kendisine son bir ayda yapılan olaylar yakıştırmalar can sıktığından ve fazla gereksiz bulduğumdan pek takmamıştım.
fakat bugün yapılan ıslıklamalar ile ilgili büyük bir sinir oluştu içimde.
Bir insanı Real Madrid'de gol atınca Türkleştiren, ama kendisine karşı oynayınca yuhalanan bir faşizmle karşı karşıyayız. Sizin gibi itin kopuğun oluşturduğu bir ülkeyi temsil etmediği için o yuhaladığınız Mesut sizden kat kat daha insan. Sokakta hür irade diye ağlayıp da, tribünden insanları hür iradesi için yuhalamak da anca size yakışıyor.
futbol bu herif orda doğmuş orda büyümüş orda eğitim almış orda kariyer yapmış. sadece babası zonguldaklı olması herifi vatan haini mi yapmalı spor ya spor.verilen tepki çok gereksiz,çok boş ve kıskançlık dolu.
sonuç olarak kendisi adına en güzelini yapmıştır ve zevk ile güzel futbolunu izletmeye devam edecektir.
bu akşam ki maçta, her topu ayağına aldığında onu ıslıklayanlar yüzünden dağarcığımda küfür bırakmamış futbolcu. golden sonra kendime geldim biraz. zaten kendisine bir sempatim vardı ıslıklanmasına rağmen gole sevinmemesiyle daha bir sempatik gelmeye başladı. duysan da duymasan da sana diceğim şudur ki, doğru bir seçim yaptın sen.
tanım: los galacticos'un türk asıllı alman milli takımında oynayan futbolcusudur.
alman milli takımında oynayan türk asıllı, muhtemelen çifte vatandaşlığı da olan futbolcudur. ama dünyanın en iyi iki milli takımından biriyle oynayacağımız maçta (diğeri için (bkz: ispanya)) bu kadar gündeme gelmesinin sebebi alman milli takımında oynamayı seçmesidir. aynı oyununu türk milli takımında oynamış olsa kanımca en iyi ihtimalle werder bremen'de yedek kalmak kaderi olacak iken, kendisi bugün real madrid'in flaş transferidir.
bu kardeşimiz ile ilgili yapılan hata, mesut'un isim olarak nereye giderse gitsin türkiye'yi duyuruyor olacağıdır. daha 10 yıl önce baljiç soyadlı bir boşnak türk vatandaşı iken real madrid'e gidince ne kadar sahiplenmiş olduğumu hatırlıyorum da... mesut ile de gurur duymamız gerektiğini ve bilakis görüldüğü yerde alkışlanıp tribüne üçlü çektirmeye çağrılması gerektiğini düşünüyorum. çünkü iyi bir türk ailesinin terbiyesini aldığı çok açık, inşallah yolu daha da açık olur.
bu arada...ntv'de maç sonrası* yorumcularından biri mustafa doğan'dı. "biz almanya'ya karşı..." gibi cümleler kurmaktaydı. bilmem kaç kişi hatırlıyor, mustafa doğan futbolculuğunda hangi milli takımda oynadı? lütfen tahmin edin?*
peki, niye kimse yuhlamadı bunu? demediler mi "seni alman casusu, ne işin var aramızda çık git, alman" diye. niye demediler? daha da ileri gidiyorum. fenerbahçe'de mustafa doğan ve murat yakın biri alman diğeri isviçre milli takımında oynarken yabancı sayılmamışlardı. Peki bunu niye kimse söylemiyor ya? hani onlar türk değil ya, biri alman diğer isviçreli?? şimdi ne değişti peki?
Bu akşam itibariyle iyice anlamış bulunuyorum ki, Türk dediğin yuhlamayı hobi edinmiş kimsedir. Bayılıyoruz olur olmadık yerlerde olur olmadık adamları yuhlamaya. Evet, bildiğin hobi yani bu, başka açıklaması olamaz. En son ABD ile oynanan dünya basketbol şampiyonasında cumhurbaşkanını yuhlamıştık. Bugün de Mesut Özil'i. Sebeb? Yok. Gerçi var aslında. Kimimiz cumhurbaşkanını vatan haini buluyor, kimimiz de Mesut Özil'i. Adam ne de olsa herkesin gururla taşıdığı Milli takım formamızı giymeyi reddetti. Bu ne cüret? Sen kimsin lan yavşak Almanların skindrik formasını bizim kutsal formamıza tercih ediyorsun?!!! Al sana yuhhhh. "Yuh"un kahpeye, benim aziz milletim, durmayın.
