cahil cühelanın bir iki satır birşey okuyup kendisini bilgili zanneden birisinin ortaya atacağı iddiadır. sınırları aşmış insanları karalayan insanlardan bir tanesidir. sözü kısa kesmek gerekir "rumi" nin dediği gibi..
*Yobaz*
aydınlığia
çıkarmak için uzanan o el,
karanlığın içinden geliyor, cahil!
bre cahil!
ona akıl verin, ihtiyacı var
aklının ocadıkları pek bir dar
ıssız yığıntıdan kurtulacağına
sabah akşam örer odaya duvar
cahil allah senin çileni versin
oğlun senin tersin olsun ki ersin
kalbimizde elbet herkese yer var
ancak akıl denen muamma seni neylesin
mevlana ki leyda'dan geçme faslında,mevlayı bulma yollarında bir insan.yüreği ilahi aşkla dolmuş bir eren.şems tebrizi ile paylaştıkları ise biz normal insanların anlayamayacağı,akıl edemeyeceği başka bir boyuttur.
böyle bir iftiraya kalkışmadan önce insan tasavvuf nedir, ilahi aşk nedir, mevlanakimdir, şems-i tebrizi necidir öğrenmesi lazım ki sonra böyle bir piçliğe kalkışacak cesareti kendinde bulsun.
bu başlığı açanın küçükken geçirdiği havale,
ergen çağında onu yakalayan menenjit,
ardından topunun kaçtığı inşaatta yaşadıkları
ve içinde bulunduğu bitkisel yaşamın sorunsallığı
anlağı belli bir sınırı aşamayanların bilgi sahibi olmadan fikir üretenlerin ortaya attığı bi deli saçmasından ibarettir. mevlanayı anlamak için tasavvufun ne olduğunu biraz araştırmak yetecektir halbuki. mevlananın mesnevide bahsettiği aşkın allah aşkı olduğunu anlamak o kadar da zor olmasa gerek.
dar bakış açısının doğurduğu olaydır. aşkı sadece cinsellik olarak algılayanların söylemidir.
örnekle açıklayayım;
sadri alışık* ve ayhan ışık'ın * arkadaşlıkları aslında buna en güzel örnektir. o kadar iyi dostlardır ki sadri alışık, ayhan ışık öldükten sonra, tıpkı şems'i kaybetmiş mevlana gibi hayattan soğumuştur... onların gönül bağı vardır ve gönül bağının diğer bir adı da aşkdır...
mevlana, şems ile bir odaya girip günlerce çıkmamışlardır. günlerce konuşacak, üzerinde düşünecek, fikir yürütecek sayısız argüman bulmuşlardır. bunların yaşandığı dönemde de mevlanayı çekemeyen bazıları bunu ortaya atmışlardır.
yani bizlerde bir arkadaşımızla odaya girsek konuşsak, onları konuşacağı kadar konumuz, fikrimiz, düşüncemiz olsa. bizde eş cinsel sayılacağız.
bu ülkede eş cinsel olmaya ne var zaten. metroseksüel diye bir kelime ortaya atıp sonra "bunların alayı top" diyebiliyoruz.
yakışıklı bir çocuk mu gördük. direk ibne diyoruz.
tarkana demedik mi ? kenan imirzalıoğluna bile eş cinsel dedik. geçen gün engin altan düzyatan'ın eş cinsel olduğunu öğrendim mesela. soyismine bakıp söylediler galiba bunu da.
ee güzel kardeşim. sen ki yolda kolkola girerek gezen bir memleket çocuğusun. hem cinsini bu kadar çok kardeş gibi seviyorsun. sevgilini değil onu tercih edersin. bu açıdan bizlerden daha büyük eş cinsel mi var ? lan ne demeye ona buna eş cinsel diyorsun.
işi gücü olmayan sözlük yazarının deli saçmasıdır. Hakk aşkıyla yanan bir düşünürdür. Oğlunun bir sözü vardır.
'bir katır yükü kitap okumuşsun ama bir sıpa kadar aklın yok ' (bkz: bsg)
size kaymadığı sürece sizinle ilgisi olmayan sorunsaldır. öldüğüne göre bu ihtimal de söz konusu değildir. o zaman boşboğazlığın gereği yok. dağılın sizin işiniz gücünüz yok mu.
sen nasıl bir pınarsın ey şems?
içtikçe susadığım.
sen nasıl bir ateşsin ey şems?
yandıkça serinlediğim.
ve daha nice sözü, "eşcinsellik" olarak baz alan insanlardan hala kalmış olmasına şaşıyorum doğrusu.
bu zat zaten 40 yaşına kadar büyük bir islam alimi idi. 40 yaşından sonra şems ile tanışıp, tasavvufta yüksek bir mertebeye ulaştı.
"parmakla gösterilecek islam alimi" diyoruz bakın. islam eşcinselliği onaylamış mıdır peki? kesinlikle onaylamamıştır, ve haramdır.
o yüzden içinizdeki ibneliği, mevlana gibi bir zatı karıştırarak, örnek göstererek dışa rahatça vurmayın. çünkü külliyen yalandır.