insanda, bu cumleyi kurana muhakkak en az bir kere tecavüz edilmesini isteten başlık. böyle bir cümleyi kuran beyne sahip kişi, üzerinde ne olursa olsun en az bir en çok altı yüz defa tecavüze uğramalı ve bir daha cümle kurarken düşünmeli. tabii bu arada tam bir tecavüzcünün kollarının arasında sarsılırken terörün, bireysel terörün, şiddetin ne olduğu üzerine kafa da patlatmalı...inşalllaaaaaah...!!! (bkz: beddua)
biraz beyini olanın tecavüzleri araştırdığı zaman kurbanların o sokaklarda mini etekle dolaşanlar değil; kendi halinde sessiz sedasız olan kızlardan oluştuğunu anlardı. internette ufak bir arama sonunda kuzeni, üvey babası, kasabın çırağı, öğretmeni, imamı, hatta öz babası, öz abisi tarafından tecavüze uğrayan yüzlerce çocuk yaşta kızlar olduğunu görebilirsiniz.
ayrıca yine ufak bir aramayla tecavüz vakalarının göründüğü ülke ve şehirlere bakarsanız muhafazakarlık arttıkça tecavüz olaylarının arttığını görürsünüz. bir de tecavüze uğradığını söylemekten korkanları eklerseniz bu rakamlar katlanır. bu işin tek sorumlusu etekli kızlar ise o zaman iran'da hiç bir tecavüz olayının gerçekleşmemesi gerekirdi.
bu ülkede vitrindeki mankene, damacanaya, öz kızına tecavüz edenler, otobüste kadınları fordlayanlar varsa bu giyim kuşamla değil ahlaksızlıkla, şerefsizlikle, orospu çocuğu olmakla açıklanır.
bu tarz insan modeli ülkemizde ikiye ayrılır. birincisi kendini teşhir amacı güdmeyen özgür ruhlu kızlarımız. ikincisi tüm amacı kaşarlık olan, azgın kızlarımız demiyorum kadınlarımız. ikinci gruba herşey müstehaktır. kaşıntısı vardır bu tiplerin ama kaşıyan birisi çıkınca ağlarlar. riyakarlık ederler. birinci grup ise; henüz türkiyenin o kadarda çağdaş (tabi çağdaşlık bu değildir ama) bir ülke olmadığını anlayamamış arkadaşlardır. akılları bir karış havadadır. özgür ruh ayakları türk abazanlığına sökmez...
kurt kuzuya "ben seni yiycem ama önce iyi bir bahane arıyorum" demiş ya, bu başlık da insanda aynı çağrışımı yapıyor. Başlık sahibinin entry'si kendi kendini ihbar olarak kabul edilip, adli makamlara haber verilmelidir. Tıpta önleyici hekimlik denen bir olay olduğu gibi, emniyette de asayiş dairesi başkanlığı altında "önleyici hizmetler şube müdürlüğü" vardır. Psikiyatrların tedavi etmesi mümkün değilse, bu birim harekete geçip, potansiyel tecavüzcüyü yakın takibe almalıdır.
-bir, iki, üüüç tam dört tane minik etek, dayanamıyorum halil abi,
+sağ bacağında bi tane, topuğunda bi tane, kolunda da iki tane mini etek, ohş.
-ben tecavüz edicem şimdi, istersen gelaauğ.
+dört mini etek beni yeterince tahrik etmedi, tatmin olamam gibi geliyor bana. sen git ama ağlatma.
--spoiler--
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, o gün yürürlükte olan ve fahişeye tecavüz halinde üçte iki oranında indirimi öngören TCK'nın 438. maddesinin anayasaya aykırı oluşu nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesi'nde dava açar.
Anayasa Mahkemesi'nin 7 üyesi "Fahişeye tecavüz halinde üçte iki oranında indirim yapılması gerekir; çünkü fahişeler iffetsizdir.." diye görüş bildirir.
4 üye ise "Fahişeye tecavüz halinde indirim yapılması, eşitlik ilkesine aykırıdır.." der..
Ve sonuçta Anayasa Mahkemesi 4'e karşı 7 oyla talebi reddeder.
Sayın Sezer özetle ve 'mealen' diyor ki: "Diyelim ki A, fahişelik yapan B'ye tecavüz etti. Aynı gün bu kez C, fahişelik yapmayan D'ye tecavüz etti. Bu durumda C'ye 7 yıl; A'ya ise üçte iki oranında indirim yapılarak 2 yıl 4 ay ceza verilmelidir.."
Sezer, gerekçe olarak yine özetle ve mealen şöyle diyor: "Çünkü fahişe kadın, fuhşu meslek edinmiş olduğundan iffetsizdir. iffetsiz olan bir kadın diğer kadınlarla yasa önünde eşit sayılamaz."
amacım kimseye saldırmak değil. anlatmaya çalıştığım bu ülkede anayasa mahkemesi başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı yapmış sayın ahmet necdet sezer bile iffetsiz kadınların tecavüze uğramasını kusurluluğu azaltan bir sebep olarak görebiliyorsa, bu ülkede hukuk felsefesi ve hukuk sosyolojisi'nin anlaşılmadığını net olarak söyleyebiliriz.
her insan istediğini giyer kişi seviyordur. tecavüz edilsin diye giymiyordur heralde. bir tecavüzcü nasıl bir zihniyetle masum gösterilmeye çalışılır onun suçunu hafifletecek hiç bir neden yoktur.