Mevlana’nın aşkla yoğrulan iç yolculuğunun ve bitmek bilmeyen çilelerinin bir nakış gibi işlendiği bu unutulmaz kitapta, tarihi bilgilerin ışığında anlatılmış çarpıcı bir hikâyeye tanıklık edeceksiniz...
estonya'da kaldığım dönemlerde evimin alt katında bir dükkan vardı, uzun zaman kiracı bulamadıklarından ötürü boş durdu o dükkan. sonrasında yunan bir abimiz gelip o ölü dükkanı tuttu yaklaşık 3000 avro kadar hava parası ve aylık 350 estonya dinarına, "lefko podi" diyordu etrafındakiler ona. mykonos konseptli pideci açtı desem inanır mısınız? kıymalıdan peynirliye, patatesliden kuşbaşılıya kadar pek çok çeşidi içinde barındırıyordu bu pideci. o zamanın öğrencileri tarafından sıklıkla tüketilen bir ürünü vardı, "mavnlane" gibi bir şey diyordu insanlar isterken. bence kimse nasıl okunacağını da bilmiyordu, zaten önemli olan şey ürünün yalnızca 0.75 estonya dinarına satılmasıydı. o ürün aylarca raflarda kaldı, dükkanın ve haliyle evimin önünde bitmek tükenmez sıralar oluştu. o insan kargaşası arasından yolu bulamayıp yanlış yollara saptığım olurdu ne yazık ki. abimiz de sürümden kazandı uzun bir süre, sonra da dükkanını taşıdı, mal sahibiyle sıkıntı yaşamış herhalde, büyütmek de istiyordu zaten iyi oldu. komik taraf şudur ki o ucuz ürünü hiç tadamadım, tadı nedir, içinde neler var hiç bilemedim. bir şehir efsanesi olarak kaldı aklımda, ben de taşındım o olayı takip eden iki senenin sonunda.
En faziletli vecizesi oruç insan bedenine yapılan işkencedir diyen ibadet kalp ile olur camiler gereksizdir diyen bir hümanistir. Sema dansı mevlana'nın evinin direğini bir eliyle tutarak şiir okurken dönmesinden esinlenilmiştir. Batı dünyasında da mevlana bir din alimi değil islam rönesansının felsefi bir kişiliği olarak betimlenir. Batılılar mevlana'nın hümanist görüşlerine değer verirler. Mevlana'nın islam içine empoze edilmesi 1960 yılından sonradır. Anadolu'nun gerçek direniş merkezleri ahi devran ve ahilikdir. Şeyh edebali, tapduk emre, balım sultan, hacı bektaş veli anadolu'nun kaderini yazan isimlerdir.
Yanlız bu mevlana'nın edebi ve felsefi kişiliğini küçültmez aksine yüceltir. islami kimlik içinde Anadolu'dan çıkan son hümanist düşünürlerden biridir.
Gelmis geçmiş en büyük islam alimlerinden ve müceddidlerinden ikisinin lakabıdır. Mevlâna bir lakap olup iki büyük islam âliminde hususan bulunmaktadır.
Mevlana celaleddin hazretleri de, mevlana halidi bağdadi hazretleri de çok büyük evliyalardandır. Kendileri, ahlakları, sözleri çok temiz çok güzel ve çok latiftir. Sözleri nüktedandır. Halklara hakkı tavsiye etmiş, kötülüklerden men etmişlerdir. Allah bizleri onların şefaatine nail eylesin, allah onların makamını yüceltsin inşallah amin.
Edebi ve felsefi kişiliği bir yana bırakılırsa ritüellerinin islamla uzaktan yakından ilişkisi yoktur. Mevlana bir din adamı değildir. Mücadele adamı da değildir. Anadolu'da moğol direnişini alevi ahi şeyhleri örgütlemiştir.
Mevlânâ. Hakkında daha uzun yıllar konuşulacak bazı iddialar mevcut.
Görüş belirtmeden bunlardan bahsetmek istiyorum, sözlükte adının başlığında kalması amacıyla.
mevlananin, son yıllarda Selçuklu devleti içerisindeki Moğol ajanı olduğu konuşulmaktadır.
Mevlana'nın Moğollar tarafından bu hizmetine karşılık maaşa bağlandığını, istilacılardan yana tavır aldığını, buna karşı çıkan herkese ve özellikle de Ahi şeyhlerine hakaretler edip Moğollara direnen kuvvetler safında bulunan Nasreddin Hoca'yı ve daha ötesi öz oğlu Alaaddin Çelebi'yi öldürttüğü gibi iddialar öne sürülmektedir.
Yine Moğol ajanı olduğunu iddia eden çevrelerin en büyük kanıtı ise mevlanın halka yönelik yaptığı Moğolların kudretini kabul edin, Allah bu gücü onlara nasip ettiyse direnmeyin, boyun eğin çağrılarıdır.
iddiayı öne süren kişilerin konya Selçuk üniversitesi profesörler olması daha da ilginç.
Bizler, hür gibi görünen esirleriz. isteklerimizin, ihtiraslarımızın esiriyiz. Bu dünyada da, öteki dünyada da zevk peşinde koşmamak, ibâdeti cennet için yapmamak, maddî arzulardan, hiddet, şöhret, şehvet tesirinden kurtulmak, mala, mülke kul olmamakla insan hür olabilir.
Her bir ağaç , yetişen her bitki sana bu hakikati söyler ; Her ne ekersen onu biçersin. Yaşamın yarım bir nefesten dahi daha kısa olduğunu düşün, başka bir şey değil.sadece sevgi ek.
Ümit güvenlik yolunun başıdır. Yolda yürümesen de yolun başını gözet. Doğru olmayan şeyler yaptım deme.Doğruluk yolunu tut.Doğruluk Musa'nın asası gibidir eğrilik ise sihirbazın sihrine benzer. Doğruluk ortaya çıktı mı hepsini yutar.
Mesnevi adında içinde pornografik hikayeler barındıran bir kitabın yazarı çok ayıp sübyancılık eşcinsellik hayvanlarla cinsel ilişki. Ahlakımı bozmamak için hiç okumadım.
"allah, der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım... ve ekler , o'nsuz yaşayamam deme, seni o'nsuz da yaşatırım... ve mevsimler geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur.. aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya işte.. olmaz dediğin ne varsa hepsi olur.. düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın.. en garibi de budur ya, öldüm der durur, yine de yaşarsın."