merhamet

entry279 galeri22
    149.
  1. beğenerek izliyorum özellikle sermet ve deniz çok tatlılar. yerim onları, çok şekerler ama yaa.
    3 ...
  2. 148.
  3. bütüün oyunculara bayılıyoruz. sermetle deniz bu hafta çok çok tatlıydılar. fakat a.ş.k gibi senaryosu defalarca dizi yapılmış klasik saçma bir diziyi öne almaları çok yanlış. nitekim reytinglerde a.ş.k 3. sırada merhamet 10. sırada. halbuki aralarında dağlar kadar nitelik farkı var. lütfen lütfen tekrar 20.00'a alınsın. sabah 6 da kalkıp işe gidiyoruz yahu.
    1 ...
  4. 147.
  5. Ilk başladığı zamanlarda çok fazla takip edemedigim, ancak orda burda çok güzel dizi olduğundan bahsedilince yazın internetten bütün bölümlerini bir solukta izlediğim dizi. gerek hikayenin akıcılığı olsun gerek diyalogların ve senaryonun gerçekçiliği olsun baya baya beğendiğim bir dizi olmuştu. Yeni sezonda heyecanla bekliyordum. Ancak ilk bölüm tam bir fiyaskoydu. Öpüşme sahnelerinde kesilen kısımlar vardi ve bu diziye oldukça amatör bir hava katıyordu. Bunun dışında senaryoda tıkanmalar vs. vs. Sonra izlemeyi biraktim. Keşke kaliteyi muhafaza etselerdi çünkü eminim benim gibi düşünen birçok kişi izlemeyi bıraktı. Kısacası güzel başlayıp kötü devam eden dizilerdendir.
    0 ...
  6. 146.
  7. izlediğim iki türk dizisinden biri.yönetmenin çekimleri harika (bkz: suskunlar) ayrıca dizideki oyunculuklar ibrahim Çelikkol'u saymazsak çok iyi,dizinin müzikleri de ayrı etkileyici.dizinin senaryosu da iyi denilebilir flashbackli bir dizi bu da diziye daha sürükleyicilik katıyor.
    2 ...
  8. 145.
  9. akşam akşam beni mutlu eden dizi. özgü namal yıllar sonra yeditepe istanbulda oynadığı evde tekrar çekim yapmış. 2000 yılındada üniversite öğrencisini oynuyordu, 2013 tede öğrenci rolünde.
    1 ...
  10. 144.
  11. güzel başlamış sonradan boka sarmış dizi. ne ara kardeş çıktı lan bunlar. evet.
    0 ...
  12. 143.
  13. narin ve fırat isimleriyle babasının narini okutmamasıyla bana doğu dizisi gibi gelen dizi.*
    0 ...
  14. 142.
  15. tatil sabahlarında 10 da kalkmamın sebebi olmuş dizidir. Geçmişe dönüş sahneleriyle birlikte oldukça sürükleyiciydi.
    1 ...
  16. 141.
  17. her şey tamam ama o mehmet ile bahar nasıl birbirine düşmüş anlamadım? Bu senaristler nasıl bir dünyada yaşıyor amk.

    Sürprizler ile dolu dizi.
    0 ...
  18. 140.
  19. çatalla gider yapılan dizidir.
    1 ...
  20. 139.
  21. kadrosu oldukça iyi dizi. seyrettiriyor kendisini. evet.
    2 ...
  22. 138.
  23. kanal d dizisi. hayatta bu kadar tesadüfün bir araya gelmesi merhametsizliktir.
    0 ...
  24. 137.
  25. izlerken ders çalışasımın geldiği dizi.
    1 ...
  26. 136.
  27. hayatıma bir adet babür istememe neden olmuştur.
    2 ...
  28. 135.
  29. flashbackin bokunu çıkaran dizi.
    0 ...
  30. 134.
  31. 133.
  32. daha iyi anlamak için reis bey başyapıtının izlenmesi gereken kavram.
    0 ...
  33. 132.
  34. berbat bir türk dizisidir. burada yabancı dizi izleyin türk dizileri öğğk demek istemiyorum fakat bugüne kadar gerçekten başarılı bir türk dizisi görmedim. olaylar genelde birbirini tekrarlıyor ve bir süreklilik yok. olay bittiği zaman dizi de biteceğinden, her şey çok ayrıntılı işleniyor. yeter artik zap yaparken 5 saniye dayanamadığım bu iğrenç şeyleri bitene kadar izlemeyin. sonra neden türk kadınları böyle..
    0 ...
  35. 131.
  36. son zamanlar da malesef oldukça özlenen ve aranan duygu.
    0 ...
  37. 130.
  38. merhamet asil bir duygu değildir, zayıflığın sembolüdür. acımasız bir dünyada merhametli olmakla neyi ispatlıyorlar anlamıyorum. allah mısınız nesiniz siz?
    1 ...
  39. 129.
  40. Asıl adı Kahperengi olan Hande Altaylı romanından Merhamet olarak uyarlanan, Atıf'ın aşkının Fırat'ın yakışıklılığının önüne geçtiği TV dizisidir.
    1 ...
  41. 128.
  42. Güneş merhamet buyuruyor

