adını sol frame de görmek bile bünyede kriz yaratan esrarengiz (kapatıyorlarya kabuklarını o bakımdan) ve harkulade dolma.keşke evlere servis yapan bayiler olsa.
bu canım gıdanın içinde ki cıva vücutta aynen kalıyormuşş o nedenle az ve öz tüketilmeli.
balık pazarında, caravan denilen rock barın sokaginda mideyeci ahmette yenir, en azından en lezzetlisini onlar yapiyorlar. birde olmadık zamanlarda insanin canı ceker.
hem bira öncesi hem bira sonrası giden insanda bağımlılık yapan bir illettir.
-caddebostan migrosun karşısındaki o gereksiz gürültülü sokaktaki abiden
-moda sahiline moda iskelesi tarafından girişte hemen sağda olan abiden
-nevizade'ye fortis bank'ın oradan girerken solda genelde iş yapmayan barların önündeki abiden yenmesi farzdır...
okul çıkışları yerleşimin köşede inilir ilk göze çarpan o soğukta dikilen midyeci abidir. can çeker, gönül ister ve tadımlık(!) 50 60 *tane alınır... eve gidiş yolu oldukça sancılı geçer, elini poşete daldırmamak için kendini zorlarsın. eve vardığında iştahla yersin ama yirminciden sonra dilin karabiber çokluğu nedeniyle uyuşmaya başlar. kapıcıda; "burdakiler insan azmanı" düşüncesi uyandırmamak için kabuklarını başka çöplerle karıştırıp kapının önüne bırakırsın... *
(bkz: yerleşim)
insanın yedikçe yiyesi gelen ve ne şartlarda üretildiğine hiç bakılmayan genelde seyyar satıcılar tarafından satılan bir yiyecek türü. içinde pirinç bulunan midyedir.
içilen 8 10 biranın üzerine gidebilecek en güzel kombinsyondur. üzerine sıkılan limonun ağzınızda bıraktığı ekşimsi tadın midyedeki baharatla birleşimi süperdir.
içinde diğer besinlerden en az 10 kat daha fazla çinko bulundurduğu için sağlıklıdır demek istiyorum ama içinde daha kim bilir neler vardır diyerekten susuyorum.
izmirde ocak ayinda denizden toplanarak yapildigindanmidir yoksa baska bir sebeptenmidir bilmem ama sadece ve sadece mardin'liler tarafindan imal edilen yiyecek. isin tuhafi denizden çok uzak buyumus bu insanlar çok da guzel yaparlar. alsancakta bol alkollu gecenin finalinde bir oturusta yarim tepsiyi goturmek adettendir.
bir yöreye değil de, yörenin insanına ait olan belki de tek yiyecek. "midyeciye nerelsin diye sorulmaz, mardin'in neresindensin diye sorulur" demişti bir midyeci vakti zamanında.
midyelerin çıkarıldığı yerlerdeki kanalizasyon boruları ve lağım fareleri ile midyelerin yıkandığı pis leğenleri bilmeyenlerin afiyetle yedikleri zehir. bulduğu her şeyi yiyen denizci arkadaşım midye yemiyordu. bir bildiği olsa gerek.