Evet, bildiğin şizofren işi.
Tanım: Alman milli takımının formasını giyen, türk asıllı futbolcu.
8 ekim 2010 almanya türkiye maçında kendini çok sıkmamıştır gelen tepkiler üzerine. kendisini yuhalayanlara sinir oldum. hangi akla hizmet yaptılar böyle bir işi anlamıyorum. adamın yaptığını tasvip etmeyebilirsin de, yuhalamak neyin nesi arkadaş? kendisi çok başarılı bir türk oyuncudur. hatta real madrid'te oynadığına göre en başarılısı da diyebiliriz. hadi o kendini türk olarak görmese de başarılı bir futbolcu olarak kutlamalıyız en azından. yani yeterince medeniysek.
"selam, olumlu ve olumsuz tepki gösteren herkese kalpten teşekkür ederim, inşallah türkiye ile beraber bu eleme grubundan çıkarız"
--spoiler-- 8 ekim 2010 almanya türkiye maçından sonra yazdığı iletisidir.
twitter hesabında
--selam, olumlu ve olumsuz tepki gösteren herkese kalpten teşekkür ederim, inşallah türkiye ile beraber bu eleme grubundan çıkarız.--
Yorumunu yaparak, golden sonra sevinmeyişinin rol değil samimi tavrı olduğunu ispatlamıştır.
insanın doyduğu yeri memleketidir düsturundan yola çıkarsak haklıdırda.
Allah yolunu açık etsin.
profesyonel olarak en doğru tercihi yapmış ve türk milli takımında vasıfsız kaşar topçularla rezil olmak varken,
avrupa'nın en disiplinli ve güçlü takımlarından almanya'yı seçmiş, zonguldaklı ailenin almanya doğumlu evladıdır.
türk milli takımı'nı tercih edip, hiçbir işten çakmayan cemaat torpilli yöneticilerin ve 8 milyon euro alıp, 1 liralık bile
enerji sarfetmeyen teknik direktörlerin oyuncağı olacaktı.
önder turacı... belçika yerine bizi tercih etti, şimdi adı bile anılmıyor.
nuri şahin... adam dortmund'un kaptanı, harikalar yaratıyor fakat bizim ucube kaos futbolu oynatılan milli takımımızda esemasi bile okunmuyor. emin olun bugün almanya'yı tercih etmiş olsaydı, bu gece bize 1 tane de o çakardı. ayrıca çoktan bir ingiliz kulübünde formayı sırtına geçirmişti. öyle bir futbol sistemi var ki avrupa'nın en değerli orta saha oyuncularından nuri bile kayıplarda.
adam türkiye'yi tercih etseydi, milli takıma daha yeni açğrılır olacaktı. aurelio ve sabri gibi dandik futbolcular ve sikik taktikler sayesinde kaybolacak, özgüvenini yitirecekti. performansı, cemaatçi kaşar topçu eskilerinin diline pelesenk olacaktı.
fakat o saçma duygusal baskılara aldırmadı ve en doğru tercihi yaptı.
adam almanya milli takımı'nın tartışmasız en iyi 3. adamı. atıyor attırıyor. real madrid gibi yıldızlar topluluğu bir takımda, banko ilk 11'de oynuyor. mourinho salak mı bu çocuğu hemen her maçta ilk 11'de oynatıyor! ayrıca madrid'in son haftalardaki en etkili ismidir mesut.
kısaca, avrupa'nın en değerli gençlerindendir ve bence bu sene en formda olan 5 futbolcudan birisidir.
türkiye yerine almanya'yı tercih etmesi, hayatta aldığı en doğru karardır.
ona küfreden yurdum kahvelerindeki amsalaklar, yüklü bir maaş ve kariyer fırsatı verilse, değil milli takım, analarını bile satarlar. elvan abeylegesse ve bilimum devşirme sporcular madalya kazanınca aslan parçası, aynı şeyi başka bir ülke, bizim sporcumuz yapınca binbir çeşit küfür.
adam almanya milli marşı'nı okumuyor, farkettiniz mi?
not = almanya doğumlu olduğu için şanslıdır. türkiye'de olsaydı;
- önce cemaatçilerle sıkı fıkı olacaktı... (emre, hakan şükür ve diğer şakird futbolcular...)
