milli güvenlik diye bir kavram bırakılmadığı için sanırım artık bu ders müfredattan kaldırılmıştır. bu ders yerine cemaatçiliğe giriş dersi konulması an meselesi.
zamanında, denize takım elbise ile, camiye mayo ile nasıl girilemiyorsa askeriyeye de tesettür ile girilemez diyen bir milli güvenlik hocasına o zaman okula niye askeri üniforma ile giriliyor? sorusunu bana sordurtturan bir ders
lise 2 den itibaren görülen derstir. bizim dersimize bir yüzbaşı giriyor. ( bayan ) . daha ilk dersimizdi bugün hemen derse başladı bir iki sayfa okuduk kitaptan uykumuz geldi. hep böyle kitabı okuyacaksak işimiz var. neyse okuduk dersin bitmesine 10 dk falan vardı uykumuz geldi onları okuyunca uyuyalım dedik koyduk başımızı sıraya hemen kaldırın başınızı. yatmak yasak. uyumak yasak. telefondan kulaklıkla müzik dinlemeye kalktı arkadaşlar onlara da telefonu bırak dedi. iyi de serbest bırakmışsın ama hiç bir şeye izin vermiyorsun hocam. uyuyorduk ya uyuyorduk. ses çıkarsak da kızsan neyse.
hiç böyle hayal etmemiştim ilk dersi ve hocayı. gerçi hayal etmemiştim ama olsun etseydim de böyle etmezdim. ****
--spoiler--
Liselerde okutulan milli güvenlik derslerinin amacı ne olabilir?
Lise okuyan her genç bu dersi gördü.
Bugün yaşı 40, 50, 60 olanlara sorun bu dersten akıllarında kalan tek şey milli güvenlik dersine gelen subay içeri girerken bir öğrencinin (sınıf başkanının); dikkaaaattt! çekmesidir.
Meraklıysa eski ders kitaplarının arkasındaki rütbeleri de hatırlar.
Üstçavuş, başçavuş.. üsteğmen, yarbay vs.
Bugün bana birisi bu ders müfredata neden konulmuş olabilir diye sorsa şunu söylerim:
Okullara asker eliyle göz kulak olmak.
Nerede ne olup bitiyor milli güvenlik kuruluna giren subaylar vasıtasıyla haberdar olmak.
Bu amacın meşruiyeti var mı kısmına takılmadan söylüyorum:
Bilgi toplamak marifet ister.
Toplanan bilgiyi değerlendirmek başka bir marifet ister.
Sağa sola sızan dokümanlardaki notlara bakılırsa öğretmenlik yapanlardan istenen bilgiler -bana göre- yüz kızartıcı şeyler.
Eğer deniliyorsa ki, bu kadar fesat olmayın.. Öyle bir amaç yoktur. Tek amacımız bu ülkenin çocuklarına milli güvenlik konusunda bir şeyler aşılayabilmektir vs.. Bu daha büyük bir felaket.
Kimsenin bir şey öğrendiği yok. Mecburen ezberlenip altı ay sonra unutulacak;Türküm, doğruyum, çalışkanım; formatında metinler..
işte size örnek:
Milli güvenlik dersi yazılı soruları.. Bazılarını atlayarak veriyorum:
SORU-4: Milli güvenliği kısaca tanımlayınız?
CEVAP-4: Devleti yıpratmak için yapılan veya yapılacak olan her türlü faaliyete karşı önlem alınması ihtiyacıdır.
SORU-5: Milli hedefler kaça ayrılır yazınız.
CEVAP-5: a)siyasi hedefler b)sosyal ve kültürel hedefler c) askerî hedefler
SORU-6: Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) görevi nedir?
CEVAP-6: Türk yurdunu ve niteliklerini anayasa ile belirlenmiş Türkiye cumhuriyetini iç ve dış tehditlere karşı korumaktır.
SORU-11: Askerlik ne demektir?
CEVAP-11: Türk vatanını Türk istikbalini ve cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak yükümlülüğüdür.
SORU-12: Er ne demektir?
CEVAP-12: ihtiyaçları devlet tarafından karşılanan rütbesiz askerdir. (Devlet kimin parası ile karşılıyor?)
SORU-18: Milli menfaatlerimiz nelerdir?
CEVAP-18: a) Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması. b) Devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü c) Atatürk ilke ve inkılaplarının bir hayat tarzı olarak benimsenmesi d) Vatandaşın can ve mal güvenliğinin sağlanması...
internette yüzlerce örneğini bulabilirsiniz. Mesela soru 18: Milli menfaatlerimiz nelerdir, diyor.
Bu satırları ezberleyen bir öğrenciye; Peki milli menfaatlerimizin neler olduğuna kim karar verir? diye sorsanız ne cevap verir?
.....
Bu dersi kaldırmak için daha ne kadar düşüneceğiz?
