Diyor ki 19 mayıs stadyumlar yerine okullarda kutlansın.
-Stadyum için seçilen öğrenci ve sınıflar Nisan başından itibaren izinli sayılırlar ve hergün stadyumda provaya giderler. ikinci dönem eğitimi bu öğrenciler için neredeyse yok gibidir. bu karar öğrenci eğitim ve öğretiminin aksamaması için gayet yerindedir. tabi diyebilirsiniz ne yapacak bu adam matematik, fizik, edebiyatı. Gitsin karton kaldırma antrenmanı yaparak memleketi gericilerden kurtarsın. Bu da bi görüş neticede
-Giden öğrenciler sabahtan akşama kadar her gün benim gayet saçma ve anlamsız bulduğum hareketlerle eziyet görürler ki bundan hoşnut bi öğrenciye de şimdiye kadar rastlamadım. acaba bunları yaptırmanın çocuklara milli mücadele ruhu kattığı falan mı zannediliyor. eğer öyleyse büyük bir yanılgı içindesin dostum. nefret ettiriyorsunuz sadece, birisine (hele ki ergen bebesiyse) zorla yaptırılan herşey nefret sebebidir.
belki de gerici birisi olduğum için böyle düşünüyorumdur. bebeciklere kırbaç yoluyla renkli kartonlarla atamızın özlü sözlerinin yazdırılması anlamsız geliyordur yobaz olduğum için. kendi kendimden şüphe duydum bak
stadyumlarda yapılan gösterilerin iptaline sebep olarak bu kutlamalara katılmayanların okul yönetimiyle arasının bozulduğu belirtilmiş. bunların kafası neyin kafası merak ediyorum, benim okulumda hocalar etekleri olanları alır olmayanı almazdı. hem biz de seve seve giderdik, istemeyeni görmedim. ayrıca istemeyen makul bir sebep söyler gitmezdi. cidden neyin kafası bu? ilginç.
eğitim öğretim ve ülkenin sivilleşmesi adına verilmiş en doğru kararlardan biridir. öncelikle işin içeriğini bilen birisi olarak bu faşist kutlamaların eğitim öğretime vurduğu darbe zannedilenden daha fazladır. aylar boyu süren 19 mayıs hazırlıkları sebebiyle birçok öğrenci derslerinden geri kalmakta ve sonuç olarak ya sınıfta kalmakta ya da notları düşmektedir. bir avuç insanın izlediği, anlamsız biçimde devletin faşist biçimde yüceltildiği bu kutlamaların öğrencilere ne gibi bir faydası olduğu konusu muallaktır. bir grup bürokrat ve askerin egosunun cilalandığı bu gösterilerin, pedogojik hiçbir değeri olmadığı gibi öğrencileri tek tipleştiren ve koyunlaştıran, farklılıklarının törpülendiği bir komedi olmaktan öte gider bir yanı yoktur.
''gençlerin büyük sahalara çıkıp, basit jimnastik hareketlerini toplu halde tekrarlamasının kaynağı 1932 yılında Başbakan ismet inönü başkanlığında bir heyetin Moskova ve italya'ya yaptığı seyahate dayanıyor. Recep Peker, Ali Çetinkaya, Yunus Nadi, Falih Rıfkı, Ruşen Eşref ve Yakup Kadri'nin yer aldığı heyet, özellikle Mussolini italya'sında gençlerin eğitimi için geliştirilen yöntemleri ve pratikleri derin bir hayranlıkla izliyorlar. Falih Rıfkı (Atay) (Moskova ve Roma, 1932) 'Cumhuriyet genci yetiştirmek için' Stalin Rusya'sı ile faşist italya'nın 'çocuk ve genç yetiştirme metotlarının adım adım tedkiki'ni öneriyor. 1932'nin Moskova'sındaki 1 Mayıs kutlamalarını 'ihtilalin telkin, propaganda ve yığın sanatlarındaki hususiyetleri gösteren en iyi sahne' olarak naklediyor. Roma'da 5-13 yaş arası çocukların dâhil olduğu faşist teşkilatı (erkeklerin Balila, kızların Piccole) öve öve bitiremiyor: 'Çocukluktan itibaren herkese vazife verilmiştir. Herkes inzibat ve kontrol altına alınmıştır. Kabiliyetler yarışa çıkartılmıştır; her faşist hiçbir zaman konuşamadığı şefi her an yanı başında hisseder olmuştur... Çocuk ve şef şefin rehberliği altındadır.' (s. 99) Sonra coşup, daha sonra köy enstitülerinde uygulanacak modeli bir faşizm hayali olarak anlatmaya girişiyor: imamın yerine geçecek bir öğretmen, 'köye adım bastığı gün fırkanın kadrosu içinde ve gözü altında' işe başlıyor.'' mümtazer türköne..
