insanlar o kadar sığlaşmışlar ki, başka türlü sevgi tanımaz olmuşlar. Biri, birine muhabbet besliyorsa sikiyordur veya sikmek istiyordur gözüyle bakıyorlar.
diye iddia edilen husus esasında asparagas olup, yalnızca eşcinsel kişiliklerin bir topluma hatta dünyaya kök salmış insanlara çamur atarak kendine favorite oluşturduğunu sanan düşünce engelli insan söylemidir.
Zira sevginin, kökü- özü saf ve doğal olan duygudur, bizim sıfatlaştırmamız kişinin beynindeki etiketlemeye bağlı olarak oluşmaktadır.
Sevdiğini bir insan vardır, sizi doğuran annenizdir anne sevgisi olur,
Her sırınızı paylaştığınız birini seviyorsunuzudur, adı dost olur.
Bir karşı cinsi seviyorsunuzdur, ondan başka beklentileriniz vardır, adı sevgili olur.
Velhasılı, bu iddia gerçek sevginin saf ve katıksız ve özellikle cinsiyetsiz olduğunu bilmeyen; hatta hiç bir şey bilmeyen GDO'lu zihniyetin gayrimeşru fikirlerinden bir tanesidir.
Mevlana eşcinsel olmasa ne kazanırdık, eşcinsel ise ne kaybetmiş olduk önce bunu düşünmek gerek. Bize ne kim kimi seviyorsa. Şu dünyaya ve insanlığa zerre katkısı var mı ona baksak daha iyi değil mi? Ben size eşcinsel olmayan ama bırakın dünyayı, insanlığı kendisine bile zerre faydası olmayan binlerce insan gösterebilirim. Ama göstersem kim anlar ki?
mevlana ve şems'in başbaşa halvete kaldıkları doğrudur ve bilinen bir gerçektir. yalnız içeride ne tür bir paylaşım olduğu tam olarak bilinemediği için mevlana'nın oğulları tarafından durum yanlış yöne çekilmiş ve kimi kaynaklarda eşcinsellik öğeli fikirler paylaşılmıştır. sonuç olarak ne yüzde yüz gerçektir ne de yalandır lakin şahsi kanaatim mevlana ve şems gibi allah dostlarının (ya da en azından öyle oldukları etrafça bilindiği üzere) homoseksüel ilişki yaşamayacağı yönündedir.