her sey ilkokul arkadaşımın bir tanesini "lan bi dene bak, valla ben ismarlicam, begenmezsen bi daha yemezsin" diyerekten agzıma tıkmasıyla başladı...gerisini hatırlamıyorum.
çeşitli radyoaktif maddeleri ve artıkları topladıgı için pis konumuna sokulan ama tadı oldukca güzel olan yiyecek. bununla ilgili anılar asla bitmez işte bir tanesi:
-selam abi. biz 500 lüklerden istiyoruz. *
+kac tane olsun?
-ver abi sen 10 tane. ya abi nereden getiriyorsunuz bu midyeleri
+* kadifekale. *
-'^+%&/ iptal
gecenin bu vakti nerden aklıma geldi bilmediğim ama canımın çok fena çektiğinden adım gibi emin olduğum mardinli icadı.. mardinli icadı dediysek patenti mardinlilere ait değil ama benim istanbul'da karşılaştığım hemen her midyeci mardinli.. mardinlilerin baba mesleği bu olsa gerek. herneyse siktiret şimdi sen mardinliyide midyeye gel. efendim midye belli dönemlerde adet gördüğünden dinimizce haram olduğunu söyleyenler falan filan vardır. çoğu insanda iğrenir midyeden hemde hiç yememesine rağmen... ama arkadaşımız gün gelirde bir şanssızlık sonucu o midye dolmayı ağız yoluyla boğaz istikametinden işkembeye yolcu ederse işte er kişimiz o an yarrağı yemiş olur afedersin... çünkü bu midye dolma akıllara zarar bir bağımlılık etkisi yaratır. insanın aklına bi düştümü direk gidip yemek ister, eğer saat şimdiki gibi midye dolma yemeye müsait değilsede er kişi sabahın gelmesini beklerkene sözlüğe girip zihni meşgul ederek zamanın daha çabuk geçmesini ve böylece hayallerini süsleyen midyeleri mideye atacağı anın daha çabuk gelmesini sağlar. entryde böyle sona gelince iyice boka sarar...
istiklal caddesi balık pazarı girişinde şampiyon kokoreçin yanında o adam gibi daha kimse yapamadı yedikçe yiyesim geliyor. adamı oyalıp tezgahı çalmayı bile düşündüm.nevizade geceleri nin vazgeçilmez tadıdır.
pis ortamda yapıldığına inanılan her şey gibi (bkz: kokoreç) muhteşem, harika, en güzel vb kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir tada sahip olan ve yemeyenlerin neler kaçırdığını bilmedikleri nadide yiyecek.. **
kankanızla beraber eminönü'nde bir tepsi kapatıp sıçana kadar yenen bir kayıntıdır. arada dişlerinizde kıtırdayan kum taneleri de mineral ihtiyacınızı karşılar. midyeci abinin belinde bir havlu vardır. istanbul'da yaşayan insanların yarısı bu havluya ellerini silmiştir. biz de sileriz. ve sonra iş bu havlu dile gelip şöyle der "yeter mna koyiim ya bir seferde elli tane midye de yenmez ki!"
bulunduğum şehirde, isimde veriyorum: denizli'de bir kaç bira sonrasında açlığı hafif bastırmak için yanına yumulduğum ve bir kaç tane yedikten sonra "abi bunları nereden getiriyorsunuz?" şeklinde ünlemli bir soru sorduğum ve karşılığında "izmir" cevabını aldığım ama tatmin olmayarak "izmir neresi?" şeklinde ikinci bir soruyu yönelttiğim ve bu sefer "kadifekale" şeklinde cevap alarak ortamdan jet hızıyla uzaklaşmamı sağlamış besindir. çok seviyorum ama yemek için izmir yollarını gözlüyorum. hatta önceden sipariş verdiğimde oluyor *. yapılış şekli insanda mide bırakmasa da boşverin. ne midesiz şeyleri kabul ediyoruz yeri geldiğinde diyor afiyet olsun diyorum *.
sahsen midyeyi seven biri olarak, o sokaklarda satilan icinde bulgurmu pirincmi ne oldugu belirsiz bir seyle yapilmis midyeler, igrenc ötesi birsey diyebiliyorum ancak.
bir kültürdür.efendim 4 -5 arkadaş toplaşılır, bir adet midyeci bulunur.
-gardaş burda kaç tane var şimdi ? kaçtan veriyon ? sen onu bi geç. bak bunların ederi budur, ver hepsini soğukta bekleme boşuna -
gibi cümlelerle midyeci tava getirilir elinde avcunda ne kadar midye varsa hepsi alınır tabi limonlarda unutulmaz. oturulur sahile afiyetle yenilir.
izmir'de yaşayan şanslı insanlar için üçyol metro çıkışında muhteşem olanlarından bulunabilecek yiyecek. yüzlerce var tezgahta duruyorsun önünde adam veriyor tabağı yiyorsun atıyorsun bıkana kadar, eller yağ limon içinde nasıl bir zevk nasıl bir zevk aman yarabbi.
yemeyenin zevkini bilemeyeceği aslında zevkli olan şeyler zararlıdır teorisini doğrular nitelikte hijyenik olmayan mmuhteşem şey.
onu tanımlayabilmeniz için önce bir adet deniz kıyısı bulmanız ve hemen meltemi kendinize doğru çekmeniz gerekmektedir. sonrasında yaşanacaklar zaten benden önce yazılmış. bu konuda kordonu tek geçerim. insan hayatı yaşadığının farkına varır. ah şimdi orda olmak vardı...
bir midyeciye memleket nere diye sormayın mardinlidir ayrıca 1 midyeyi * 1 kaşık pilavla eş sayarsak bir insan nasıl olurda bir oturuşta 60 70 hatta 80 kaşık pilav yer diye de sorulur
temmuz ve ağustos ayları bu hayvancıkların adet dönemlerine denk geldiğinden ötürü-kimden ötürü?- şu sıralar yenmesi her zamankinden daha sakıncalıdır. ha yok, ''ben regl megl dinlemem her türlü yerim muhahhha'' mantaletisine sahip bir insansan saygı duyarım dememi bekliyorsun değil mi? hayır demeyeceğim, sikimi ye kjdsnafjkasdnfasdsa.