izlerken bir vatandaş olarak utandım, ankara büyükşehir belediyesini temsil eden başkan bu olmamalıydı. hem de 15 yıldır bu adam Ankarayı yönetiyor. tam bir çocuk kavgasına çevirdi açık oturumu *iç etti resmen. bir ara uğur dündar'ın "yeter ulan *iktir git" demesini bekledim zira televizyon karşısındaki bizlerin bile sinirleri harap oldu. kemal kılıçdaroğlu hem uslubuyla hem de zekasıyla alt etti. gerçek yüzünü göstermesi için gökçeke bol bol söz hakkı verdi, konuyla alakasız iddialarını bile dinledi ve onu ne kadar köşeye sıkıştırdığını adeta ispatlamış oldu*. eğerki ankara halkı bu seçim döneminde gökçeki yeniden başkan seçerse * üstad aziz nesin'e hak vermemek elde değil. ama üstad kadar iyimser değilim ben yüzde altmıslık oran biraz fazla iyimser bu tablo için.
gökçek'le aynı seviye, aynı uslup, aynı zihniyet, aynı terbiye,
aynı kalite, aynı kapasite
ve aynı mantığa sahip olanlar
bizim yavuz * ev sahibini bastırdı demişlerdir.
melih gökçek gibi bir adamın nasıl olupta ankara büyükşehir belediye başkanı olduğuyla ilgili kafamda bir ton soru işareti bırakan karşılaşma. adam sanki kılıçdaroğlunun ağzından çıkacakların duyulmasını istemiyormuş gibi sürekli yüksek sesle laf kalabalığı yapıp oturumun mına koydu.
uğur dündar ile kemal kılıçdaroğlu konuşurken, kendi kendine elindeki alakasız belgeleri okuyan ilginç adam. her şeyden önce, bu kadar seviyesiz bir insan, nasıl belediye başkanı seçilmiş, hayret !
--spoiler--
i. melih gökçek: şu gördüğünüz elektronik sayaç, bu üstteki ise kartlı sayaç. üstteki 23 euro, alttaki 63 euro.
uğur dündar: peki aynı değil mi bunlar?
i. melih gökçek: yok. alttakinin parasını peşin alıyoruz
--spoiler--
melih gökçekin tavrına şaşıranların daha önce hiç bir tartışmasını izlemediğini zannediyorum...
uğur dündarın mikrofonu kapatması gerekirdi. ancak bu şekilde adil olabilirdi.
son 3 dakikada ise asıl beni şok eden kılıçdaroğlunun bunca kışkırtmaya rağmen efendiliğini korumasıdır.
uğur dündar "izin verirseniz bir son üç dakika vermek istiyorum melih beye" dedi ki nasıl dedi hala inanamıyorum adam hiç susmadı ki zaten . bunun üzerine kılıçdaroğlu "tabiki" diyerek efendiliğiyle gönüllerde yerini almıştır.
helal olsun bu adama gerçekten büyük bir adammış hayranlıkla izliyorum kendisini..
melih gökçek'in kaçak dövüştüğü bir maç oldu, köşeye sıkıştığını anlayınca ortaya bir sürü iddialar atarak kılıçdaroğlu'nu da köşeye sıkıştırmaya çalıştı. başarılı oldu mu? azda olsa oldu tabi ki, ama bunun nedeninin kılıçdaroğlu'nun elinde o an iddialara cevap verecek belgelere sahip olmaması olduğunu düşünüyorum. yakın bir zamanda da bu iddialara kılıçdaroğlu tarafından da cevap geleceğini tahmin ediyorum. tabi bu olaydan sonra çarşının karışması an meselesi! iddiaların akp tarafından melih gökçek yoluyla gündeme getirilmesi chp'nin de boş durmayacağı ve her iki tarafın da yandaş medyalar tarafından poh pohlanması sayesinde iş çığrından çıkacak ve biz de bu ülkede neler döndüğünü izleyeceğiz.**
melih gökçek'in ilkokul sıralarına geri döndüğü tartışmadır. biz ilkokulda öğretmenlerin hazırladığı, konuları verdiği tartışma ortamlarında gruplara ayrılıp, belgelerle ve edinilen bilgilerle tartışırdık... ancak melih bey belgesiz ve özellikle bilgisiz bir şekilde konuştu, hakaret etti, suçladı, iftira attı...
boş derste konuşan çocuklar gibi hiç susmamıştır. sonra sınıfa gelen öğretmen "örtmenim kemal'De yapıyor ona bişey demiyon" şeklinde yakınmıştır.
