Mhp iyidir kötüdür bilemem kimsenin düşüncesini. Ancak şuan ne yapacağını kestiremeyen her mhp li bir dönem bunların elinden geçmiştir.
Bizleri yani gerçekten ülkücü-türkcü olanları "dinsiz" olmakla itham eden bizlerle uğraşan gerçekten hakettiğimiz yönetimleri hileyle hurdayla kumpasla kendilerine devsirenler şimdi nerede ne yapıyor çok merak ediyorum.
Siyaset Ülkücülerin işi değildir siyaseti yapacak olanlar MHP liler yani partide aktif olarak çalışan-siyaset yapanlardır.
Ailem içerisinde MHP li olup said-i kürdi külliyatını okuyanlar mevcuttur ben bunların şahsına düşman değilim olamamda aynı kandan aynı candanım ama fikri anlamda her türlü eleştirimi-düşmanlığımı kardeşime-babama en yakınım olsa dahi çekinmeden yaparım. Zaten Gözümüzde büyüttüğümüz malum cemaatin bir poh olmadığını yaşanan son olaylarda gördük. Ancak yinede Ülkücüler içerisinde bu tip sapkın grupların yeri yoktur olmamalıdır. Bir bölgede herhangi cemaat güçlüdür onlara yakın 1 aday gösterirsin milletvekili çıkarmak için olabilir yani. Geçmişte Türkeş bile yapmıştır.
Aynı coğrafyayı bırak aynı ailenin çocuğu olarak said-i kürdi denen hastanın risaleleri ile kendinden geçip sonra ben "ülkücüyüm yeaa" diyenlerle zaten kavgalıyım. Bu fikir kavgasıdır yeri gelir yumruk yumruğa da gelirsin. Sobayla konuştuğunu iddia eden, vahiy aldığını söyleyen, bir gazeteyi 10 dakikada ezberleyip bir gecede 90 kitap okuduğunu söyleyen kendine has kerametleri ve mucizeleri olan birinin yolundan giden Ülkücü falan olamaz hadi hepsini geçtim açık açık Kürtçülük yapan birinin yolundan gidip Ülkücü olamaz. Kelime anlamı olarak belki bir ülkü sahibidir ama bu Türkiye de ülkücü dendiğinde anlaşılan Ülkü değildir.
ayrıca bu cemaatçi yapılanma açık açık bazı yerlerde parti içi kopuşlara sebep olmuş şuan kanlı bıçaklı olduğu akp ye "ülkücü" devşirmiştir. Bu başlıkta bahsettiğim olayın aynısı yaşandığında açılmıştır. Gülen yanlısı 3-5 kukla parti içi fitne çıkarıp zaman gazetesinde "bahçeli cuma namazı bile kılmıyor" gibi absürt yazılar yazdırmış kitleye adres olarak iktidarı göstermiştir. Bunları unutmadık yani.
Çok net söylemek gerekirse Ülkücüler gerektiğinde çok güzel siyaset yapar. yeter ki ülkücüleri ve teşkilatlarını ülkücülere bırakın. Bu teşkilat içerisinde küçük yaştan itibaren bulunup bu teşkilatı satacak peşkeş çekecek adam sayısı bir elin parmağını geçmez onlarda sütü bozuk olanlardır. MHP siyasi olarak farklı politikalar geliştirebilir fikriyle çok uyuşmayan kişileri çeşitli sebeplerle çatısı altında bulundurabilir politikadır.
