bazılarının;
(bkz: ben)
yaşam felsefesi olabiliyor kendileri. hele st.anger adlı albümden önce fena şarkılar yazmış ama sonra kendileri de biraz popüler kültürün etkisinde kalsalarda onlar benim vazgeçilmezim. hele thrash yaptıkları zaman the four horsemen şarkılarıyla beni costurmuş bulunmaktadırlar. severim, sevdiririm.
çok klasik ama tam olarak yerine oturan bir benzetmeyle "yıllanmış şarap" gibi diyerek tarif edebileceğimiz metal grup. dinlenilmesi ve dinletilmesi gerekilendir. nothing else matters şarkısı dillerden yıllardır düşmeyendir.
(bkz: metallica some kind of monster) filmini izledikten sonra sonisphere'deki muhteşem performansı gösterebilecek seviyeye tekrardan çıkabildikleri ve bir anlamda anka kuşu gibi küllerinden doğdukları için saygı duyduğum, takdir edilesi grup.
Hetfield ne kadar pis, pasaklı, lanet bi adamsa Kirk o kadar iyi gitar çalıyor. Bir de Hetfield ile Lars o kadar paragöz olmasalar tadından yenmeyecek.
kardeşlerimden, ablalarımdan, bacılarımdan özür dileyerek söylemek istiyorum ki , dün gece inönü stadında ortalığın a.q. muş gruptur. dün gece dünyanın en büyük devlerinden birini seyretmiş biri olarak memleketime dönmüş ve yarın çalıştığım devlet dairesinde işbaşı yapacak biri olarak söylemeliyim ki dünyam dönmüş durumda. sen tut james eşliğinde kafa salla, lars' ın 1 metrelik dilini dev ekranda izle, kirk'ün müthiş sololarını kulağından ayak parmağına kadar indir, ondan sonra kalk dairede iş başı yap. isyanım var ulaaannnn, obey your masteeeeeeerrrr.
memlekete 1 geldiler 2 geldiler 3 geldiler 4 geldiler gidemedim, skerim böyle işi bi dahakine tek de olsa gidecem aga. her konser sonrası haberlerde gördüğümde (ııeeehhh... m. ali birand'ın sunuşuna rağmen) heyecanlanıyorum.
ilk kez ortaokulda metallica istanbul'a geliyormuş diye sevinen ergen kalbim büyüsem de her seferinde kızların brad pitt'i görmesi gibipırpır ediyor.
en büyük hayallerimden birisi bir metallica konserine gidebilmekti ama olmadı. ben burada hala finallere giriyorken adamlar bir kasırga estirip gittiler bize de konser videolarını yüzüncü kez izlemek kaldı.
on bilgi: kreator, slayer, venom, testament, overkill, megadeth, exodus thrash metal yapan gruplara ornektirler, sikerler.
tanim: metallica thrash metal grubu degil, gay cigliklari atan detone bir vokale sahip amerikan garage rock grubudur.
evet en baba metal grupları geldi ama finalde bir kez daha anladık ki babaların da babası metallica.
bir saniye bile tempoyu düşürmeden, kusursuz şekilde performans gösterip, binlerce insanı ağzı açık bırakmak... görülmeye değerdi.
ayrıca 2008 konserinden sonra daha da gençleşmişler.
james'in vücudu volverine kıvamına gelmiş.
mükemmel ötesi sahne performansı ile dun gece beni tekrar kendine hayran bırakan grup.50 bin kişiyi 2 saat hiç durdurmadan çosturan doyamadığımız grup. metalden anlamayanların bok attığı grup.
konseri bitirmiş gibi yapıp geri dönüp 1 parça daha söyleyeceğiz demeleri süper oldu derken o son söyleyecekleri şarkının seek & destroy olduğu anlaşılınca bize efsane dakikalar yaşatmış grup.
özetle; istanbul'dan metallica geçti, we'll see you very fucking soon...
sonisphere için kombine biletim olmasına rağmen izlemeye değer bulmadığım bir grup metallica. açıkcası o festivale gidip sadece hayko cepkin'i dinleyip çıktım. yanlış hatırlamıyorsam biraz da foma grubuna kulak kabarttım. inanın o kadar para verdim ama metallica dinlemek içimden gelmedi. metallica bitti abi artık yeaa.
diğerlerinden çok çok farklı bir yerde, aşmış grup. ilk kez canlı izledim kendilerini bu akşam. ben hayatımda böyle mükemmel sahne şovu izlemedim arkadaş. o alevler, patlamalar, havai fişekler. tüm bunlara james ve arkadaşlarının bitmek bilmeyen enerjisini eklenince bir ara şuurumu yitirecek gibi oldum zevkten. ne konserdi be!!
edit: ayrıca death magnetic'in avrupa ayağının son konseri olduğunu söylediler lars ve james. lars; "turneyi sonlandırmak için istanbul'dan daha iyi bir yer düşünemiyorum" dediğinde götüm tavan yapmadı değil. biz de iyiydik ama seyirci olarak.