Eski Fatih te Mardinlilerin evlerinde aile tonlarca hazirladigi, ve taze taze alip kesekagidinda getirlip yedigim, acayip bir sey...tabii bu 30 sene once idi..
ankara'da olgunlardan yukarıya çıkan yokuş ile konur-2'nin kesiştiği yerde gayet iyisi olan midyedir. abinin sohbeti de iyidir. bi yandan açarken bi yandan da sanki hiç kimse onunla konuşmuyormuş gibi anlatır.
mafyası olduğunu duyduğum sektör. hani deseniz ki alıcam ben seyyarı 3 5 kuruş kazanıcam. yok efenim öyle kolay değil. adamlar nerde kimin çalışacağını hesaplaşmışlar. büyük şehirlerde biraz daha istisna olabilir belki ama küçük şehirlerde iş bildiğiniz organize yürüyor.
cıva zehirlenmesine bağlı titreme yapabilme ihtimaline karşı tamamen bıraktığım yiyeceğimsi. her yediğimizde vucutta birikiyormuş kumbara gibi ve gitmiyormuş vala.
Ben: Abi tadalım bi (verdi)
ben: iki tane daha açsana (açtı)
Cepteki bozuklarla daha kaçtane alınabilir muhasebesinin ardından
Ben: bi beş tane daha aç
Midyecinin iç sesi: Ye ye ye afferin
Ben: Abi kalanı da ver.
Midyecinin iç sesi: Kapattı hey yavrum.
bir kere portakallı likörle beraber denemiştim. denemeyin arkadaşlar ! 4 sene oldu azıma sürmedim midye dolmayı. bak ismini görünce bile nasıl kötü oldum.