Sığınacak liman arayan gülen ve cemaatinin sığınacağı liman ABD dir ülkücüler değil.
ek olarak: mhp iktidar olmasın. Bu iş iktidarla-siyasetle olacak iş değil.
türkeş döneminde mhp %8'den fazla oy almamıştı. türkeş'in vefatı sonrası çok yüksek denilen oy oranı ile son yerel seçimde alınan oy oranı aynı. şu şartlar altında iki günde oylar %30 olmayacak. iyi finans ve maddi destek sağlasada mhp ile cemaat'in ittifakı mhp'nin misyonunu bozacak. şimdilerde akp'nin başına nasıl bela olduysa mhp ile işi bittiğinde çokta güzel görüntü olmayacak. biz yıllardır bir söz söylerdil hatırlarmısınız:
"Ya Devlet Ülkücüleşecek.Ya da Ülkücüler Devletleşecek"
başka alternatif yok. devlet bizim ülkümüze gelmezse biz devletin başına geçeriz. milli görüşten siyasi islama, ulusalcılıktan sosyal demokratlığa, bölücülükten sosyalizme evrimleşmek bizim karekterimiz değildir. mhp'nin 45 yıldır hedef koyduğu bir misyonu vardır. belki iktidar olamadık bu misyonla ama yok olmadık. 80 öncesi sokaklardaydık, 90 öncesi darbe sonrası toparlanmayı gerçekleştirdik, 90lı yıllarda oylarımızı yükselttik, 2000li yıllarda barajı geçtik. belki ağır ağır bile olsa iktidar yürüyüşünü gerçekleştiriyoruz. türk halkı elbette kimin dürüst olduğunu seçebilecektir birgün.
99 yılında birsürü vekil çıkardık ve koalisyon hükümetine katıldık. kendimiz yönetmedik liberaller ve sosyal demokratlar ile paylaştıkta bir faydası oldu mu. tabiki olmadı. biz kendimizde taviz verdiğimiz sürece kimseye fayda sağlamıyoruz. cemaat önemli tavizleri gerektirir. daha şimdiden istanbul beylikdüzü ve büyükçekmecede mhp adına sendika açtılar. faydaları olacağı kesin. fakat bizden götürecekleri çok fazladır. cemaat parti içinde yapılanırsa bizim ülkümüzden eser kalmaz.
bu satırların yazarın bazılarının düşündüğü seküler bir insan değildir. bizzat kendi kız kardeşi başörtüsü mağdurudur. annesi hafızdır. kendisi ibadetlerine dikkat eder. riya olmaması için daha fazlasını yazmak istemiyorum. muhafazakar bir insan olarak cemaat gibi yapılara karşı durabiliyorum.
bu yüzden şerefli %15 ile mutluyum. tarih bizi şerefli %15 olarak yazacaktır.
mhp dine saygılı bir siyasi partidir. fakat cemaat ile dinin bağdaşması bir saçmalıktır. dinler arası diyalog yapanlarla mhp'nin işi olmaz. bu adamların yaptığı boynuz kulağı aşmış durumda. mhp'nin en büyük ihtiyacı olan medya ve sıcak para ihtiyacına rağmen olmaması gerekendir. bırakın cemaat kendi pisliğiyle bitsin. biz gene %15 oy alırız ama onurumuzla devam ederiz. kirli siyasete ihtiyacımız yok. kaset komplolarını kimse unutmadı.
bu aralar oluşmaya başlayan yapıdır. çevremde etkinliklerine dair duyumlar alıyorum. mhp nin büyükşehir etkinlijlerine faydası olsa uzun süreçte zararlı olacaktır. bahçeli kötü lider olabilir ama bunlara izin vermeyecek kadar dürüsttür.
mhp siyasi pozisyon olarak merkez sağdadır. sosyalistler veya mhpliler he hö diyebilirler şimdi. ama avrupa'da kendini milliyetçi olarak tanıtan partilerle bu mhp'nin söylemlerini bir karşılaştırın. çok az benzerler. mhp'nin söylemlerini bildiğin avrupa'lı merkez sağ partilerinin söylemlerinin türk versiyonudır buradan bakınca. zaten oy veren kitlenin çoğu da islamcı-muhafazakar-maneviyatçı yığındır. sorun mhp'de değil türklerin milliyetçi olmamasındadır. türklerin milliyetçi olduğu koca bir yalandır. türklerden başka halk tanımamışların bilip bilmeden konuşmasıdır. miliyetçilik 1969'da bitmiştir ülkemizde.