    ve güneş merhamet buyuruyor
    ama fazla yükseğe taşınmış bir meşale misali,
    boydan boya kırbaçlar görüntüsünü jetler
    kurbağa gibi zıplar füzeler,
    çocuklar haritalarını çıkarır
    iğnedenliğe çevirir ayı,
    eski çürük peynir,
    orda hayat yok
    ama dünyada fazlasıyla;
    yıkanmamış Hintli çocuklarımız
    bacak bacak üstüne atıp flüt çalarak,
    göbekleri içe çökmüş, açlıktan ölürken,
    açlık kokan havada yılanların
    şuh kadınlar misali kıvırtışını izleyerek;
    füzeler zıplar,
    avcıları ve sürüyü geride bırakırken
    yabani tavşanlar gibi zıplar
    günü geçmiş kurşunların yerine;
    Çinliler hala yeşim işlerler,
    sessizce açlıklarına pirinç tıkarak,
    bir açlık ki bin yaşında,
    ateş ve türküyle ilerler çamurlu nehirleri,
    istemsiz beklemenin sürüklenen
    direkleri iter mavnaları
    yüzen evleri;
    Türkiye'de kilimlerinin üstünde
    kıbleye dönüp
    sigara içerek gülen
    ve parmaklarını gözlerine sokup kör eden
    mor bir tanrıya dua okurlar,
    tanrılar böyle işte, yaparlar;
    ama füzeler hazırlar: her nedense
    değersizdir artık barış,
    küçük bir göldeki nilüfer yaprağı
    misali sürüklenir delilik, hissiz daireler çizerek;
    kırmızı yeşil ve sarılarına batırıp
    resim yapar ressamlar,
    şairler uyaklara döker yalnızlıklarını,
    müzisyenler her zamanki gibi açtır
    ve romancılar kaçırır meselenin özünü,
    ama pelikan kaçırmaz, martı kaçırmaz;
    pelikanlar dalıp dalıp yükselir
    şok geçiren yarı ölü radyoaktif balıkları
    gagalarında sallayarak;
    evet, gerçekten de
    sümükle yıkar kayaları sular;
    ve Wall Street'te
    anahtarını arayan bir sarhoş gibi sendeler borsa;
    ah, işte bu sıkı bir şey olacak, allahın izniyle
    tekrar yılana götürecek bizi, deniz böceğine,
    ya da şanslıysak eğer,
    katalizi uzun dişli fosil kaplana götürecek,
    maden çukurunun içinde
    kırık kask, cihaz ve cam parçalarının üzerinde
    resim çiziktiren kanatlı maymuna götürecek;
    çatırdayarak girer şimşek
    pencereden içeri ve bir milyon odada
    aşıklar yatar kenetlenmiş, yitik
    ve barış gibi hastalıklı;
    kırmızı ve turunca çalmaya devam eder gökyüzü
    ressamlar için -ve aşıklar için,
    her daim açtıkları gibi açar çiçekler
    açar ama üzerlerinde
    füze yakıtlarının ve mantarların,
    zehirli mantarların ince tozu var; zaman kötü,
    bulantılı bir zaman -perde,
    III. sahne, sadece ayakta yer var,
    SATILDI, SATILDI, SATILDI yine,
    tanrı tarafından, birileri ya da birşeyler,
    füzeler generaller ve liderler tarafından,
    şairler doktorlar komedyenler
    sabun ve bisküi üreticileri
    ve iki yüzlü seyyar satıcılar tarafından
    kendilerine özgü ustalıklarıyla satıldı;
    şimdi kömür yağı tabakasıyla kirletilmiş
    tarlaları görebiliyorum, bir-iki salyangoz,
    safra, yanardağ taşı, sığ sularda
    bir-üç balık, kaynağımızın
    ve gözlerimizin yergisi...
    daha önce hiç olmuş muydu bu?
    kendini kuyruğundan yakalayan
    bir daire mi tarih,
    bir rüya, bir kabus mu,
    bir generalin hayali, bir başkanın,
    bir diktatörün hayali mi yoksa...
    uyanamaz mıyız?
    yoksa yaşamın güçleri daha mı yüce bizden?
    uyanamaz mıyız? sevgili dostlar,
    uykumuzda mı ölmeliyiz sonsuza dek?

    Charles Bukowski
    0 ...
  43. 127.
  44. galinayla sermetin sempati uyandırdığı dizidir.
    0 ...
  45. 126.
  46. Yazın okuduğum Hande Altaylı'nın Kahperengi adlı romanından uyarlanan dizi. Tabi dizide kitapta olmayan kişi ve olaylar da var. Ama şu var ki yazın kitap bittiğinde çok üzülmüştüm; çünkü çok keyifli bir kitaptı ve çok ilginç bir sonla bitti.
    0 ...
  47. 125.
  48. Kavgada can yakan, dövüş sporlarında ise yenilgiye yol açabilecek duygudur. Onun dışında insanım diyen herkesin hissetmiş olması gereken şeydir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük