komutan beni acayip severdi, operasyon öncesi fikrimi alırdı mutlaka.. ne dersin muhittin? ne yönden basalım namussuzları? falan..
bi de ben oldum olası korkmam abicim bişeyden.. sünnette görücen bi ağlıyo senin baban.. aman yarabbi o biçim.. ben sakinleştirdim.. hic! ver dedim ver usturayı benimkini kendim kesicem!
iki insan yeni tanışır* sohbetleri döner:
+hacım senin memleket nere ya valla kanım ısındı sana...
-eyvallah hafız... ben ankara'lıyım ya.
+peki aslen nerelisiniz?
-ankara hacım, bak nüfus cüzdanımda yazıyor..
+hafız ona bakarsan benimkinde amsterdam yazıyor...* baban, deden falan nereli?
-hea... onlar da oralı galiba...
+oralı?
-mmmm... bizim memleketi babam siirt olarak söylemişti diye hatırlıyorum.
+siirt?
-evet siirt...
+vay ben de bitlisliyim, hemşom beea...***
-neden geç kaldınız sarhoş b. pardon remzi bey?
-yaw sormayın müdürüm başıma ne geldi
-ne gediii?
-sen tut otobüsün tekeri patla
-hmm anladım tamam geçin yerinize(yalanın ortaya çıktığı ilk dönemdir, kimse henüz bilmiyordur yalan olduğunu ve patron yemiştir.)