Greetings from not so sunny Northern California. We know that things have been pretty quiet here in web-land, so we thought we'd throw some shit your way... here goes...
We are finishing up the last couple weeks of pre-production on the album and... really... seriously...(drumroll)... we're going to start recording on March 12th. We're pretty fuckin' psyched about it and pretty fuckin' psyched to be sharing this experience with Rick.
But wait... there's more. We kinda sorta figured that by the time June rolled around, we would be ready for a break from recording (escape??) and since we had so much fun in Europe last summer, we thought "why not go back for some more fun and games?" We're planning to share the summer love with our friends in some different countries we didn't get to last year.. okay, fuck it, maybe one or two repeats. We haven't quite worked out all the details yet, but we thought that for once we really would be the first site to break a piece of Metallica new.
Metallica, Heavy Metal tarzını yeniden gün ışığına çıkaran ve bu yönüyle 80'lı yılların en önemli ve etkili grubu. O yıllardaki metalci yıldızların burnu kaf dağında havalarının aksine sokaktan daha şimdi gelmiş izlenimi veren üslupları ve görünümleriyle çok sempati topladılar.
Eserlerindeki karmaşık yapılı kompozisyonu daha da geliştirmek için hız ve ses sınırlarını zorladılar. 1983'de Kill 'Em All albümünün yayınlanmasıyla heavy metal'in underground imajı meşrulaştırılırken, thrash metal'e de yeni bir derinlik ve boyut ekleniyordu. Her yeni albümle birlikte grubun beste ve icra yeteneği de gelişme kaydetti. James Hetfield'in geliştirdiği çalma ritmi gırtlaktan çıkardığı seslerle birlikte tamamen kendine özgü bir karışım yaratırken, gitarist Kirk Hammett metalcilerin en çok taklit ettiği gitarcılardan biri haline geldi. Lars Ulrich davulda gök gürültüsü gibi çalıyor ve bu ritim bas'ta Cliff Burton'ın yenilikçi ve kendine özgü tarzıyla mükemmel bir uyum sağlıyordu.
1986 yılında en kayda değer albümleri olan Master of Puppets'ı çıkardıktan sonra grubun trajedisi başladı. isveç'te turne otobüsleri kaza yaptı ve Burton öldü. Grubu sürdürebilmek için yerine Jason Newsted'i aldılar. iki yıl sonra kavramsal olarak tutkulu bir albüm olan "And Justice for All"ı çıkardılar.
Bu albüm MTV'den çok az bir destek görmesine ve radyolarda çalınmamasına rağmen listelerin ilk on'unda yerini aldı. 1991 yılına gelindiğinde Metallica uzun şarkılar yerine daha özlü ve kısa şarkılar yaparak tam anlamıyla piyasaya girdi, Number One albümünü çıkararak sadece ABD'de 7 milyondan fazla sattı. Grup, neredeyse iki yıl süren çok uzun bir turneye çıktı. 90'lı yıllarda Metallica, heavy metal'de oyunun kurallarını değiştirdi.
Artık heavy metal sadece marjinal kesimler tarafından değil hemen herkes tarafından sevilmeye ve dinlenmeye başladı. Bu kadar yaygın popülerlik kazanan başka bir heavy metal grubu çıkmadı. 1996 yılında çıkardıkları Load albümüyle birlikte grubun sadık ve eski dinleyicilerinden önemli bir kısmı hayal kırıklığına uğradı. Çünkü bu albümle birlikte, Metallica imaj değiştiriyordu. Saçlarını kestirmişler ve ünlülerin fotoğrafçısı Anton Corbijin'de resim çektirmişlerdi. Alternatif bir rock yapıyor ve sokak çocuğu gibi görünmüyorlardı.
