günümüzde türk insanında doğuda olan terör eylemleri ve ülkelerarası sürtüşmelerde parlayan bir duygudur.lakin her daim sahip olunması gereken bir duygudur.
zamanla aşındırılarak ve asıl kavramından soyundurularak, kendi ırkından başka ırka tahammül edemez duruma gelmiş bir "atatürk ilkesidir". seviye o kadar düşmüştür ki olay buralara gelmiştir. (bkz: ya hepsin ya hic ya turksun ya pic)
Türk'ün türk'e türklük propagandası yapmasıdır günümüzde bazı kitlelerin algıladığı milliyetçilikten. olması gereken atatürk milliyetçiliğidir , atatürk'ün gösterdiği hedefe yürümektir ulus olmaktır kanımca...
sanıldığı gibi yalnızca sağ düşünceye ait olmayan kavramdır. vatanını ve milletini seven herkes ister sağcı olsun, ister solcu milliyetçidir. ama tabii burada kast edilen atatürk milliyetçiliğidir. Mevzu bahis faşizm ve türevleriyse onu sahiplenecek daha başka çevreler olabilir.
Ülkemizdeki oluşumlara bakıldığında , ulusalcılık ile karıştırılan bir kavramdır . Milliyetçilik Türk - islam sentezi
gerçekleştirmeye çalışan , ülkücü gelenekten gelen ve laiklik , demokrasi gibi konularda tavizkar davranabilen bir anlayıştır. Ülkemizdeki milliyetçiler 68 kuşağı sol görüşlü ve sosyalist insanlara karşı amerikan'ın anti-komünist ve kapitalist sistem dayatmalarının militanları olma görevini üstlenmişlerdir . Bu bakımdan hiç biri ne anti-emperyalisttir ne de laiklik ve cumhuriyetin nitelikleri konusunda Atatürkçü gelenekten gelen , AMERiKAN , Avrupa ve arap emperyalizmine karşı olan ulusalcılar kadar tutarlı , sert ve tavizden uzak bir zihniyettedirler. Ve hatta aralarında faşizme kucak açmış " Tanrı Türk'ü korusun !" sloganıyla ve Hüseyin Nihal Atsıznasyonel sosyalizminin propagandalarıyla ülke demokrasisine Atatürkçülük adı altında darbeler yoluyla müdahale etmişler ve yurttaşların dini özgürlüklerine laiklik adı altında hristiyan misyonerlerine karşı savaş açan ve onların boğazını kesen akılsızlar ve Türk kimliğini bir etnik kültür savaşımına sokacak derecede kafatası avcısı olmuş ve bu uğurda yıllardır ülkemizde yaşayan aydın , demokrat , Atatürkçü gazatecileri katlederek kontrgerilla ya da derin devlet adı altında terörist oluşumlara sebep olmuş siyasi bir akımdır .
günümüz avrupa'sında yükselen siyasi görüş. avustura örneğinin ardından fransa ve iskoçya'da da sosyalist/işçi partilerinin gerilemesi geleceğe daha sağ-liberal bakılması gerektiğini gösteriyor.
1-Günümüzde geleceğin filizleriyle tohumlanmış demokratik milliyetçilik, eşitlikçidir, adaletçidir, laiktir, kendine gösterilmesini istediği saygıyı öteki kimliklere de gösterir, savaşa ve sömürüye karşıdır.
2-Günümüzde geçmişin kanlı mirasıyla lekelenmiş faşist milliyetçilik, kendini öteki kimliklerden üstün görür, ayrılıkçıdır, ümmetçidir, saldırgandır, sömürüden yanadır.
odtü tarih topluluğu tarafından düzenlenecek olan öğrenci kongresinin konusudur. aşağıda duyuruyu copy-paste yaptım ilgilenenlar bi baksın. ben şahsen bizzat ve kendim olarak bildiri sunmayı düşünüyorum.
