milliyetçilik faşistlik değildir milliyetçiin en güzel şekli Atatürk milliyetçiliğidir.Aşırı derecede milliyetçilik yüzünden 1939-1945 yılları arasında neler oldu hatırlatırım.
milliyetçileri, "her kürdü terörist belliyorsunuz" diyenler aslında farkında olmadan bunu kendileri yapıyordur.
dedik ya milliyetçilik vatanını sevmektir, onun üstünde yaşayan herkesi. onu bölmeye çalışanlardan nefret etmektir.
şimdi milliyetçilere, koskoca bir ırkı sevmiyor demek aslında o koskoca ırkın tamamına ülkeyi bölmeye çalışıyor demektir. işte bazı kıskanç insanların düştüğü yanılgı buradadır.
belli bir yaştan sonra kurtulması zorlaşan sürekli psikolojik bunalım hali. Sanayi devriminden sonra baş göstermeye başlamıştır. Pek çok düşünüre göre 30 ila 50 yıl içinde yok olma aşamasına gelmesi kuvvetle muhtemeldir. *
Milliyetçilik veya Ulusçuluk, kendilerini birleştiren dil, din, tarih veya kültür bağlarından bir üstyapı oluşturabilmiş sosyal birikimlerin adı olan millet veya ulus olarak tanımlanan bir topluluğun yaşama ve ilerleme ülküsünün toplumların ve insanlığın gelişmesini sağladığına inanan görüştür.
Milliyetçilik konusunda Benedict Anderson, Ernest Gellner, Eric Hobsbawm, Elie Kedourie gibi karşıtların yanısıra, Anthony Smith' Nev Nikolayeviç Gumilev gibi tarafsız yazarların teorik çalışmaları olmakla birlikte konu henüz teorik bir temele kavuşturulamamıştır. Bu çalışmalarda yurtseverlik, militarizm, şovenizm, etnik aidiyet, dilsel aidiyet, ulusalcılık, irredentizm, faşizm, militancılık, dinselcilik, otoriterlik, ırkçılık, antiemperyalizm, asabiyet, hayali cemaatler, tarihsel kimlik, kahramanlık, maneviyat, atalar kültü, sadakat, egemenlik, ortak irade, vatan, romantizm, kamusallık, kültürellik kavramları açıklanmaktadır.
kısaca, ırkçılıktır. türkü kürdü fark etmez.kim yapıyorsa ayıptır, yanlıştır.her şeyi geç; bir toprak parçası için bile bir insan canının yok olması yanlıştır, ayıptır.
kapitalizmin üvey çocuğudur. veya o hale gelmiştir. kirli işleri halletme işlevine sahip olmuştur artık. her ülkeye mâl edilebilir. işlevselliği ve kulllanılabilirliği yüksektir. bu özellikler onu ekonomik yapar. ve ekonomik olan her şey kullanıma açıktır. açık mıdır ? evet öyledir.
farklılığı, üstünlük olarak algılaması dışında bir zararı yoktur. bu ufacık ayrımı yapamadığı sürece daha çok savaşlara, yıkımlara, katliamlara zemin hazırlayacaktır.
kartelası epey geniştir.
misal: en zararsızı kültürel milliyetçiliktir; fakat ırkçılık boyutuna ulaştığı vakit insanı insana kırdırır.en nihayetinde dünya'ya faydasından çok zararı dokunmuştur.
dünya tarihinin gelmiş geçmiş en hastalıklı fikriyatı. faşizmin başlangıç noktası. aidiyet sorunu olanların sığınacakları liman. dünya üzerinde milliyetçilik olduğu müddetçe ötekileştirme de kaçınılmaz olacaktır. kapitalizmin beslendiği nokta. sınıf savaşını bertaraf eden ideoloji. ister türk ister kürt ister alman milliyetçisi olsun hepside aynı bokun lacivertleridir. milliyetçilik zaman la id-ilkel benlik- imizi esir almıştır. bazen öyle bir an gelir ki okuduğun yazdığın çizdiğin şeyleri tek kalemle yıkarsın. onun diliyle konuşmaya başlarsın-emperyalizmin-. işte o çok acıdır. kanın düşüncenin,sağduyunun önüne geçirilmesi ... geçirilmesin.