Yine de bu albüm iki ayda üç milyon satarak listelerde bir numara oldu. Bir yıl sonra, 1997'de Re-Load adlı yeni bir albüm çıkardılar, bu albümde Load'da yer almamış bazı parçalar ve yeni parçalar vardı. Sonra 1998'de az duyulmuş şarkılarından bir koleksiyon yapıp Garage Inc. adıyla çıkardılar. 1999 da San Francisco Senfonisiyle birlikte S&M albümünü çıkarttılar. 2001 de basçı Jason Newsted gruptan ayrıldığını açıkladı. Yerine Robert Trujillo getirildi ve Metallica yoluna 2003 de çıkardığı St. Anger albümü ile devam etti..
piyasa oldukları söylensede, metal dinliyorum ben dien insanların bir kaç şarkı adını ezberleyip ortam yapmaya çalışsada, bu onların metal müziğin bu kadar ilerlemesindeki etkilerini unutturmamalı ve bok atılmak yerine saygı gösterilmesi gereken, mükemmel grup.
dünya'nın neresine gidilirse gidilsin metal müzik denilince ismi ilk söylenen gruptur kendisi. geçmişte yaşanan karışıklıkları ve st. anger gibi kötü bir albümü geride bırakıp yeni albüm için hazırlıklara devam eden yaş ortalaması azıcık büyük metal grubudur.
isim, Lars Ulrich tarafından, Ron Quintana'dan çalınmıştır. Ron, Metallica adında bir heavy-metal dergisi çıkarmak istiyordu. Ama Lars Ulrich bunun iyi bir isim olmayacağı konusunda Ron'u ikna edip kendi gruplarına isim olarak koymuştur.
heavy metal ve rock konusu acilinca ilk akla gelen, hemen elestirilen, sozlukte bile tonlarca baslik acilmasina neden olan(sadece uludag sozluk degil, ustelik butun forumlarda), muzik konusu acilinca en cok geyigi donen, ticari ve muzikal basarilari en tepede olan efsane olmayan gercek grup. ayrica kemik dergisinde firat yasa'nin kosesi.
başta thrash metal yapmaya çalıştıktan sonra birden james'in sesi sönünce ortada kalan, yıllarca aynı basçıyla çalıştıktan sonra birden hiç beste yapmadığını farkedip olay yaratan grup.
son zamanlarda bok atmanın moda haline geldiği grup. gerçi bunu kendi içlerinden biri yaptığı sürece ** millet atıp tutmak için herhangi bir sınır görmüyor fakat metallica'nın kendisi bir sınırdır, yapılabilineceklerin en iyisidir, söylenebileceklerin en özüdür, güzelidir. garage inc. deki şarkılar mesela.. içlerinden biri ve birkaçı * metallica'nın en güzel şarkıları arasında yer alır, bunu metallica'yı dinleyen herkes farketmiştir. bu durumda metallica'nın "var olanı güzelleştirmek" olgusunu da metallica'ya eşitlediğini anlarız.
eskiye dönersek eğer, bugünkü james hetfield'in vokal gücünü katmazsak, ride the lightning ve and justice for all albümlerinde ne kadar güzel şarkılar olduğunu görüyoruz.* özellikle fade to black şarkısını bir insanın daha 19'undayken yazmış olmasına hiç kimse dil uzatamaz.
load, reload albümleri şahsi fikrimce artık metallica'nın tekelini sağlamlaştıran albümlerdir. "aaağbii metallica'yı load bozdu beeaağ" diyenlere reload albümünden low man's lyric şarkısını kapak olarak gösterebilinir.
ve s&m zaten metallica'nın yorulup yaşlanmadığını, senfonili-senfonisiz ne kadar güzel olduğunu bizlere hatırlatmıştır. izlerken "orada olmanın bir yolu yok muydu?" diye düşündüğüm tek olaydır, bu kelimeleri akla getirten yine metallica dır.
kısa ve öz olarak metallica'ya bok atmayın arkadaşlar. sevmiyorsanız da bok atmayın. onların söylediği gibi yapın :)*
80 sonrası müzik piyasasını şekillendiren en önemli topluluk.
bazı az beyinliler kendilerine metalci sıfatını haiz gördüklerinden bu dünyanın en önemli müzik grubu olan metallica'yı aşağılayarak karı kız üzerinde "ben aştım yavrum metallica'yı" intibası bırakmaya çalışırlar.
fakat kendilerinin de o camia ile tanışmasını sağlayan yegane şeyin bu grup olduğu gerçeğini hatırlayamazlar.beyinsizlik.
