mini etek giymiş ve bir zaman sonra çevrenin bakışlarından rahatsız olan hatunun, mini eteğin bounu uzatma çabalarıdır. işe yaradığı görülmemiştir çünkü kot kumaşı esnek değildir.
sibel can tarafından magazin literatürüne katılmış eylem.
kendileri, zat-ı alî'ler, konserlerinin birinde sürekli bir şekilde bu eylemi gerçekledi.
diyeceksiniz yaaa'hu?
yahu'su: hanfendimiz, eteğini aşağı doğru değil, yukarı doğru çekiştiriyordu.
balina severler* olarak biz bu durumdan hoşnuttuk, fakat çocuğu olan bir kadına yakışıyor mu? orası meçhul.
onun modeli oyle cekistirme dedirten hadise.. Rahatsız oluosan niye giyiyosun giyiceksen de bırak modeli neyse o sekilde dursun zorla giydirmediler ya..
hayatın anlamının çözüldüğü andır mini eteğini çekiştiren birini izlemek... hem yakıştığını düşünmek, hem de atraftaki meraklı bakışlardan çekinmektir. kimliğimizi başkalarının gözünden de görerek yaşamak istediğimizi kanıtlar belki de. uyum sağlamakla ben olmak arasındaki ince bir çizgi gibidir eteğin boyu, halbuki çekiştirdikçe uzamaz o etek, değişmez başkalarının gözündeki ben..
(bkz: sex appeal) ini gösterip göstermemekte kararsız kalmış gibi görünse de, orasını burasını çekiştirip dikkat çekmeye çalışan veya minisinin esneme katsayısını tespit etmeye çalışan yurdumun güzel bacaklı kızlarının hepsine yakıştıracağım "mini atraksiyon" veya "atraksiyonlar silsilesi". (bkz: sapık yazar modeli)