Demek şerefsiz doktorun ihmali yüzünden öldüğü doğrulandı. Keşke kendi isteğiyle ölseydi de aptalın biri yüzünden hiç yere ölmüş olmasaydı. insan bunu duyunca daha çok üzülüyor.
yaşasaydı acun ılıcalı yüzünden çocuk işkencesinden içerdeydi. türkiyedeki 4-7 yaş arası 3 çocuktan 2 si michael jackson dansını öğrenmek ve yetenek sizsinizde gösterisini yapmak için yasadışı olarak eğitilmektedir.
gözleri nemlendiren melek. çocuklarını brakıp gitmesi insanı kahrediyor. bu kadar yıpranmış bir şekilde ve çok erken ölmeside. çok ama çok zamansız ölmüştür. umarım bu ölümde birilerinin parmağı yoktur. umarım!..
doktoru conrad murray'in dün itibariyle kasıt dışı adam öldürmekten yargılandığı star. mahkeme cnn tarafından canlı yayınlandı. murray mj'ye propofol vermişti. savcı, propofol isimli anestezi ilacının çok güçlü bir ilaç olduğunu, kesinlikle hastane ortamında, gerekli ekipmana sahip olarak bu ilacın hastaya verilmesi gerektiğini, hastadan ve ilgili monütörden gözünü ayırmadan hastanın sürekli kontrol altında tutulmasının şart olduğunu, murray'in olaydan 24 dakika sonra 911'i aradığını ama kendi ifadesinde MJ'yi sadece 2 dakika yalnız bıraktığını söylediğini; murray'in mj'yi hastaneye getirdiklerinde ona propofol verdiğinden hiç bir doktora bahsetmediğini vs vs bir bir saydı.
savcı ayrıca MJ'ye çok ucuza satılan oksijen ölçme cihazı takılı olduğunu söyledi ve bu cihazın kesinlikle yetersiz olduğunu da ekledi.
bütün bu suçlamalar gerçekse her şey gayet açık ve net. bu işte kasıt var mıdır bilinmez ama "ihmal" olduğu ve müthiş bir doktorluk fiyaskosu olduğu kesin. ve koskoca bir starı ne kadar büyük bir ihmal sonucu kaybettiğimizi görmek de çok acı.
kısacası, savcının iddiasına göre mj ve murray arasındaki ilişki hasta-doktor değil, işçi-işveren ilişkisi şeklinde olduğundan, her ay dünya kadar para götüren murray mj'in sağlık durumunu hiç de umursamamıştı.
bütün bunları izledikten sonra da düşündüm,
MJ gitti, bir efsaneyi kaybettik, artık her şey boş geliyor, ama ortada bir suçlu varsa da her şey açığa çıkmalı, evet.
Bir dönem dünyanın en ünlü adamı olarak gösterilen, çocukluğunda diğer 4 kardeşi ile birlikte dans edip şarkı söylediği Jackson 5 adlı grubu kuran babasının onu ve kardeşlerini dans etmeleri için kemerle dövdüğünü anlatırken ağlayabilen, bir ağacın tepesinde yazdığı şarkıyı milyonlarla birlikte söyleyen adamdır. Living with Michael Jackson belgeselini izleyen herkesin de anlayacağı gibi aslında büyümemiş hep çocuk kalmış belki de bu yüzden çocuklara fazla ilgi göstermiş ve yanlış anlaşılmış efsanedir. Ayrıca vitiligo hastalığı olmasa ten rengi siyah kalacaktı. Siyah doğmuş bir adamın siyah bir kadından nasıl sarışın çocuğu olur sorusunu akıllara getirendir. Küçükken smooth criminal adlı şarkısının ''annie are you ok?'' dizesini '' eni vici vokke'' olarak söylediğimizdir. Moonwalker deyince göz önünde canlanandır. Huzurlu uyusundur.
çocukluk anılarımıza eşlik etmeyi sürdürecek bir sanatçı.
ben çocuktum, ve "black or white" klibinin yayınlanacağını trt - o zaman başka tv var mıydı yok muydu, onu da hatırlamıyorum ya- ´de söylediler, bir pazar öğleden sonrasıydı. hava bulutluydu akşam olmaktaydı, annem ütü yapıyodu. kardeşimle hayran hayran seyretmiştik. o zaman mp3 falan yoktu. şarkıyı "indirmek" mümkün falan değildi...şarkıyı dinlememiş "içmeye" çalışmıştık, günlerce yalan yanlış mırıldanmıştık...
çocukluğumdan iyi hatırladığım anılardan birisidir bu, var hesabını sen yap.
öyle bir bedene sahip efsaneydi ki nasıl ve ne şekilde durursa dursun hangi hareketi yaparsa yapsın estetikti. adeta sahneye çıkmak için, yıldız olmak için yaratılmış bir beden. bugün sahneye çıkan, "sahne karizması" olduğu söylenen erkek şarkıcılarda bu zerafetin esamesi bile yok. çok iyi dans edenler bile, michael jackson'ın yanında fazla kaslı ve iri duruyor sahnede.
Milyonlarca dolar serveti olup inandığı davaya ait şarkılar yazarken hüngür hüngür ağlayan insan, abim, amcam. Allah mekanını cennet eylesin. Onun şarkılarıyla büyüdüm diyebilirim. Evdeki halıları kaldırım moonwalker yapmaya çalıştığım videolar durur hala annemde. Liseliler bilmez, bir dönem michael jackson dansı öğreten kurslar vardı mahallelerde. Kafayı o denli bozmuştum ki, okul koridorunda bile michael gibi yürümeye çalışırdım. o benim tek idolümdü çünkü. 1992 yılında istanbul'a geldiğinde ben henüz 2 yaşındaydım. Bunu öğrendiğimde ben onun yanına gitmeliyim dedim. Yıllar yılı bu isteğim bir türlü gerçekleşmemişti ne yazık ki. Taa ki ölmeden evvel 50 yaşına hürmeten 50 konser vereceğini açıklayana dek. Çünkü ondan önce uzun bir süre durulmuştu. Artık amerikaya gitmek için gün sayıyor, gerekirse çırılçıplak ny sokaklarında gezip michael diye bağırmayı falan da göze almıştım ama olmadı. O öldü. Efsane artık yok.
sayesinde kendisinin ölmeden önce meşhur olmadığını iddaa edebilecek kadar gerizekalı olan insanları zeki olanlardan ayırt edebiliyorsunuz.
ilk yayımlandığı gün dünya çapında 500 milyondan fazla insan tarafından izlenen black or white klibi bizim üst mahalledeki düğün şarkıcısı ismail abiye, müzik endüstrisindeki devrimler babama, kırılan rekorların %99'u babaanneme, şu anda dünya üzerindeki dansçıların %90'ına ilham kaynağı olmuş kişi de ismail yk'ydı zaten.
ulan iq'su 90 ve altı olanlar şu adam hakkında cidden yorum yapmasın. tek yaptığınız şey gerizekalılığınızı tescillemek oluyor.