burada esip gürleyen toramanlar 19 mayıslarda kıçını yayıp yatarken lise öğrencileri sıcak soğuk demeden her sene işkenceye maruz bırakılıyor. madem çok meraklısısınız liselerde kapalı oylama yapılsın bakalım kim istiyor 19 mayıs'ta robocop gibi elini kolunu sallamayı. Ben geçen sene ve ondan önceki sene 19 mayıs gösterilerinde görev aldım. ne hocalar müfredatı yetiştirebildi ne de biz yüzümüzü gözümüzü bütün gün güneşte yanmaktan kurtarabildik. güneşe alerjim olduğu halde hocama söylememe rağmen katılmamam halinde beden eğitimi notuyla tehdit edildim. benim sağlığım, derslerim hiçe sayılıyorsa benim neyime bayram ?
iki üç ensesi kalın züppeye protokol şebekliği yapmaksa vatanı kurtarmak ben yokum böyle işte.
hiçbir bahanesi olmadan vatan hainliğidir. Neymiş efendim çocuklar gösterilere hazırlanırken üşüyorlarmış bilmem neymiş. Ulan o zaman gösterileri yasaklayacağına düzgün bir düzenlemeye git çocuklar üşeyeceklerine eğlensinler. kaldı ki biz deli gibi eğlenirdik gösterilere hazırlandığımız zaman. Üşümekmiş. ne oldu derslerimizden mi başarısız olduk? Ülkenin en iyi teknik üniversitelerinden arkadaş ortamı olarak çıktık. içimizde THY'de Pilottan, Aselsanda mühendise orada başbakanlıkta çalışanına bir ton adam çıktı. Ama tabi mesele çocukların üşümesi falan filan değil.
bu bayramı bize kazandıran atalarımıza büyük ayıptır. amacınız Türkiye'yi islam devleti yapmak bunu herkes biliyor ama nasıl müslümansınız ki kendi atalarınıza saygısızlık yapıyorsunuz.
vakti zamanında , çocukluğunun bi kısmını 19 mayıs gösterileri için koca mavi kart çantaları taşıyarak körüklü belediye otobüslerinde geçiren bi insan olarak başlığı görünce koşar adımlarla bilgisayarımın başına geldim . şimdi soğuk oluyodu , öğrenci harcanıyodu falan fişman ayaklarını geçelim . eğitim sistemi düzeltilmek isteniyosa on dokuz mayıs kutlamaları o listede yapılcaklarda ilk ona bile giremez benden söylemesi . ama burda kalkıpta bana ucuz kemalist mantıklar yürüterek ''yakında ortada cüppeliler, sarıklılar falanda gezer'' ayarında sözler söylemeyin. allasen çok itici oluyosunuz . az biraz samimi olun . ulan kaç yıldır ankara ' da on dokuz mayıs stadın da kutlamalar yapılıyo . hem 23 nisan da hem 19 mayıs ta ben şanslıyım ki her ikisinide ikişier kez katıldım .hepsinde de tribünde karton kaldıran 5 bin ilköğretim öğrencesinden başka kimse yoktu . yani bayram şenliği, gösterisi adı altında yapılan şeyin içi artık boşalmış .bi rutin , ritüel haline gelmiş . aksini savunan insanların bile ilgilendiğini sanmıyorum bayramla . kaldi ki ankara ' da hala kutlanıcak ve okullarda törenler yine düzenlencek . yani bi yasaklama söz konusu değil . siz olayı gözünüz de sembolleştirmişseniz bazı değerlerle evet böyle bi durumda bundan rahatsızlık duymanız çok doğal .ama ben olayda bi kriz falan görmüyorum .
susturulmak istenen cumhuriyet,gençleri susturmakla başlar.Atatürk gençlere güveniyordu.ilk susturulmak istenen de gençler.sebebi neymiş soğuk havalardan dolayı öğrencilerin konsantrasyonunun bozulması. ne zaman bu hale geldik,ne zaman herkes bu kadar sessiz oldu anlayabilmiş değilim.