her insanda olmayan ve iyi ki de olmayan ruh halidir. milliyetçiliğin temel şiarı belli etnik vurgularını dış gruplar yaratarak ve bu dış gruplara göre yücelterek diğerlerine yaşam hakkı tanımamaktır. bir alman milliyetçisi ile bir türk milliyetçisinin bütün insanları içerecek bir dünya görüşü şekillendirmesi bu yüzden mümkün değildir. bu minvalde dünyadaki silah üretiminin ve katliamların en büyük müsebbibi odur. aslında müsebbibinden ziyade mümkün kılıcısı demek daha doğru olacaktır.
şimdi, çin e yolculuk yapıyoruz, mao uzun yürüyüş ü gerçekleştirip komunist çin i kuruyor. ardından milliyetçi çinliler tayvan a kaçıyorlar ( şu ana kadar yamulmadım umarım). o zamandan bu zamana 50 yıllık süreçte komunist çin, daha mı az çinli? çinliliklerinden bir şey mi kaybettiler? ya da bir milyar çinlinin oluşturduğu bu devlet, milliyetçi çin olmayınca daha mı az güçlü? ne daha az çinliler, ne de güçsüzler.
halbuse, milliyetçiliğin karşısında komunizmin olması manevi değil maddi nedenlerden kaynaklanır. yani milliyetçilik, vatanını milletini sevmekten ibaret değildir. içinde daha fazlası vardır.
milliyetçilik, içinde kapitalist bir sistem barındırdığında, kendi ülkesindeki diğer milletleri aşağılama eğilimi gösterir. fakat gider, güçlü bir devlete yavşar. bu durumda da, milleti süper ve en üstün yapma gibi hayaller, ne kadar fasafiso olduklarını kanıtlarlar.
En değersiz gurur, milli gururdur. Bu, onunla gurur duyandaki bireysel özelliklerin yoksunluğunu ele verir. Çünkü insan neden milyonlarca insanlarla paylaştığı bir özelliğe tutunma gereği duyarbilirki başka türlü? Dikkate değer kişisel niteliklere sahip olan, sürekli göz önünde bulundurduğu ülkesinin hatalarını açıkça görebilecektir. Ama dünyada gurur duyabilecek hiç bir şeyi olmayan her zavallı aptal gurur duyabilmek için son çare olarak ait olduğu ülkesi ile gurur duyar.
arthur schopenhauer.
her şey kararında güzel gibi bir söz vardı işte o sözünün üzerine cuk diye oturan şey. evet bazı değerleri koruycaksın, benimsiyceksin o zaman milliyetçim dersin ama fazlası kesinlikle zararlı. *
"vatanseverlik" ile eşleşmesi gerekirken, daha ziyade "ayrımcılık" ve "ırkçılık" ile beslenen.
çoğu insana yanlış belletilen, yanlış belleyenlerin başımıza "profesyonel türk" kesildiği politik-fikirsel akım.
bu kavram, kavram karmaşası içinde değerlendirilmektedir. atatürk'ün çizdiği milliyetçilik kavramının dışına çıkmış olmakla beraber ırkçılık kavramı ile birlikte anılmaktadır. cumhuriyet tarihi boyunca türkiye cumhuriyeti halkı mevcut olan milliyetçiliği muhafaza etmiş fakat iç ve dış odakların ülkemize soktuğu fitne fesat grupçuklarının tahriki ile boyut değiştirmiş, ırkçılığa dönüşmüş kavramdır. türkiye cumhuriyeti coğrafyasında yaşayan ve bu toprakları bölme amacı beslemeden seven her bir bireyin içinde bulunması gereken samimi bir duygudur. ayyıldızım için milliyetçiyim, topraklarım için vatanseverim, her ikisinede sahip olduğum için gururluyum.