var olmayan olasılıktır; çünkü mevlana gizli eşcinsel değildir, açık açık eşcinseldir.
(aslında biseksüel demek daha doğrudur; çünkü hem karısı, hem de şems'i vardır.) ... ama editi:
cinsel yönelimi, onun yapıtlarındaki değeri arttırmaz ya da eksiltmez elbette...
osmanlıca da kadınlara hitap edilirken kullanılan bir kelime vardır aynı şekilde erkekler içinde farklı bir kelime kullanılır. şu an bunları hatırlayamadım fakat bunu he she gibi düşünün. olayın özü de bu. mevlana nın eşcinsel olduğu söylentileri şems e osmanlıca she kullanmasıdır. buradan yola çıkarak eşcinsel vb şeyler derler.
hz. mevlana'ya atılan en iğrenç iftiralardan biridir. bunu söyleyen insanın, maddi-manevi eksikleri olduğu muhakkak ve bilgisizliğini, cahilliğini, kendini bilmezliğini bu yolla kapatmaya çalışmış. ama bu konular, senin içindeli fitneyi buralara boşalman için değil arkadaşım, boşalmak istiyorsan elizabeth'e devam.
yüzyıllardır mevlana düşmanları tarafından söylenen iftiralardan yalnızca biridir. bir diğeri, ''moğol casusu'' dur. mevlana'yı masal,roman kahramanı modunda bilenlerin çarpık algısı..
(bkz: ne önemi var)
"Yine gel, yine gel, her ne olursan ol yine gel
ister kafir, ateşe tapan, putperest ol yine gel
Bizim bu dergahımız ümitsizlik dergahı değildir
Yüz defa tövbeni bozmuş olsan da yine gel." mevlana
vakt-i zamanında hz. mevlana ile beraber şems-i tebrizi'ye de atılmış iftiradır. ve bu iftira yüzünden şems-i tebrizi "acıtmaya başladı gül bahçesini, dikenliklerden atılan taşlar" diyerek terk etmiştir kenti.
hz. mevlana'ya, o eşşsiz "etme" şiirini yazdıran da bu terkediliştir.
Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ortaçağ Tarihi Uzmanı Prof. Dr. Mikail Bayram, ‘Sosyal ve Siyasi Boyutlarıyla Ahi Evran-Mevlana Mücadelesi’ adlı eserinde. Şems ile mevlana livata yapmaktadır demiştir.
dinciler ortada ileri geri konuşuyorlar ama ya bu doğruysa ne olacak?eşcinsellere bok atmayı eşcinselliğe söymeyi sürdürecekler mi?
sıra mevlana ya gelmiştir. bu moda yeni çıktı. geçmişte kötü anıları olan bazı arkadaşlarımız bu kötü anının tesiriyle islami yönü olan insanlara eşcinsel yakıştırması yapmakta. geçenlerde selahaddin eyyübi de nasibini almıştı. sıra mevlana dan sonra yunus emre ye de gelir mi hiç bilmiyorum. yazık gerçekten bu tür başlıkları açan arkadaşlar geçmişteki kötü anılarınıza gerçekten çok üzüldük, olan olmuş artık üzülmeyin psikolojik destek olarak yönünden sözlük olarak yanınızdayız. hiç merak etmeyin.
bir de unutmadan, başlık hatalı olmuş, mevlana nın olacak, hatırlatayım.
elif şafak ın aşk romanında anlattığı,soner yalçın ın da efendi 2 de anlattığı ihtimal.Öyle olsa da mevlana nın insanların gönlündeki yeri değişir mi?*
diyelim ki eşcinseldi, mevlana ne kaybederdi mevlanalığından?
"sadece dilediklerimiz gerçekleşince değil, gerçekleşmeyince de şükretmeyi bilmeliyiz" diyen bir adam transseksüel olsa ne olurdu?
"içteki kiri su değil, ancak gözyaşı temizler."
"insana aradığı şeye bakılarak değer biçilir."
demiş bir adam ayak fetişisti olsa ne olurdu mesela?
ama üstad bu zamanları da görmüş ve
"cahil olanların merhameti ve lütfu azdır."
"köpeklerin dudakları değdi diye deniz kirlenmez."
mevlana'ile bizler arasındaki derin farkı bir kez daha anlamamızı sağlayan ihtimal.
mevlana'dan, şems'den, tasavvufdan, batıni aşk'dan zerre uzak bir zihniyet çıkmış, bir ihtimal hayatında başka yapabileceği hiçbir şey olmadığı için böylesi gereksiz, saygısız bir söylemde bulunuyor.
biz ne yapıyoruz? daha okur okumaz bu zavallının yazdığını, hemen öfke ile dolup saldırıyoruz.
ya o gönüller sultanı olsa ne yapardı? muhtemelen bir gülümseme ile yaklaşır, sen de gel be çocuk derdi.
mevlana bu şahsı bile kucaklayabildiği için mevlana.