tabii biz onun için teşekkür ettik kendisine zira söyleseydi biz anlamazdık, biraz salak olduğumuz için uygulamalı olarak temsili bir kemal kılıçdaroğlu balonu patlatarak anlatmıştır. bazılarını ise " uuuuvvv " şeklinde etkilemeyi başarmıştır.
bu akşam ise melih gökçek'in balonu patladı ! hayırlı uğurlu olsun !
her şey açık şekilde ortada olmasına rağmen hala melih gökçek'in tartışmada üstün taraf olduğunu savunanları ve onların belli bir düşünceye-adaya-partiye sabitlenmiş eğilimlerini gördüğümüzde yazık ki seçim sonucunu pek bir etki etmeyecek bir tartışma olduğunu anlıyoruz. çünkü burası türkiye, burada insanları ne kadar sömürürsen o oranda oy alırsın. üstelik karşıdakine söz hakkını vermeyi bilmesende!!!
10 dakika dayanabildiğim o 10 dakikalık kısma bakarsak özetini tek cümlede yapabiliriz herhalde gürültü kirliiği. birbirini dinlemekten aciz iki insan(özellikle melih gökçek) nasıl oluyor da bir tartışma programına çıkıp tartışmaya çalışırlar çok merak ediyorum. belediye başkanı ve milletvekili olmuş iki insanın mahalle kavgası yapması sanırım türk siyasetinin ne hallere geldiğini göstermiştir.
imçek ağa' nın kredisinin bittiği karşılaşma. sanırım gözden çıkartıldı kendisi.
adam sayacından piline herseyden kitlemis arkadas. yazılım hatası nedeniyle 800.000 kişiden alınan paralar, odtü, gata gibi kuruluşlardan gaz için alınan (ki sonradan bunun hava parası olduğu ortaya çıkmış) 17 trilyonluk bir meblag var. hem de bunlar gazete küpürleriyle değil bizzat mahkeme kararlarıyla ve ilgili devlet kurumlarının resmi belgeleri ile kanıtlanmış. adam pişkin pişkin çıkmış mahkeme kararı getirmeyene para yok diyor bir de. asıl bomba ise bu paralara ne olduğundan konu açıldığında patladı. paralar ankara' nın altyapısına harcanmıs.*
yok efendim yolsuzluk yapsa canlı yayına çıkar mıymıs? iste bu zihniyet yüzünden bunlar basımızda zaten. adam daha edep, adap, konusma nedir bilmeden ankara' nın sahibi olmus neredeyse. neyse birdahaki secimlere adaylıgımı koyup bu zihniyetteki vatandaslara çuval çuval kum dağıtıcam. oturup oturup oynasınlar diye...
göz var izan vardır, akıl var vicdan vardır. kemal kılıçdaroğlu gerçek bir beyefendi gibi melih gökçek'e adeta adap ve edep dersi vererek adamı bitirdi.
tayyip erdoğan plaket vermeli kemal kılıçdaroğlu'na akp içerisindeki bütün çürük yumurtaları ayıklıyor adam.
tartışmanın ana konusu 3 kuruşa doğalgaz sayacı alabilecekken melih gökçekin çok pahalı olan ve montajı , pili bitince değiştirilmesi(para karşılığı) ve bilimum dezavantajlı özellikleri olan bir sayacı ankaralıya dayamasıdır. peki nedir bu sayacın avantajı- bu sayaç ile belediye %80 lere varan tassarruf sağlıyor sattığı maldanda kendine kar miktarı ayırıyor, hep aynı firmanın ihaleyi almasıda ayrı bir başlık konusu , olan yüzlerce dolar veren doğalgaz kullanan ankara halkına oluyor, peki melih gökçek buradan elde ettiği büyük tasarrufu nasıl kullanıyor,büyük ihtimalle varoşlardaki halka oy avcılığı amaçlı bedava kömür dağıtmakta kullanıyor, yani doğalgaz kullanan çoğunluğu ortasınıf alın terinin karşılığını kazanan insanlardan çıkan paralar gökçeke 'e oy olarak dönüyor fakat parayı vereninde dünyadan haberi yok- yıllardır bedavaya alıştırılmış fakir fukaralarla hazırcı tüketici böyle gelmiş böyle gider toplumu yaratılmak isteniyor.
