süper sesler duymuşsunuzdur. süper besteler duymuşsunuzdur. enfes danslar ve dansçılar izlemişsinizdir. süper starlar görmüşsünüzdür. ama bir başka michael jackson görmediniz.
ölümünden sonra saçma sapan bir forumda (tahminen ekşi sözlük) hakkında okuduğum, "neden onun adı bir john smith bir adam sandler değil de michael jackson du. neden başka değil de o michael jackson du?" şeklinde ciddi ciddi sorulmuş soru ile aklımda kalan beyaz çikolata renkli ses sanatçısı.
varlığıyla dünyamı aydınlatan adamdı. iyiliğin yeryüzüne inmiş haliydi benim için. beyaz ekranın arkasından dahi bakışlarındaki sıcaklığı, içindeki güzelliği hissedebiliyordum. ölümüyle büyük bir parçamı da aldı götürdü. hissettiğim boşluğu ancak bu şekilde açıklayabilirim çünkü.
dünyaya çok güzel şeyler bırakıp gitmiş melek. hayır bu kadar karizma bukadar para ama bir gün bile abaza gibi karı kızla görünmemiştir. hakkında çıkan şerefsizce dedikoduların neden ve niçin çıkartıldığıda biliniyor. Michael'den önce ve michael'den sonra işte dünyanın tanımı bu adam.
(bkz: king of pop)
thriller, billy jean, beat it, bad, smooth criminal başta olmak üzere bir çok efnasevi şarkıya imza atmış çektiği hemen her klibiyle dünyayı kasıp kavurmuş pop'un tartışmasız tek kralı. thriller parşasına çektiği kliple bu konuda zirveyi eline geçirmiştir. kendisi zombilere bile dans ettiren adamdır vesselam.
ölümünün bir gün öncesinde türkiye fan sitesine üye olduğum, o gün henüz yeni yeni tanımaya çalıştığım , fakat ertesi sabah onun ölüm haberleriyle uyandığım, "yoktur bunun üzerine müzisyen" dediğim çok çok çok büyük üstaddır kendileri... nur içinde yatsındır, seni hiç unutmayacağızdır, efsanedir, babadır, büyüktür işte büyük... anlatmak bile yetmez...
mardin'de kendisi için mevlüt düzenlenmiş, verilen yemek için birkaç küçükbaş hayvan kurban edilmiş büyük dünya starı.
ecivecivokke, ecivecivokke, eci vokke yu!
son 10 yılında çok fazla yıpratılan şarkıcı. onu çok üzdüler hemde çok ve onu öldürdüler. ama çok teşekkür ederiz michael bize verdiklerinden dolayı. ve senden özür dileriz sana çektirmelerine izin verdiğimiz için.
bir kanalda evini gösteriyorlardı, ev değil küçük bir kasaba sanki... içeride lunapark, hayvanat bahçesi, arabalar falan...biz muhabbet kuşuna zor bakarken adamın zürefası varmış.
1992'de başlayan ve 1993'te sona eren, dünyanın çeşitli yerlerinde 69 konser ile 3,5 milyon seyirciye ulaşmış dangereous turnesi ile kazandığı yaklaşık 90 milyon doların tamamını yardım kuruluşlarına bahışlamış efsane. ilah. cennetlik insan.
çocuk yüreğiyle kış günü içimizi ısıtmayı bilen, yaz günü kanımızı kaynatan, bizi coşturan, sevmemize nedenler sunan, yaşam kaynağımın bir kere daha yüzündeki gülümsemesini görmemi sağlayan, ölümüyle sadece yaşayanları değil, onu cennette bekleyenleri de hüzünlendiren, bir tanecik michael jackson. kişisel mutluluklarım, kişisel hüzünlerim bir kenara atılıp yazamıyorum michael hakkında. çünkü o kadar özel bir yeri var ki, bunu ancak naçiz bedeni toprağa girince değil yaşarken bilenleri görmeyi seviyorum. şuan onu sevenlerin en başta geleni onunla beraber cennette uyumakta. çocukluğumu seninle geçirmeyi sevdim michael. şimdi koskocaman oldum ve seninle geçirdiğim nice dakikaları yaşıyorum hep yeni baştan.
Ölümünün üzerinden bir yıl geldi geçti bile ama ben ne bu günlerin nasıl bu kadar çabuk geçtiğini algıladım ne de kendisinin hala nasıl ölmüş olduğunu.
25.Haziran.2009 dan bu yana onu,düşüncelerini,eserlerini ve güzel ruhunu çok daha iyi tanıdım ve yaşarken ona bu kadar değer veremediğim ve hiç olmazsa bir konserinde bulunamamış olduğum için hep kahroldum.
insan şunu anlıyor ki,bazı şeylerin telafisi asla olmuyor.içinden geleni,hayalinde olanı yaptın yaptın,yoksa iş işten geçtiğinde işte böyle çoook ah vah çekersin.
Seni çok özlüyoruz be Michael.