üzücü bir haber. bu gösterileri daha çekici hale getirmek adına gerekli değişiklikler yapılabilirdi ama tümden yasaklamak çok yanlış. Ayrıca, bu tür tribün şovlarını sadece komünist izole olmuş ülkelerin yapıyor olması türkiye açısından bir anti-örnek olmamalıydı.
hükümet hakkında "atatürk düşmanı", "vatan haini", "bunlardan her şey beklenir" gibi paranoyalar oluştuğu için ne yazık ki önyargıyla yaklaşılıyor bu olaya.
zamanında 23 nisan ve 19 mayıs etkinlikleri ve tabiki de daha önceden yapılan provalar sırasında şehir stadının ortasında güneş altında burnumun kanadığını, kimilerinin de fenalaştığını bilirim. saat 8'den 12'ye kadar ayakta dikilen çocuklar var. katılması zorunlu olup da katılması için de yine kıyafet alması zorunlu olup 'durumu olmayan' öğrenciler var. bu açıdan bakıldığında çok doğru bir karar olduğu görülür ama işin içinde 'atatürk' olduğu için "yaaa bunlar atatürk düşmanı işte. atatürk'e dair şeyleri yok etmek istiyorlar cumhuriyet rejiminden rahatsızlar yeeeaaaaa" gibi önyargılar beliriyor maalesef.
ülkemizde liselerde bir ay kadar ders işlenmez, öğretmenler konuları mart ayına kadar yetiştirmeye çalışır, karma karışık bir durum ortaya çıkıyordu.bu uygulamayla bu durum kalkmış olucak.
Bu uygulamalarda art niyet aramıyor değilim.eğer bunun devamı gelirse ulu önderimiz mustafa kemal atatürk'ün bizlere armağan ettiği bayramlar,ilkelerle ilgili yaptırımlar* umarım daha fazla gündeme gelmez.Türkiye cumhuriyeti devleti laik bir devlettir.din ve devlet işleri birbirinden ayrı olmalı.devamı gelmemeli.
eğitim yönünde reformların yapılmasını bekleyen halka vurulmuş bir diğer darbedir. bu kutlamaları italyan faşizmin ya da rus komünizmin sembolleri olarak görüp köşe yazıları yazan o gazeteci bugün bağlı olduğu Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'ndan ayrılmış bir zattır. kaldı ki yapıldığı ülkelerde bu tür kutlamalarda alan memnun satan memnun. bu kutlamaları düzenleyen ne rejim karşıtı ne bayrak karşıtı. haliyle bu kutlamaları düzenlemiş ülkelerin siyasi ideolojilerinden ötürü bizde bir önyargı oluşuyor ve bu faşist işidir komünist işidir bahaneleri öne sürülüyor. işte bu statüko düşmanlığıdır ve rejim karşıtlığıdır.
silah olarak kullanılan bu noktanın gerekçeleri ise oldukça gülünç verilmiş. bu kutlamalarda görev alan öğrencilerin sözüm ona derslerinin geri kalması ve sınıfta kalma vakaları ileri sürülmüş ve eğitimde bir çatlak meydana geldiğinden dem vurulmuş. burada insanın aklına, çok mükemmel bir eğitim sistemimiz var zaten sadece bu çatlak çok sırıtıyor arada, diyesi geliyor. madem eğitimin aksamasından bu kadar muzdaripsiniz o halde eğitime zarar gelmeyecek şekilde düzenleme tekliflerinde bulunmalısınız aydınlar olarak bu kutlamalar için. zarar veren birşeyi budamak yerine kesmek daha kolay geliyor bu köşelerinden atıp tutan yazarlar için.
cumhuriyet resepsiyonunun durdurulması gibi de bir başka milli sembolün önüne inceden inceye barikat konmuştur. bir ülkenin sembolleri çok önemlidir. zaten yeterince unutkan ve uykulu millet, tarihinden bihaber yaşamakta iken bu semboller hatırlatıcı, canlı tutucu hatta teşvik edici unsurlardır. bunları da göz önünden kaldırıp -daha ileriye gidip yerine yeni ideolojik semboller koymak- halkı iyiden iyiye istenilen ideolojiyi benimsetme zemini hazırlanmaktadır.
bu zihniyet okulda geri kalıyolar ders saatlerini ona göre ayarlayalım demez bu zihniyet okuldan geri kalıyolar o halde mıllı bayram kutlaması olmasın der cunku ordaki kalabalık gözlerine batar çünkü bu zihniyet bizi geriye götürecek zihniyettir. açık. korkuyoruz. milli bayramları vasıfsızlaştırılmak isteniyor ha size diyim 19 mayısı Sultan Abdulhamit Han türk gençliğine armağan etseydi Padişah tuğralı şaşalı davetiyelerle bile kutlayabilirdik.