- hasbelkader gittiği dandik yabancı kulüpte, ilk 18'e bile giremeyecekti... (tuncay şanlı)
- izindeyken, polat alemdar gibi takım elbiseleri giyip, emniyet müdürünü ziyaret edecekti... (arda turan)
2 ay önce dünya kupasında "türk bu çocuk, gol attı" diye ayakta alkışlanan, dün gece ki maç da * "türk bu çocuk, gol attı" diye ayakta ıslıklanan, türk asıllı alman fotbolcudur.
güzel milletimin mantığını sanırım, hiç çözemeyeceğim.
asla bir türk gibi gülemeyecek, hissedemeyecek, hırslanamayacak futbolcu. kendisi dünyanın en büyük kulübünde oynayabilir, dünya şampiyonu olmuş, doğduğu ülkenin formasını giyebilir, ama türk değildir.
türk olmak başka birşeydir. fatih sultan mehmet ile gurur duymaktır mesela. kendi çıkarları doğrultusunda başka takımı/ülkeyi seçmek değil..
kaç para kazanırsa kazansın, kariyeri ne olursa olsun, ülke,soy önemlidir. bize öğretilen hep bu. vatan için ölmek gibi mottolarla yetiştirildik. örneklerini gördük.
sırf daha iyi hayat şartları için, dedelerinin kanı ile renklenmiş bayrağı taşıyan formayı giymekten vazgeçmek, olsa olsa karaktersizliktir. üstelik türk milli takımına attığı o golden sonra güya sevinmeyip, alman futbolculara göz kırpmak ise kendisini en az lahm kadar alman yapmıştır.
sana hak vermiyor, seni sevmiyoruz mesut. sadece saygı duyuyoruz, o da en azından saygı duyacak kadar onurlu bir millet olduğumuz için.. mümkünse türkiye'de ki rövanş maçına gelme. ve azalarak bit.
edit: genç hanslar rahatsız mı oldu da eksiye gitti eliniz? yoksa bize attığı gol sonrası evde, içten içe sevinen tiplerden misiniz?
kendi milli takımında aurelio'yu oynatıp ona mehmet diyenlerin aynı şeyi almanya adına yaptığı için sövdükleri futbolcu. ulan bu adam ne zaman türklüğünü inkar etti? ne zaman "ben saf almanım, hitler'e bayılıyorum o kadar faşistiyim bu memleketin" dedi? dedi de bizim mi haberimiz yok? sen daha futbolunu kurumsallaştırmayı yayın ihalesini fahiş fiyatla vermek zannederken, kulüp düzeyinde en büyük başarın uefa kupasını 10 yıl önce kaldırmış olmakken, milli takımın başına her turnuvada yeni hoca getirip sil baştan sistem kurmaya çalışırken bu genç türk de sonradan yıldızı parladığında onu farkedenleri değil ona bu futbol altyapısnı veren, yetiştiren, doğup büyüdüğü, ekmeğini yediği almanya'nın formasını seçmiş. bunun neyi yanlış, neyi ihanet anlamıyorum. herif en azından adını marko yapmadı, mesut olarak kaldı. ben aurelio olayına da karşı değilimi kimse yanlış anlamasın, ben buradaki ikiyüzlülüğe karşıyım.
kendisini gönülden tebrik ettiğim futbolcumuz. adam bizim ruhsuz, iki pas yapamayan milli takımını seçip ne yapsaydı yani. önce fatih terim, şimdi de oğuz çetin kaprislerine mi kurban gitseydi genç yeteneğimiz.
