış uzun bir yoldu bizim için. Hiçbir şey için acele etmeye niyetimiz yoktu, o köhne barda deliler gibi çalışır, içer ve oturup beklerdik. Ara sıra çıkan kavgaları saymazsak her şey olması gerektiği gibiydi. Telaşsız, sakin, birbiri ardına duyulan harikulade notalar gibi.
    0 ...
  10. 118.
  11. (bkz: internet cafe)

    çok insan gelip gidiyordu bu aralar, kimi süreli açtırıyordu hesabını kimi süresiz, bazıları da üye girişi yapıyordu.
    küçük bir türkiye gibiydi sanki. fakirler, orta halliler, cafe sahibinden torpilliler.
    1 ...
  12. 117.
  13. aşk

    klişe yüklü insanlar toplanmış ağlıyorlardı.
    0 ...
  14. 116.
  15. başlık : sessizlik

    yavaşca karşıdan bana dogru geliyor. cok güzel, o kadar güzel ki bakarken birden gözlerini yere doğru kaçırıyorsun.bir insanın yürüyüşü bu kadar asil, elleri bu kadar narin olan biri daha gelmedi bana dogru.

    sinsice sokularak yanıma,kulağıma doğru :

    ''özledin mi beni'' dedi.

    sanki kulağımın etrafında kelebak uçuşuyor gibi hissettim. o an hiçbirşey düşünmüyordum.gözlerimi hafif kısarak gözlerinin içine baktım. kaşlarım hafif havaya kalktı, yavaşca ensesinden tutarak,

    .
    .
    .

    'defol'(!)dedim.
    0 ...
  16. 115.
  17. 114.
  18. minimal ne ki

    uzun olmasın, lafı da dolandırıp durma, kısacık olsun dediler.. ancak bu kadar yazabildim.
    0 ...
  19. 113.
  20. neye niyet neye kısmet
    lokantada yemeğine doğru uzandı ki polisten tokatı yedi.
    (bkz: 1 nisan tadında 1 mayıs)
    (bkz: şaka gibi)
    1 ...
  21. 112.
  22. super 8
    karşıt olarak düşünüldüğünde utanmakla gurur duymak arasındaki noktada; paralel olarak düşündüldüğünde düzlemdeki herhangi bir noktadaki, yüzeyi 1 santimetreden küçük tuvalet kağıdına çizilen portrenin sahibinin hangi götü temizlediği hakkında bile bir fikri yok, aynaya bakarken gurur duyuyor.
    0 ...
  23. 111.
  24. playstation
    döndü disk... küçüktü, büyüdü. masmavi oldu.
    0 ...
  25. 110.
  26. pişmanlık

    yaptıklarını düşündükçe midesine kramplar giriyordu. artık ömrünün sonuna kadar sırtında bu yükle yaşayacaktı. kimseler bilmemiş olsa bile,kendi vicdanına karşı utancı yeter de artardı .. kaldı ki bir bilen de vardı. vicdanıyla muhasebesinin yanında onun yüzüne de bakacak olmanın zulmu bekliyordu onu yarınlarda. aklının bir ucunda hep bu hatıra oldukça, en güzel haber bile onu sevindirmeye yetebilir miydi? mutsuzluk artık can yoldaşı olmuştu. ahh 15 dakika geriye dönebilmek için gelecek kaç senesini vermezdi!
    1 ...
  27. 109.
  28. develik

    bakkala gittim, bir paket maltepe aldim. yüz kağit verdim üstüne binlik bozuk parayla ödedi.
    1 ...
  29. 108.
  30. kilitlenme
    sana rağmen, seni sevmek elimde değildi. ishalken osturuğunu tutmak kadar paradoksal bir kilitlenmeydi bu. evet, kilitlenmeydi bunun adı. bile bile lades..
    0 ...
  31. 107.
  32. osbir
    fhmye göz ucuyla baktı, banyoya yollandı.
    3 ...
  33. 106.
  34. karikatür

    sınırlarını kendin çizdiğin, vatandaşlarını kendin belirlediğin fakat başkalarına beğendiremediğin ziyaretçi kabul etmeyen muhteşem bir ülke ve ülkesinin kralı olan genç bir adam...
    0 ...
  35. 105.
  36. 104.
  37. minimal öyküneyim dedi ama olmadı.

    bir daha da öykünmedi...!
    2 ...
  38. 103.
  39. eeee sonra....

    ondan sonrası muamma...
    0 ...
  40. 102.
  41. ondan sonra

    -ondan sonra, aldım hatunu...
    -evet abii, sonra..
    -anladın sen beni...
    1 ...
  42. 101.
  43. uyudu, uyandi, uyudu, bir daha uyanmadi.
    9 ...
  44. 100.
  45. lama.

    -oğlum duymadın galiba adam 3 metreden uçan sineği vurdu lan.
    -ne var lan ben o mesafede sineği zevkten uçururum.
    -hımm... başka neler yapabiliyosun?
    (biraz sonra, sürünün arasında bir ses duyulur)
    -cezmi'yi siktim lan!
    -yaa! hani söylemiycektin!
    seni aygır.
    mmh...
    0 ...
  46. 99.
  47. soğuk

    kar yağıyordu. ellerini ateşe yaklaştırdı, içini ısıttı...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük