dünyada neyin geçerli olup olmadığını konu ederken bir şeyin doğruluğu ya da yanlışlığını tartmak, yanlış bir terazi ile tartı yapmak gibidir. milliyetçilik her yerde geçerli, büyük bir çoğunluk için büyük bir değerdir diyerek milliyetçiliğin doğru bir şey olduğu iddia edilemez. unutmayalım ki bu ülkede 12 eylül anayasası'da %90'lık bir çoğunlukla kabul gördü. hitler bir zamanların almanya'sında neredeyse bütün halkın desteğini almıştı. yani çoğunluk tarafında olmak doğru yolda olmak anlamına asla gelmemektedir. sosyalizme baktığımızda da, dünyada artık bu sistem kalmadı, çürümüştür artık diyerek sosyalizm tartışmasına girilmez. bir şeyin doğruluğu ya da yanlışlığı bu şekilde ölçülmemeli. kapitalist sistem müthiş yönetildi, ve kendisi için büyük tehlike olan sosyalist sistemi çökertti. bu sayede de tabiri yerindeyse, meydanı kendine boşalttı ve istediği gibi at koşturdu. halklar ezildi, çocuklar açlıktan öldü, sürekli petrol savaşları oldu, orta doğu coğrafyası sürekli değiştirildi. bütün bunların olabilmesi için ise din ve milliyetçilik eksenlerinde halkları kutuplaştırdılar.
halkçılık ile milliyetçilik ilkelerini bir arada anlamak ise büyük bir yanılgıdır. vatandaşın birbirleriyle eşit şartlarda ve birbirinden ayrıcalıksız olması milliyetçilikle açıklanamaz kavramlardır. sosyal devlet anlayışının hedeflerindendir bunlar.
milliyetçiliği süslemeyin arkadaşlar, milliyetçiyseniz öyle kalın ama süslemeyin!
milliyetçiliği bu kadar dar kalıplara sokmak yanlıştır zira türlü çeşitleri vardır. hele kendini milliyetçi tanımlayan birine ırkçı demenin mantığını anlamıyorum he amk hepsi de diyoruz ki bizim damarlarımızda garip farklı bir kan dolaşıyo türk kanı diye birşey var biraz koyumsu böyle garip birşey hele kürt kanı ıyyyyy.. siz yabancı ideolojileri harsımıza uydurmaya çalışın ama bir boka yaramayacaktır.
savunucularının , fikrin silah ticareti ile hiçbir alakasının olmadığını bildiği fikirdir.
milliyetçiliği, milliyetçileri silah ticareti üzerinden vurmak gibi bir amacınız varsa ; bunu yapacaksanız öncelikle dünyanın gelmiş geçmiş en büyük silah tüccarı sovyetler birliği'ne methiyeler düzmeyeceksiniz.
insanları zulüm etmekle suçlayacaksanız kırım'da zulmettiğiniz insanlar için "beter olsunlar, çok iyi oldu" demeyeceksiniz.
biraz vicdanlı, biraz karakterli, biraz ahlaklı olacaksınız.
yine aynı milliyetçileri sözlük köşelerinde eleştirirken "anadilde eğitim yok, zulmediyorlar" argümanını kullanmayacaksınız.
bunu argümanı kullanıyorsanız eğer sovyet yalayıcılığı yapmayacaksınız.
bunu argümanı kullanıp sovyet yalamalığı yapıyorsanız, sovyet egemenliği altındaki ülkelerde anadillerin ne amaçla yasaklandığını açıklamak zorunda kalırsınız ki açıklayamıyorsunuz.
milliyetçilik tarihi bir gerçekliktir. platon'un eserlerinde de görürsünüz, aristo'nun eserlerinde de görürsünüz, orhun yazıtlarında da milliyetçiliği görürsünüz. bunların tek farkı milliyetçiliğinin biçiminin birbirinden farklı olmasıdır.
milliyetçilik, din gerçekliği ile birlikte dünya tarihinin inkar edemeyeceği en büyük şeylerden birisidir.
'89 yılında ağa babasını kaybetmiş bir fikriyata gönül verenlerin milliyetçiliğe hiçbir açıdan saldırma hakkı yoktur.
''milliyetçilik önce kendi milletine sonra tüm insanlığa duyulan sevginin adıdır.''