--spoiler--
matematiğin dört işlemini bile daha talebelerine doğru düzgün öğretememiş sistemimizin, nasıl gereksiz dersler koyabileceği gerçeğini günyüzüne seren ders, mefhum.
lise 2'de görülen, bize kolunda iki mermi yarası bulunan ve ırak'ta görev yapmış bi albay'ın girdiği ders. Bi bağırırdı ki sormayın. Bir kere gelemedi, başka bir hoca girdi. Biz de kopya çektik. Sonraki hafta bir geldi ki...
- bakıyorum yokluğumu hemen değerlendirmişsiniz! Ayhan ışık, kemal sunal, ahmet mete, cart curt kalkın ayağa yeniden sınav olacaksınız!
Sonra şöyle bir baktı, seçmediği beş on kişi kalmış... Ben de aralarındayım.
- siz de kalkın!
Ben : hocam ama ben çekmedim ki.
- kalk ulan!
Ben : emredersiniz komutanııııımm!
Bir kere de derste sosyalist ve ülkücü iki arkadaş tartışıyor sürekli. albay dayanamadı.
- gelin len buraya... Durun şöyle, hah. Şimdi ben size vursam, darp raporu alırsınız. Olmaz... O yüzden eğin kafaları. ( tutar iki kafayı, tokuşturur sertçe ) tamam, şimdi gidin.
din kültürü ve ahlak bilgisi dersi ile birlikte bir an önce kaldırılması gereken derstir. eğitimli insanın zaten "milli güvenlik" diye bir derse ihtiyacı yoktur.
dersi anlatan kişiye komutanım diyen sürünün aksine yalnızca benim ısrarla hocam diye hitap ettiğim ders. gerçi ilk dediğim zamanki o bakışları pek unutmadım değil ama sonradan hoca da alıştı. bi iki söylendi, sonra bıraktı söylenmeyi.
asik suratli asker hocalarin sacma sapan yontemlerle not verdigi ders. milli guvenlik hocasi, lisede, tahtada sozluye kaldirir ama notunu ayakkabilarimizin uzerinde camur olup olmamasina gore verirdi.yil sonunda da son yazili yerine bize evden bayrak getirtip soyle bir bayragi suzer ona gore not verirdi.bir arkadasa kendi bayragimi vermistim de aciyip, ayni bayrak iki farkli not aldi acik ara farkla hem de...
ankara yenimahalle ticaret lisesinde derse giren öğretmeni, kız öğrencilerin taciz etmişliği ve hatta üniformasını çekeleştirerek cebini yırtmışlığı yaşanmıştır...
bazı vakitler ise ordudan emekli olduğunu unutan subay emeklilerin girdiği dersti. bir kere bendeniz -sarkıcı olan değil esek kafa ben manasinda- pişpirik oynarken milli güvenlik hocasi tarafindan ebelendiğimde 'seni divan-i harpe vericem rütbelerini söktürücem' kelamini unutmama imkan yoktur. bir an kenndimi dreyfuss gibi hisettiren kişiyi unutmak mümkün mü?
erkekler için askerliğe ön hazırlık dersidir. elbette derse giren kişiye göre değişir ama genelde durum böyledir. bu derste öğretmen faktörü en üst seviyededir. misal bizim lisede vakti zamanında bir milli güvenlik hocası vardı aklınız almaz. adam bizi er, kendisini ise korgeneral zannediyordu. bir başkan seçmişti, derse gelmeden önce sınıf temiz olacak, tahta silinmiş olacak, herkesin kıyafet tek tip olacak ve öğretmen zili çaldıktan sonra herkes hazır olda beklenecekti. bütün bunlardan da seçtiği başkan sorumluydu. bunlardan biri eksik olduğunda sınıfın önünde başta başkan olmak üzere, sorumlu olan şahıslar şınav çekerlerdi. sinirli ve gergin bir insandı, derse girip çıkmadan önce 'iyi dersler' 'saaaooolll' komutları ise en sevdiğimiz ve en fazla geyik yaptığımız şeylerden biriydi. unutmadan eli de çok ağırdı. *
sınavda genel itibariyle cevapları söylenen ders. hatta kız okulu asar ve ...
-hocam ben o gün gelemedim sınav olmuşuz?(okulu astım da biras)
-sorun diil kağıdını çıkar
-tamam (kocaman gülümsemeyle) (herhalde cevabları söylicek)
-şimdi bunu yaz haftaya getir
-tamam hocam
lakin iki hafta sonra o kağıt götürülür hocaya.
yine başka bir güvenlik dersi sınavında herkes yüz alır bir kişi hariç...
veli toplantısı;
-ara'nın velisi kim?
-benim
-oğlunuz doğru düzgün bir kopya bile çekemiyor. herkes 100 aldı o 80.