dün mesut un oynadığı futbolu beğendiysek bunda alman milli takımının ne yaptığını bilen, bizden 4-5 kat daha iyi top oynamalarının da katkısı çok büyük. bizim milli takımımızda ise forma giymenin ilk şartı sanırım sakat olmak, adamların koşacak halleri bile yoktu.
ben tekrar mesut u tebrik ediyorum, hayatı başarılarla dolu olur inşallah.
ne pozitif, ne negatif anlamda pek bi duyguya sahip olmadığım oyuncu. ne düşünüyorsun dersen iyi futbolcu, hoş futbolcu. diğer türk olmayanlardan pek farklı değil.
yani bu kadar tartışmaya, sahiplenmelere, upuzun entrylere değecek bir adam da değil. yanlış anlaşılmak istemem, mesut adam değil demiyorum ama onun tartışılması yersiz. sonuçta ortada yapılmış bir seçim, hür irade ve bir kariyer var.
bana kalırsa vatanını seven adam zaten onu terk etmeyen adamdır. o bağlamda mesut'un ailesinden de mütevellit türkiye'yle pek bir gönül bağı yok onların. dolayısıyla normal bir durum.
spora hala faşizanca, holiganca ve hazımsızca yaklaşan izleyicilerin olduğunu ortaya çıkaran oyuncu.
mesut özili vatan haini ilan edenlere sormak isterim; aynı tepkiyi gökhan inler, eren derdiyok, hakan yakın, murat yakın, serdar taşçı, veli kavlak... vs için neden vermediler? fatih akın, mehmet öz için neden vermediler? ersan ilyasova, mirsad türkcan, naim süleymanoğlu ya da elvan abeylegesse için neden vermediler? çünkü mesut özil gerçekten çok yetenekli, bir dünya devinde oynuyor. ve kendimiz birşeyler yapmak yerine herzaman başkalarının başarılarından nemalanmaya alışmış bizler, bunu hazmedemiyoruz. bu kadar yetenekli ve başarılı, gelecekte de adını futbol tarihine yazdıracak bir futbolcunun kendi milli takımımızda oynamamasını hazmedemiyoruz. ve şundan korkuyoruz; mesut türk olarak değil de her zaman formasını giydiği kulüp ve ülke milli takımları ile anılacak.
evet, bugün türk halkı mesut özilin türk milli takımı için ter dökmesini ister. mesut, almanya'da doğup büyümüş olsa da, alman futbol kültürü ile yetişmiş olsa da, kendisinin de söylediği gibi, türktür. ve bunu söylemeye, türk olmaya da devam edecektir. ve bizler de bundan gurur duyacağız. bunun için türk milli takımı forması giymesi gerekmez. göğsünü gere gere, gurur duyarak türk olduğunu dile getirmesi yeterlidir bizim için.
doğru düzgün futbol kültürü olmayan, mükemmel yetenekleri olan, her maç harikalar yaratan bir oyuncuyu bir müsabakada kötü performans sergilediği için yerin dibine sokan bir spor medyasına sahip olan canım ülkemde mesut gibi yeteneklerin harcanmaması için yaptığı tercih en doğrusudur. ve mesut bir başlangıç olacaktır. ne zaman ki basketbolda oluşturmaya başladığımız gibi bir kültürü futbolda da oluştururuz, ne zaman ki medyamız bir maçla kişileri yargılamaktan vazgeçer, ne zaman ki günü kurtarmak yerine geleceğe yatırım yaparız, işte o zaman kendi mesutlarımızı yetiştirmeye de başlarız. yurt dışında doğup büyümüş gurbetçi yeteneklerimiz için de milli takımlarımız cazip hale gelir. ne zaman ki tercihlerinden ötürü öz evlatlarımızı yargılamaktan, yaftalamaktan vazgeçer ve özeleştiri yaparız işte o zaman bir şeyleri başarmaya başlarız.
suç mesut özil'de değil ona pas atan ve zorla gol attıran takım arkadaşlarında aslında. kardeşim ver o son pası podolskiye,
müllere filan. niye illa mesut yani..