önce kendi milletinin sesine kulak veremeyen onu sevemeyen komünist kırıntıları haydi başka kapıya.
ulusal gibi gözüken küresel bir durumdur. tek fark öznelerin değişmesidir. kısacası bireyler doğdukları topraklara olan aidiyetlerine göre farklı adlarla* tanımlanan sosyolojik bir olgudur.
zamanında burjuvazi olarak söz ettikleri kesimden büyük tokat yemiş darağaçlarına gönderilmiş 'ülkücülerimi alacaktım
buraya'diyen devlet kademesince lince uğramış insanlara burjuvanın köpekleri diyen komünizmin ne kadar bok bişey olduğunu
ettikleri sözlerden anlayacağımız şahısların anlayamayacağı şeydir.anlasalardı birazcık devletini ve milletini düşünürler
onlarla etkileşim içinde olurlar memleketin şu an en az yüzde 90 dan fazlasının karşı çıkabileceği denenmiş ve başarısızlıkla sonuçlandığı gabak gibi ortada olan bir sistemi zorla diretmeye çalışanlara sesleniyorum: milliyetçiler kazandı bütün dünyada milliyetçilik yükseliyor ve yükselmeye de devam edecektir.hiç milletin mensubu ezilmeyi hor görülmeyi kendine yediremez.hele ki iletişimin etkileşimin bu kadar üst seviyeye çıktığı bir dönemde.
ulu önder başbuğ atatürk'ün de dediği gibi 'ne mutlu türküm diyene.'
Türk Milliyetçiliği olduğu zaman Türkçülük ismini alan akımdır. bununla beraber Bu coğrafyada iyiye, güzele, gelişmeye dair ne varsa Türkçülüğün eseridir. Örnek vermek gerekirse kadın haklarını ilk tanımak ve devlette gerekli hakları vermek Türkçülüğün eseridir bu coğrafyada, bilimsel düşüncenin bu topraklara gelmesi Türkçülüğün eseri, dünya klasiklerinin Türkçe'ye çevrilme serüveninin başlangıcı ve teşvikçisi Türkçülüğün eseridir. Keza Kuran'ın Türkçe olması haliyle Türk Müslümanlarının dinlerini gerçekten öğrenebilme şansına erişmeleri de Türkçülüğün eseridir.
Atsızsız Türkçülük yapmaya çalışanlar ise Kanı bozuk, soyu bozuk, şerefi ve ahlakı bozuk insanlardır. Haliyle Atsız'ın Türkçünün ahlakı yüksek olmalı dediğinde rahatsız olup Atsız'a hakaret etmektedirler. Oğlum Yaptığımız Türk Milliyetçiliği onun üstün ahlak ve kavramlarını karşılayamıyorsan Kendi kafana göre milliyetçilik uydurmayacaksın işin kolayı islamcılıkta, Komunistlikte, liberallikte, kapitalistlikte var git ahlakına uygun olanı seç Türkçülüğü ağzına alma.
avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan ilkel topluluklara hakim olan görüştür. bu görüşte doğuştan ünlü olmak gibi bir özellik vardır. sonradan çalışmaya, beyin yormaya gerek yoktur. türk olarak doğmuşsanız dünyanın en asil insanısınızdır. hadi gidin kahvehaneye kağıt oynayın.
günümüzün en tutarlı ve en gerçekçi politikasıdır.her devlet kendi milletinin çıkarlarını esas alır.zaman
millete rağmen siyaset yapan sistemlerin çöktüğü gündür.onun için bu gün komünizm diye bir şey dünya
üzerinde var olmamaktadır.bazıları hala at gözlüklerini çıkarmasın.200 yıldır konuştukları gibi yine
aynı ağızla konuşsunlar.mete hana kürşata efsane diyen atalarını hiçe sayanlardan ne beklenirdi.
(bkz: atasını bilmeyen it peşinde gezer).
bir toprak üzerinde yaşayan halkların, diğer topluluktan olan insanlar tarafından topraklarının işgaline karşı olan hisleri bağımsızlık hissidir. bunun uğruna verilen mücadeleler ise bağımsızlık mücadeleleridir. halkının bağımsızlığı adına yapılan kavgalar saygı duyulasıdır.
milliyetçilik ise bir ırkın temsiliyetidir. insanlar kendi kafalarından belirli ırklar oluştururlar, ve ırklarının tarihte nereden başladığına kendileri karar verirler. milletlerin birbirlerine karıştığı tarih öncesi devirlere pek girmezler. mesele ayrıştıkları noktayı tespit edip oradan başlamaktır övünmeye. mesele bir üstünlük taslamaktır daha çok, ve bunun içinde dinler ve milliyetler öne çıkarılır. bu sayede de ayrışmalar başlar, sonra da savaşlar başlar. bütün bunlar istenilen kıvamda bir dünya resminin çizimi içindir. birileri aptalca birbirlerini yerken birileri de bunun sonucunda oluşacak sınıfsal farklılıklardan medet umarlar. ve umduklarını da bulurlar.
birleştiri bir olgu.
burjuva milliyetçiliği savunmaz,ulus-devlet olgusunu savunur.
sen nasıl komünistsin arkadaş das capitali okumadın mı?
