bence:
ve türkiye de,milliyetçilik muhafazakar çizgideyken ve merkez sağa daha yakınken,ulusalcılık işçi partisi kanaltürk ve cumhuriyet gazetesinin son 4 yılda hızlandırdığı çalışmalarla tanımlanabilecek ve sola daha yakın olan oluşumdur. en azından türk politik kültüründe son 50 yıldır böyle gelişmekte olan bi ayrım
milliyetçilik atatürk'ün altı okundan biridir. fransız ihtilali ile dalga dalga dünyaya yayılmıştır. çoğu ülkede partisi de mevcuttur. ciddi bir kesim tarafından desteklenir. hakkında türlü akademik çalışma yapılmıştır. tabana yayılmıştır. ulusalcılık öyle mi?
milliyetçiler temelde türkçüdür;din askerleri ya da mücahit filan değildirler,olmamalıdırlar.700 yıl islam bayraktarlığı yapmış bir ülkenin evlatları da değildirler çünkü o ülke islam bayraktarlığı yapmamıştır,sadece islamı kullanmıştır**,kulandıkça güçlenmiş,kullanmayı beceremeyince islam üzerinden o ülke kullanılarak yıkılmıştır***.
milliyetçilik ergenekon dan çok daha önce başlamıştır.ırkını müdafa etme,koruma,yüceltme anlayışıdır,asil bir duygudur.ayrıca ulusalcılık 1923 te başlamamıştır;osmanlı nın osmanlıcılık politikası da buna bir örnektir.
kelime olarak birisi türkçe, birisi arapça aynı karşılık olmasına rağmen, kendisine milliyetçi diyen kesimle ulusalcı diyen kesimin görüşleri bir takım yerlerde ayrılır. şahsi kanaatim, ikisi de kötüdür.
ULUSALCILIK her şeyden önce bir ekonomik kalkınma modelidir. Yabancı sermaye ile ulusal kaynakların eşit haklar çerçevesinde ulusal sınırlarda işlevselliğini sürdürmesidir.Elbette belli kotalar ile ulusal sermayenin faaliyetleri korunacak , çıkarları gözetilecektir. Türkiye Cumhuriyeti bir imparatorluk değildir Lozan antlaşmasıyla Osmanlı devletinin borçlarının büyük bir kısmını diğer devletler ile ödemesine rağmen 1950 lerden günümüze kadar hem politik alanda hem de ekonomik alanda amerikan emperyalizmin komunizm ile savaşımı noktasında bir karakol görevi görmüş ve bolca amerikan doları ile ihya edilmiştir ve IMF , özelleştirmeler yolu ile hala edilmektedir. Gelelim "nasyonel sosyalizm " konusuna.iki türlü milliyetçilik vardır.Birincisi insanların üzerinde herhangi bir seçme şansı olmadığı "ırk " üzerinde oynanan siyasi amaçlardan dolayı ortaya çıkmış militarist , antidemokratik ve bölücü faşist bir milliyetçilik. ikincisi ise zaman zaman ulusalcılıkla karıştırılan ülkemizdeki ATATÜRK MiLLiYEÇiLiĞiDiR. Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran herkes Türk olarak kabul edilmiştir.Bu anlayış elbette bir takım etnik ögeleri yoksayarak bu alt kimlikleri asimile etmeye çalışmıyor.(RTE'nin yaptığı gibi.) Bu türklük ya da millet bilinci "ANAYASAL YURTTAŞLIK" kavramıyla belirlenir ki burada söz konusu edilen devletin resmi anayasasına ,ideolojisine bağlı herkes dahildir. Sonuç , Fransız ihtilalinden sonra yayılan milliyetçilik anlayışı bütün ülkeleri aynı şekilde etkilememiştir.Federal Almanya hitler faşizmini yaşamıştır , italya Mussollini , şili- pinochet , portekiz-salazar vs... Bu ülkeler milliyetçiliği kötü şekilde deneyimledikleri için Magna Carta'yı ilan eden ingiltere bile günümüzde sırf bu yüzden milliyetçiliği ırkçılık ile eş değer tutmaktadır.ironik olarak Türkiye'nin 1950 'den sonraki siyasi hayatına baktığımız zaman bizim "milliyetçiliğimizin " kendine ait bir amacının bile olmadığı görülür.
milliyetçilik, ulus-devletin inşası için olmazsa olmaz niteliktedir. ulus-devlet ise burjuvazinin yönetim formudur. dolayısıyla milliyetçilik göbeğinden kapitalizme bağlıdır.
sanılmasın ki ulusalcılık, kapitalizme bağlı değildir. aralarındaki en belirgin fark ulusalcılar kapitazlimin yapısal dönüşümlerine karşı anti küresel bir nitelik takınırlar ama bunların anti küresel tutumları kapitalizm karşıtı değildir. ulusalcılar hiçbir zaman anti kapitalist olmazlar fakat özelleştürme vb seylere karsıdırlar. kapitalist sistemin yapısal döneşümlerine yine sistemin içerisinden tepkiler verirler.
ayrıca ulusalcılar, kitlelere hoş gelen bir dil kullandıklarından * retorik sahibidirler. milliyetçilik ve milliyetçiler ise yanlız sistemin taşeronluğunu yaptığı için herhangi bir söylem kullanmaz. yap dersin, yapar.