Tartışmadan ise başkentimizin büyükşehir belediye başkanının daha olgunlaşamamış bir insan olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.
her ne kadar kemal kılıçdaroğlu'nun melih gökçek karşısında bu kadar büyük bir hezimetle galip geleceğini tahmin edemesemde, inanılmaz bir politikacılık dersi verdi kılıçdaroğlu.
melih gökçek kılıçdaroğlu hakkındaki sözde belgelerini sinirden hız kesmeden ardı ardına okurken, kılıçdaroğlu rakibi gibi mahalle ağzı takınıp çemkirmeden "konuşalım" "olur" diyerek ayrı bir psikolojik galibiyet kazanmıştır. efendim melih gökçek bildiğiniz kendi kalesine attığı golleri telafi etmek yerine hükmen yenilmeyi kabul etti. koskaca başkentin belediye başkanı olan bu zat, programda oturup ağladı, ne hallere girdiğini saklayamadı. bir daha uzun bir süre açık oturuma katılabileceğini sanmıyorum. iddaalar oldukça net ve kesindi.
!!! bazı arkadaşlar kemal kılıçdaroğlunun dolar ve auro konusunda ikileme düştüğünü düşünebilir. melih gökçekin ağzından çıkan "300 dolara satıyoruz çünkü 150 dolarını başka şeylerde kullanmak için alıyoruz" herşeyi açıklıyor zaten.
!!!gökçek hele birde çok bilmiş tavırla iftiralarını sayarken, kılıçdaroğlu bu iftiralara THY imzalı belgelerle cevap verdi,buda gözümden kaçmadı. ama yine gökçekin çirkef tavırları sayesinde onuda dinleyemedik.
halk gördü kimin ne olduğunu. kimin yüzünün kızarıp, kiminin başı dik çıktığını. ama işe yarar mı orası bilinmez.
10 yılda bir kere 150 euro fazla ödeyen ankara halkı zarara uğratılmı$.
tabi ya her ay %77 kar oranıyla doğalgaz alınca ankara halkı daha çok kar elde ediyordu ya o yüzden.
açıkçası bi saate kadar ciddiyetle dinlediğim, bi saatten sonra götümle güldüğüm versus.
k.k. kendini rezil etti. dese ki tamam ben yalan söyledim kabul ediyorum, gökçek efendi söyleyecek laf bulamayacak.
ama sen tut adama cevap veremeyeceğin bi iftira at, iddiada bulun, adam seni göt edince kar$ısında sus.
ondan sonra melih mahalle ağzıyla konuşuyo.
bence konuşmakta haklı çünkü:
14 yıldır başkanlık yapan, neredeyse köre sorsan tanına birine sen çıkıp yolsuzluk yaptı, şerefsiz, yalancı, haysiyetsiz diyorsun. adam kendini aklayıp sana cevap verdiğinde ve hesap sorduğunda adamı kaale almıyorsun. sallayın melih gökçek'i bir kenara en basit arkadaşınızla olan münasebetinizde arkadaşınız size aynısı yapsa çıldırır kafa göz dalarsınız. kimse çıkıp da sosyete efradıymış gibi yok medeniyiz bizde olmaz öyle arıza gibisinden konuşmasın. daha şu sözlük ortamında görmediğimiz insanlara karşı bi hamaset beslerken biz,
aynı durumu çıkıp milletvekili seçtiğiniz bir insan, iftira atıp suçlamada bulunduğu birisine yapıyor.
açıkçası götümle güldüm bu duruma. halen diyorum yazık bu chp ve oy veren kitlesine.
melih gökçek bana göre çok temiz, dürüst bir insan değil. lakin emin olduğum tek husus ise adamın minareyi çalan kılıfını hazırlar lafını harfiyen uyguladığı. adamın bu güne değin tek açığı bulunamamış, emin çölaşan ankara halkını beleş döner ayran manyağı yapmış hemde elinde çok güvendiği o kadar belgeye ve kanıta rağmen.
sen çık adamı kendince karala, adam seni göt edince "amaan konuşsun o kendince dinleyen kim" adama soracağın sorulara dal budak getir, konuyu bir sorudan 30 soruya çıkar, herkesin beynini bulandır. adam bilgisayar değil ki, sana şak diye her sorduğunun cevabını versin. izleyenleri de aptal yerine koymuştur bu karşılaşma. hem gökçek hem kılıçdaroğlu 5 dakika nerdeyse birbirine suçlamada bulunmuş. lan ne dediniz, ne anladık biz, media playerdan film izlemiyoruz ki, bi tane tane sorun, tane tane cevaplayın.