2 bin yıllık bir ideoloji olan milliyetçiliğe( mete han'dan başlıyorum),200 yıllık komünizim ideolojisiyle kafası yıkanmış bir kişinin yapay ideoloji demesi.bu nedir arkadaş ya.
yapay ideolojinin allahı komünizm'dir lan kimi kandırıyosun.milliyetçilik öğretilmeyen bir duygudur,varsa içinde vardır bitti.
komünistlere göre burjuvanın yarattığı bir ideolojiymiş.onun için mete han da burjuvaziydi 40 yiğidiyle
çin sarayında bağımsızlık mücadelesindeki kürşat da burjuvaydı bilge kağanda burjuvaydı.hatta ziya gökalpin
avrupada bir çok şirketi ve yatırımı vardı.onun için maltaya sürüldü diye iyi bir ayar verilebilir.
bir milleti bir millet yapan değerlere duyulan sevgi,saygı ve bağlılıktır.
halkına,kültüre,diline,milli değerlerine sahip çıkmaktır.
mete han bütün türkleri bir çatı altında birleştirme gibi bir şeyden bahsediyorsa, benim halkım hiç bir zaman esir olmayacakdiyorsa,
milliyetçilik sanıldığı gibi fransız ihtihali'yle ortaya çıkmamaıştır demektir,burjuvanın tarattığı bir olgu değildir demektir.
yeryüzünde kavim kavim ayrılmamızın bir nedeni olmalıdır,bu neden her ne ise milliyetçilik olgusunu doğurmaktır.
milliyetçilik insanlığın varoluş gerçeklerinde biridir.
abartılmaması makbuldür,abartılanı ırkçılığa kaçar ve bilinçli bir türk milliyetçisi ırkçılığa karşı çıkar.
milliyetçiliği avrupa menşeiyli o yazarlardan öğrenemezsiniz dostlar.
milliyetçilik kolay kolay anlatılacak bir duygu da değildir,öğretilmez.
manevi bir olgudur ve sonradan bir milliyetçilik anlayışına sahip olmak zordur.
ülkemizde ki milliyetçilik anlayışı üzerinde;atatürk,akçura,gökalp,türkeş ve hablemitoğlu etkili olmuştur.
ne lanet olsun ki biraz da nihal atsız.
milliyetçilik öcü değildir,korkmayın yani lümpen avrupacılar.
milliyetçilik bizi biz yapan olgudur.
her milletin milliyetçilik anlayışı farklıdır.
alman ve sırp milliyetçiliği ırkçılık,
arap milliyetçiliği dini sömürme,
yunan milliyetçiliği kültür yolu ve faşizm,
italyan ve rus milliyetçiliği katı bir faşizm,
amerikan milliyetçiliği amerika potasında eritilmiş ortak bir halk ve emperyalizm
ile bezenmiştir.
ve lütfen milliyetçilik ile ırkçılığı karıştırmayın.
hala sınıflarda kalmış talebelerin at gözüyle dünyayı kurguluyan adamların anlamayacağı ve bu yüzden
onlara kızamayacağımız bir ideolojiden öte özellikle türk milleti için çok kuvvetli bir duygudur.ideolojileri
bir şekilde köreltebilirsiniz ama insanların duygularını asla.
milliyetçiyim diyenlerin çoğunun bilmediği, bilenlerin de aynı cahiller tarafından çeşitli suçlama-saldırılara maruz kaldığı, gelecek nesillerin refahını sağlayacak olmazsa-olmaz kavram.
kimsenin babasının dölüyle övünmeye hakkı yoktur. Baban kürt, türk, çerkez olabilir ama garip olan senin bu durumdan pay çıkarıp dünya da kendini seçilmiş ırk gibi görmenden kaynaklanıyor.Eğer illada davanda diretiyorsan vatansever ol.En azından ülkene zarar vermemiş olursun.
