hacettepe maçı öncesi ayagın ödemi ile dünkü çift kale maça çıkıp 18 kişilik kadroda yer alan topcudur. rabbim bu hırsı ve azmi diğer futbolcularmıza da nasip etsin.
fenerbahçe'ye geldiği sene kasetten izlenip alınması nedeniyle eleştirilen ama alex sayesinde yöneltilen iddialara kapak astıran, (bkz: beşiktaş)'a gidişinden itibaren alex gibi bir oyuncu olmadan ne kadar sırıtabildiğini kanıtlayan brezilyalı futbolcu.
kendini bulumaz hint kumasi sanan vasat futbolcudur. mac esnasinda akittigi terin coklugu ter bezlerindeki problemden kaynaklanmakta. kimse yanilmamalidir.
iyi niyeti ve çalışkanlığı yüzünden yeteneksizliği es geçilen futbolcu, bal yapmayan arı. adam mahdut kabiliyetlerinin farkında, kapatmak için yırtınıyor. bu özelliği onu kıyasıya eleştirilmekten vareste tutabilir belki ama banko oynatılmasının gerekçesini oluşturmamalı. varsın onun kadar yıpratıcı santrfor!! olmasın, ayağına,kafasına gelen pozisyonların beşte birini içeri atacak forvet yeter de artar bile. hazır elde batuhan karadeniz gibi bir yetenek varken niye bu anlamsız ısrar. bobo da demiyoruz, batuhan diyoruz.
2003-2004 sezonun devre arasında fenerbahçe'ye gelmiş, fenerbahçe'de 2.5 sezon oynadıktan sonra, 2006-2007 sezonun başında beşiktaş forması ile tanışmış ve 2.5 sezondur beşiktaş forması giyen futbolcu. buraya kadar her şey normal. normal olmayan şey ise bu adamın her sezon galatasaray'a gol atması.
devre arasında geldiği 2003-2004 sezonunun 2. yarısı 1 gol attı.
2004-2005 sezonunda fenerbahçe'ye şampiyonluğu getiren golü attı.
2005-2006 sezonunda ali sami yen stadı'nda attı golünü.
fenerbahçe'de böyleydi. toplam 3 gol attı.
2006-2007 sezonunda daha sezonun ilk maçı olan tff süper kupa maçında atıyordu.
2006-2007 sezonunda ligde es geçti. devre arası oynan efes cup'ta yine 1 gol attı.
2007-2008 sezonunda ise beşiktaş'a 137 hafta sonra liderliği getiren golü attı.
beşiktaş'ta da durum böyle.
gördüğüm yerde topuklarına sıkıcam. cezası neyse çekerim..
bugün doğumgününü kutlayan futbolcu.
lig tv de maç sonrası röportajı sırasında eşinin getirdiği pastayı yerken yaşı konusunda esprili bir şeklide attığı yalan eşi tarafından ortaya çıkarıldı. efendim kendisi 27 dediyse de eşi 28 olarak düzeltti.
değil 28, 38 de olsa bu enerjisini hiç kaybetmemesini diliyor, nice mutlu yıllara diyoruz.
adı çıkmış olan futbolcudur. kendisi ile her ikili mucadeleye girildiğinde, faul yapan karşı taraf olsa bile nobre'nin faul yaptığına hükmedilmektedir.
adın çıkacağına canın çıksın dicem ama artık bu tür şeylerin maksatlı yapıldığına inanmaya başlar oldum.
beşiktaşımız'da forma giydiği 2006/07 ve 2007/08 sezonlarında toplam 24 gole imzasını koyan, çok yetenekli olmasa da profesyonelliği, azmi ve etkili hücum presi ile ilk 11'deki yerini hep koruyan forvet.
bu sabah itibarıyla almanya aktarmalı uçuşumda aynı salonda rastladığım kişidir. uzak seferler malum aktarmalı herhalde o yüzden rastladık. nobre nin yanında geveze bi eleman 2 saat laf anlattı buna artık hangi sporla iştigalse ki futbol olmadığına eminim, nobre tüm efendiliğiyle sabahın 4 ünde dinledi adamı. yüzü gözü hiç etrafa bakmadı. hiç. simsiyah giyinmişti. uçağa bindik. kendisi business taydı. bir beşiktaşlı olarak omzuna dokunup. : we love you dedim....bana thanks man I love you dedi....o kadar işte.
dün akşam yumurtalıkları ile gol atmaya çalışmış oyuncudur. biraz daha erkeksi duygularla yaklaşsa golü malafatı ile atmaması işten bile değildi. ayak mı ? o da ne?
ismi hala marcio nobre olan futbolcudur aynen marco aurelio gibi; türk vatandaşlığına geçince brezilya vatandaşlığını kaybetmemekte bu adamlar ama nedense türk spor basını tarafından ucuz asimilasyon yöntemleri işliyor her zamanki gibi.