alıntı;
Said-i Nursi'nin ölümünden bu yana 51 yıl geçti, bu dönemde islamcı güçler, çok yüksek boyutlarda yetkilere ulaştılar. 1960larda esen demokrasi ve özgürlük yellerine karşı bir dalgakıran olarak düşünülen islamcı kuruluşlar, bu anlayış içinde serpilip büyüdü. Amerikanın Devletin himayesi altında kurdurduğu yarı yurtsever (milliyetçi) yarı şeriatçı Komünizmle Mücadele Derneklerini, Rusya ile Çin yönetimlerini (komunizm) savunan solcularla karşı karşıya getirildi. Bu arada bir yandan islamcılar, öbür yandanda yurtseverler (milliyetçiler) orta (merkez) sağın içinden ayrışmaya başladılar. Kendilerine özgü birer parti kurdular. Alparslan Türkeş, yurtsever (milliyetçi) söylemlerle öne çıkarak, kurulmuş olan bir partiyi CKMP (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) ele geçirerek işe başladı, sonrada partinin adını MHP (Milliyetçi Hareket Partisi)ne çevirdi. Alparslan Türkeş, aşırı islamlaşmaya karşı idi. Cumhuriyet gazetesinden Cevat Fehmi Başkut'A ''Çarşaflıları gördükçe tüylerim ürperiyor, ezanın yeniden Arapçaya dönüşü bir ihanettir'' biçiminde konuşan Alparslan Türkeşin (Zübeyir Gündüzalp, tarihi vesikaların ışığı altında islami hareket ve Türkeş) ABDnin isteği doğrultusunda kendisi, partisininin kapılarını istemesede aşırı islamcılara açacaktı.1953 yılında Cumhuriyet Millet Partisi ile Millet Partisinin birleşmesi ile ortaya CKMP çıkmıştı. Şubat 1969da CKMPnin MHP ye dönüşmesinde parti içindeki islamcılar, MiTin de yönlendirmesiyle ağır basarak, yurtsever Türkçü kanadı dışladılar. (Bu konuda tek belge Mehmet Çınarlı;nın eseridir.) alıntı sonu...
mhp'nin içindeki 'cemaatçi' yapılanma önder aytaç, emre uslu gibilerinden zevatlardır. maksat cemati kullanıp iktidar-mit ve cemaat-polis çatışması varmış gibi -bu zevat açsısından mümkünse de olsun, böyle istiyorlar- gösteren kötü niyetli yapılanmalardır...
ergenekoncu mhp'lileri tedirgin eden durum...
sanki 28 şubat'ta "ürkek değil erkek politika" diyerek,
rp'nin oylarını toplayarak iktidara gelmedi mhp?
ya arkadaş, bazıları hala yakutistan'da yaşadığını sanıyor ya, ben onu anlamıyorum.
burası türkiye beyler. anadolu yane.
tamam, şimdi eksileyebilirsiniz.
mhp ve geçmişinden amk gazetesi düzeyinde bilgisi olan kekoların çözemeyeceği cemaatçi yapılanmadır. Atsızcılar partiden kovulmamış, nihal atsız parti saflarından çekilmiştir-ki, atsız gibi sert ve net bir adamın siyaset yapamayacağı ortadadır. Atsız işin politika kısmının değil, fikir kısmının yaratıcısıdır.
Bizim nereden çıktığımızı merak edenler kendi çıktıkları yere baksınlar.
güldüren neo-şamanist tespiti...
olum yeni mi farkettiniz lan?
türkeş bütün atsızcıları kovup da necip fazıl'la ittifak yapmadı mı?
doksanlarda gülen cemaati mhp ile kanki değil miydi?
siz nereden çıktınız, ben onu anlamıyorum!