bitsin diye gün saydığınız okulu, özlediğinizi hissettiğiniz ilk andır.
kapıdan geçerken rutin kontrole takılma gibi bir derdiniz yoktur ancak, keşke olsa diye iç geçirirsiniz.
soğuk havalarda götünüzü dayadığınız kalorifer peteği bile bir başka görünüz gözünüze o anda, duygusal bir bağ kurulur olur olmaz her şeyle.
iyidir, hoştur.
Hocalar biraz daha yaşlanmış,
öğrenciler değişmiş
Duvarlar selam vermiyor artık.
Yabancı olmuşsun sanki.
Sıcaklığı, sevilen insanın ölünce bedeninin soğuması gibi olmuş.
Bir tek hatıralar sıcak ve canlı.
Kısa zamanda okulu terk etmek istersiniz.
hüzün kaplar içinizi tuhaf olursunuz.
hele elini tuttuğunuz adam orda okumaya devam edicekse daha kötü olursunuz mezun olduktan 2 ay sonra gidip çıkış belgemi almıştım. aslında maksat çıkış belgelerimi almak değildi. onunla 1 hafta geçirmekti. *
duygusal patlamalara sebep olabilecek durumdur. fakat kendisine daha erişemedim. bırak okula gitmeyi, şehre uğramadım bir daha. çok kötü zamanlarım geçtiğinden değil. ama ters memleket şu balıkesir ya.
bir de bunun dershane versiyonu vardır , peşinden '' hocam matematik çalıştırın ''diye koştuğunuz hoca sizi o dönem içerisinde siklememesine rağmen üniversiteyi üniversiteyi kazanınca aha bu benim en iyi öğrencimdi diye parmakla göstermesidir .
bir yandan özlenilen durumdur. hüzün kaplıyor insanı. bitse de gitsek diyoruz ama çok arayacağımızı bu günlerin çok iyi biliyorum. ahdım var bir hocayı acayip ayar manyağı yapacağımı diplomayı alınca.