hayat tarzımla en çok bağdaşan, asabiyetten çıldırdığım zamanlarım da şarkılarından nasiplendiğim, yaptıkları müziklerle beni büyüleyen, eskimeyen bende ki değerini hiç kaybetmeyecek olan 'yaşayan efsane'. *
black albümüne kadar çöplükten geldik biz diyerek ortalıgı kasıp kavuran, bu yıllarda cıkardıkları albümlerle metal müziğe cok şey katan, black albumunden sonra yumuşama sinyalleri veren, ve verdikleri konserler hınca hınc dolan, ardından tum gecmişini çöpe atarak yeni modaya uyan, sonrasında mtv'ini eline düşen ve sacmalıyan grup.
kanımca james hetfield vokal yaptıkca yer yuzunde yer alcak gruptur.
(bkz: efsaneler ölmez)
Yeri benim için diğer herşeyden ayrı olan günde en az 50 kere dinlediğim grup .
Metal müziğe yön vermiş ve akıllarda uzun yıllar kalcak olan nadir gruplardan
biri .Ayrıca gruptan gelip geçen efsane isimlerde unutulamaz
(bkz: dave mustaine) (bkz: cliif burton) (bkz: jason newsted)
efsane senelerinden, gençlik enerjileriyle ürettikleri güzide albümlerden sonra, artık üretkenlikleri bittiği için ergen gençliğe yönelik müzik yapmayı tercih ettiklerinden piyasa grubu olup, bir zamanlar ki efsane metallica imajını gözümde ve yüzbinlerce eski hayranının gözünde de bitiren, para nerde ben orda grubu. metallica dünyanın en iyi grubu değildir olamaz. çünkü o götü boklu olduğu iddaa edilen judas priest gibi kalmayı başaramamış, gerçek kimliklerinden taviz verip, taviz vermeyi bırakın tamamen bir kenara bırakıp yeni ve tamamen popülizme yönelik kimlikleriyle ortamlara akan, rock kavramını anlamayı beceremeyecek, hatta heavy metal felsefesinden bihaber kafa sallayarak, içinde metal kelimesi geçtiği için metal dinleyen çocukları hoş edecek müzik yapıp para kazanmayı tercih etmiş, itibarını sıfırın altına indirmiştir.
judas priest, helloween gibi gruplar neyseler o olarak kalmışlardır ve kendi alanlarında efsanedirler çünkü kendi alanları vardır. ama metallicanın yeri yoktur, neresi popüler olmaya başlamışsa, nerden para kazanmak kolaylaşışras oraya akmıştır metallica, kapitalizmin müzik alanındaki en güzel eserlerinden birisidir, metallica müzik icra etmez ucuz popülizm yapar ki metallicanın son albümleri bir kaç kezden fazla dinlenmez, çünkü alınır ve tüketilir.
black sabbath heavy metal müziğinin mihenk taşıdır, black sabbath sevmeyen, dinlemeyen anlamayan adam ya dangalaktır ya da çocuktur heavy metalden anlamaz. yapılabilecek en güzel şarkılar black sabbath tarafından yıllar önce yapılmıştır ve metallica gibi grupların örnek aldığı, heavy metal dünyasına adını altın harflerle kazımış onca büyük ustaya ev sahipliği de yapmıştır. ve müzik tarzlarından bir zerre taviz vermemişler, nasıl doğmuşlarsa aynı yolda ilerlemişlerdir, gururla yaşamaktadırlar.0
iron maiden denilen grup da zaman içinde soundlarını günümüz şartlarına uydurarak bir nevi popülizm yapsa da metallica kadar alçalmamış ayrıca iplenmediği konusuna da rock in rio festivaline 250.000 kişi toplayarak en güzel cevabı vermiştir.
sanıyor musunuz ki yıllar sonra metallicaya insanlar saygı duyacak. öylece çöplük gibi kenara atılacaklar. saygı duyulacak taviz vermeden yoluna devam edebilmektir, erdem budur. rüzgar nereye eserse oraya doğru yönünü değiştirmek ise ancak erdemsizliktir. metallica kesinlikle efsane değildir ve asla olamayacak.