‘ders: tarih, konu: milliyetçilik(ler)’ öğrenci kongresi, 16 – 17 – 18 mayıs 2007 tarihlerinde odtü mimarlık amfisi’nde gerçekleşecektir. tarihle ilgilenen genç arkadaşların bilgilerini ve fikirlerini paylaşabilecekleri, tartışma olanağı bulabilecekleri bir ortam yaratma amacında olan etkinliğimize tema olarak seçtiğimiz “milliyetçilik”i tarihsel geçmişi, genel/yerel özellikleri ile mercek altına alıyoruz.
odtü tarih topluluğu’nun düzenlediği kongreye şehir dışından bildirili ya da bildirisiz katılacak tüm arkadaşlarımızın konaklama ve öğle yemeği masrafları tarafımızdan karşılanacaktır. bu durum, ankara içinden katılacak arkadaşlarımız için öğle yemeğinde geçerli olup, konaklama için geçerli değildir. bildiri özetlerinin gönderme son tarihi 6 nisan 2007; tam metinlerin gönderme son tarihi ise, 27 nisan 2007 olarak belirlenmiştir. kongreye tüm bölümlerden lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri katılabilir. sunum özetleri 200 – 250 kelime arasında olmalı ve anahtar sözcükler belirlenmelidir. sunum özetleri ve iletişim için aşağıdaki elektronik posta adresi ve telefonlar kullanılabilir. yukarıda belirtilen konu dışındaki bildiriler de dikkate alınacaktır.
iletişim:
e – posta: tarihtoplulugu2007@yahoo.com
toplumun 'kendini milliyetçi hissetme' oranı yüzde 21.2 oranında artmıştır; yüzeysel; mental mastürbatif 'hiçicraatlara' yol açma riski yüksektir bunun... zaten tembel olan toplumu 'nefretli-saldırgan tembel' yapma riski vardır; herşeyi kendimiz için 'yaşayıp' yaptığımız malumumuz olsa gerek...
bazı kavramlar için insanlar ölüyor öldürüyor. vatanseverlik ve milliyetçilik arasındaki fark iyice anlaşılmalı. çünkü milliyetçilik geç millet olmuş toplumların hastalığıdır. biz hasta değiliz çünkü tarihin en eski milletiyiz.
insanların fıtratında yani yaratılışında bulunan, ancak dışa vurulduğunda ırkçılığa dönüşebilen şey. yani en azından bence öyle. her insan ait olduğu millete sahip çıkar, ama onu anlamsızca yüceltmeye çalışırsa o zaman farkında olmadan ırkçı olur. şimdi ırkçılara milliyetçi deniliyor..
feodalizmin tasfiyesi ve ulusal pazar ile birlikte 18-19. yüzyıllarda ortaya çıkmış bir kavramdır.
günümüzde ise, 'küreselleşme' saldırısı ile birlikte, varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği tartışmalı hale gelmiştir.
her ne kadar 'küreselleşme' filan diye yaygara yapılsa da, bütün devletler halen 'ulusal çıkar'ı temel alarak politika yürütmektedir.
'küreselleşiyoruz' diyerek gelişmiş devletler kendi ulusal devletlerini çözüyor değillerdir, ancak bu yönde birçok ülkeye telkinde bulundukları açıktır.
günümüz itibariyle, ulusal devletini koruyan, çıkarlarına sahip çıkan, diğer ülkelerle ilişkilerini 'mütekabiliyet' esasına göre yürüten bir milliyetçilik yanlış bir davranış değildir. hiç kuşkusuz bu milliyetçilik, öncelikle 'yurtta sulh, cihanda sulh' diyen, kafatasçılık yapmayan, başka bir ulusu aşağılama üzerinden değil, kendi ulusunu sevme üzerinden giden bir milliyetçiliktir.
x milletinin y milletine, y milletinin kendini x milletinden sayması "hakkını" vermesiyle aklanamayacak düşünce biçimidir. milliyetçiliğin dinamiklerini yugoslavya örneğinden yola çıkarak ele almak, ondan sonra bölünmeyiz böldürmeyiz edebiyatı yapmak lazımdır.
milliyetçilik genel anlamda bir çıkmazdır. insanların ve halkların kardeşliğine inanmayan ve kendi uluslarının diğer uluslardan daha üstün olduğunu savunan herkes milliyetçidir.
ülkemizin de en büyük sorunlarından birisidir. ülkede işlenen birçok aydın cinayeti, bu çıkmaz düşünceler yüzünden gerçekleştirilmiştir. ne varki hemen hemen hepsinin de faili bulunamamıştır. türkiye devletinin de milliyetçi bir yapıda olduğunu anımsarsak neden cinayetlerin faili mechul kaldığını da akıl edebiliriz.
sadece ülkemizde değil dünyada da büyük bir çıkmazdır milliyetçilik. dünyada ki tüm soykırımlar milliyetçilik kısvesi altında işlenmiştir.
milliyetçilik bir zehirdir. zehiri herkes vücudundan atmalıdır onun yerine;
demokrasi nin hüküm sürdüğü bir türkiye yi arzu etmeliyiz, mücadelesini vermeliyiz.
