kral dairesindeymişçesine konforlu hissetmektir. minibüsteki diğer bütün insanlardan ayrıcalıklı bir statünüz olur. kimseyle muhattap olmak zorunda kalmazsınız. ayrıca manzara ayaklarınızın altındadır.
minübüsü sahiplenmiş havasına girmenizi de sağlar.
minübüste ön koltukta oturmuşsunuzdur. şoför yolcu indirirken trafik polisi şoföre eliyle "bundan sonra azıcık ilerde indir, orası meclisin park çıkışı" diye işaret yapar siz de bir refleksle başınızla "tamam abi, eyvallah" derken yakalarsınız kendinizi...
aynı zamanda şoförü oyalama görevini üstlenmek anlamına gelir. zira şoförün muhabbete ihtiyacı vardır her zaman. şöyle ki:
- e anuğa koduumun temprası, caddeye öyle mi çıkılır şerefsiz! senin o koca gotünü... haksız mıyım şimdi abi?
+ ehe ehe, haklısın abi.
...
- bizim ahmet değil mi şu? çakaaal, hatun yapmış kendine
+ o galiba. ehe ehe (iç ses: lan ahmet kim, hatunu kim, sen kimsin)
boşsa oturulması tercih edilecek tek yerdir. ne para uzatma derdiniz olur, ne ayaktaki insanların çantaları kafanıza çarpar, ne de tıklım tıklım dolu olan minibüste yanınızdaki inecek diye ona yer verirsiniz.
yolu seyrederek (hele gideceğiniz yer uzaksa) rahat bir yolculuk yaparsınız.