iki tarafın da bi bok yiyemediği, lakin kılıçdaroğlunun cidden çok aciz bir adam olduğunu, gökçek'in de kızdırılınca kendini kaybedecek raddeye geldiğini gördüğümüz bi program olmuştur.
bir kaç söz de uğur dündar'a.
murat karayalçın konusunda gösterdiği hassasiyet ve kararlılıktan dolayı kendisini tebrik etmek lazım.
lakin kanaatimce gökçek'i davet ederken bahsettiği hususları başka yönlere çeken kılıçdaroğlu'na bu konuyla ilgili fazla gevşek davranması kendisinin karizmasını çizmiştir.
fırın, pastane baskınlarındaki o hesap soran adam gitmiş, bi anda kendi karizmasını kurtarmaya çalışan bi adam gelivermiş stüdyoya. sen milletvekili de olsa sor adama,
siz bu vatandaşa bunları bunları itham ettiniz değil mi diye. bi onay al, bi görelim iddialar neler, cevaplar neler.
sen telefonda gökçek'e iddialar bunlar deyip programda iddiaları doğru dürüst mevzu bahis etme, karizman çizileceği zaman acıların çocuğu emrah rolüne bürün. ee nerde kaldı senin 50 yıllık gazeteci kariyerin, sözü geçerliliğin, objektifliğin. fena halde çizdirdin karizmayı uğur dündar. bu programdan anladığım benim iki adamı da çıkartıp ne mal olduğunu gösterdin bizlere lakin, birini yayından önce diğerine, birini de yayın esnasında herkesin gözüönünde hakaret ettirdin.
yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkür ettiğimiz versus'tur.
son seçimlerde akp'ye oy vermiş ve yolsuzlıklarını gördükten sonra bundan sonra kafamı kesseler oy vermeyecek birisi olarak, kemal kılıçdaroğlu'nun hakkını teslim ettiğim karşılaşma. haklı olan somut olan tartışmasız kılıçdaroğlu idi.
kemal kılıçdaroğlu'nun melih gökçek'i bitirmesi ile sonuçlanmıştır. adamın sinirleri çelik gibi. melih gökçek ustası olduğu konuyu saptırma ve aşağılama yöntemiyle kemal kılıçdaroğlu'Nu sürekli konu dışına çekmeye çalışmış ancak kemal kılıçdaroğlu bu düzeysizlik tuzağına düşmeyerek çok net ve açık sorularını sıralamıştır.
-izmir belediyesi 50 istanbul belediyesi 140 dolara sayaç veriyorken sen neden ankaralı'ya 300 dolara veriyorsun? bu para kimin cebine gidiyor?
melih gökçek'ten cevap: ama o saatler dijital falan filan!
adam soruyor işte; dijital olmasının kime ne faydası var? sen kamuyu korumuyor musun? dünyanın hangi ülkesinde 300 usd bedelle sayaç satılıyor? ben ister mekanik alırım ister dijital buna benim adına ankara belediyesi'nin karar vermeye ne hakkı var?
-sayaçlar için pil değiştirme parası 10 trilyon lira. sözleşmede firma bu pil değiştirme ücreti için para alamaz diyor. bu aldığınız 10 trilyon nerede?
melih gökçek'ten cevap: siz asıl chp'nin 1'e 20 kattığı ihalelere cevap verin kılıçdaroğlu! falan filan boş laf!
-epdk'nin insanlardan fazla para aldığınız için hakkınızda açtığı davaların hepsini kaybettiniz ve epdk raporlarına göre 800.000 aboneden fazla para almışsınız. sitenizde mahkeme kararı getirene aradaki farkı öderim diyorsunuz. normal vatandaş nasıl avukat tutup bunlarla karşınıza gelsin? bu kamudan yana tutuma ve ahlakı egemen kılma ilkesine yakışıyor mu?
melih gökçek'ten cevap: baykal'In sağladığı haksız kazançlara cezap verin, sefa sirmen yuvacık barajını 4 katına mal etti falan filan boş laf.
bir de melih gökçek'in kemal kılıçdaroğlu'na attığı iftiraya, kemal kılıçdaroğlu'nun o saatte türkiye'de olduğunu kabak gibi ispat eden belgesini sunmasında melih gökçek'in şakağından akan ter görülmeye değerdi.
kemal kılıçdaroğlu, aynı dengir mir fırat gibi melih gökçek'i de bitirmiştir. bu saatten sonra başbakanın birazcık aklı varsa ankara için altınok'u falan aday gösterir.