göz var izan vardır, akıl var vicdan vardır. kemal kılıçdaroğlu gerçek bir beyefendi gibi melih gökçek'e adeta adap ve edep dersi vererek adamı bitirdi.
tayyip erdoğan plaket vermeli kemal kılıçdaroğlu'na akp içerisindeki bütün çürük yumurtaları ayıklıyor adam.
imçek ağa' nın kredisinin bittiği karşılaşma. sanırım gözden çıkartıldı kendisi.
adam sayacından piline herseyden kitlemis arkadas. yazılım hatası nedeniyle 800.000 kişiden alınan paralar, odtü, gata gibi kuruluşlardan gaz için alınan (ki sonradan bunun hava parası olduğu ortaya çıkmış) 17 trilyonluk bir meblag var. hem de bunlar gazete küpürleriyle değil bizzat mahkeme kararlarıyla ve ilgili devlet kurumlarının resmi belgeleri ile kanıtlanmış. adam pişkin pişkin çıkmış mahkeme kararı getirmeyene para yok diyor bir de. asıl bomba ise bu paralara ne olduğundan konu açıldığında patladı. paralar ankara' nın altyapısına harcanmıs.*
yok efendim yolsuzluk yapsa canlı yayına çıkar mıymıs? iste bu zihniyet yüzünden bunlar basımızda zaten. adam daha edep, adap, konusma nedir bilmeden ankara' nın sahibi olmus neredeyse. neyse birdahaki secimlere adaylıgımı koyup bu zihniyetteki vatandaslara çuval çuval kum dağıtıcam. oturup oturup oynasınlar diye...
10 dakika dayanabildiğim o 10 dakikalık kısma bakarsak özetini tek cümlede yapabiliriz herhalde gürültü kirliiği. birbirini dinlemekten aciz iki insan(özellikle melih gökçek) nasıl oluyor da bir tartışma programına çıkıp tartışmaya çalışırlar çok merak ediyorum. belediye başkanı ve milletvekili olmuş iki insanın mahalle kavgası yapması sanırım türk siyasetinin ne hallere geldiğini göstermiştir.
her şey açık şekilde ortada olmasına rağmen hala melih gökçek'in tartışmada üstün taraf olduğunu savunanları ve onların belli bir düşünceye-adaya-partiye sabitlenmiş eğilimlerini gördüğümüzde yazık ki seçim sonucunu pek bir etki etmeyecek bir tartışma olduğunu anlıyoruz. çünkü burası türkiye, burada insanları ne kadar sömürürsen o oranda oy alırsın. üstelik karşıdakine söz hakkını vermeyi bilmesende!!!
melih gökçek'in ilkokul sıralarına geri döndüğü tartışmadır. biz ilkokulda öğretmenlerin hazırladığı, konuları verdiği tartışma ortamlarında gruplara ayrılıp, belgelerle ve edinilen bilgilerle tartışırdık... ancak melih bey belgesiz ve özellikle bilgisiz bir şekilde konuştu, hakaret etti, suçladı, iftira attı...
boş derste konuşan çocuklar gibi hiç susmamıştır. sonra sınıfa gelen öğretmen "örtmenim kemal'De yapıyor ona bişey demiyon" şeklinde yakınmıştır.
tabii biz onun için teşekkür ettik kendisine zira söyleseydi biz anlamazdık, biraz salak olduğumuz için uygulamalı olarak temsili bir kemal kılıçdaroğlu balonu patlatarak anlatmıştır. bazılarını ise " uuuuvvv " şeklinde etkilemeyi başarmıştır.
bu akşam ise melih gökçek'in balonu patladı ! hayırlı uğurlu olsun !
melih gökçek'in kaçak dövüştüğü bir maç oldu, köşeye sıkıştığını anlayınca ortaya bir sürü iddialar atarak kılıçdaroğlu'nu da köşeye sıkıştırmaya çalıştı. başarılı oldu mu? azda olsa oldu tabi ki, ama bunun nedeninin kılıçdaroğlu'nun elinde o an iddialara cevap verecek belgelere sahip olmaması olduğunu düşünüyorum. yakın bir zamanda da bu iddialara kılıçdaroğlu tarafından da cevap geleceğini tahmin ediyorum. tabi bu olaydan sonra çarşının karışması an meselesi! iddiaların akp tarafından melih gökçek yoluyla gündeme getirilmesi chp'nin de boş durmayacağı ve her iki tarafın da yandaş medyalar tarafından poh pohlanması sayesinde iş çığrından çıkacak ve biz de bu ülkede neler döndüğünü izleyeceğiz.**
melih gökçekin tavrına şaşıranların daha önce hiç bir tartışmasını izlemediğini zannediyorum...
uğur dündarın mikrofonu kapatması gerekirdi. ancak bu şekilde adil olabilirdi.
son 3 dakikada ise asıl beni şok eden kılıçdaroğlunun bunca kışkırtmaya rağmen efendiliğini korumasıdır.
uğur dündar "izin verirseniz bir son üç dakika vermek istiyorum melih beye" dedi ki nasıl dedi hala inanamıyorum adam hiç susmadı ki zaten . bunun üzerine kılıçdaroğlu "tabiki" diyerek efendiliğiyle gönüllerde yerini almıştır.
helal olsun bu adama gerçekten büyük bir adammış hayranlıkla izliyorum kendisini..
--spoiler--
i. melih gökçek: şu gördüğünüz elektronik sayaç, bu üstteki ise kartlı sayaç. üstteki 23 euro, alttaki 63 euro.
uğur dündar: peki aynı değil mi bunlar?
i. melih gökçek: yok. alttakinin parasını peşin alıyoruz
--spoiler--
uğur dündar ile kemal kılıçdaroğlu konuşurken, kendi kendine elindeki alakasız belgeleri okuyan ilginç adam. her şeyden önce, bu kadar seviyesiz bir insan, nasıl belediye başkanı seçilmiş, hayret !
melih gökçek gibi bir adamın nasıl olupta ankara büyükşehir belediye başkanı olduğuyla ilgili kafamda bir ton soru işareti bırakan karşılaşma. adam sanki kılıçdaroğlunun ağzından çıkacakların duyulmasını istemiyormuş gibi sürekli yüksek sesle laf kalabalığı yapıp oturumun mına koydu.
gökçek'le aynı seviye, aynı uslup, aynı zihniyet, aynı terbiye,
aynı kalite, aynı kapasite
ve aynı mantığa sahip olanlar
bizim yavuz * ev sahibini bastırdı demişlerdir.
izlerken bir vatandaş olarak utandım, ankara büyükşehir belediyesini temsil eden başkan bu olmamalıydı. hem de 15 yıldır bu adam Ankarayı yönetiyor. tam bir çocuk kavgasına çevirdi açık oturumu *iç etti resmen. bir ara uğur dündar'ın "yeter ulan *iktir git" demesini bekledim zira televizyon karşısındaki bizlerin bile sinirleri harap oldu. kemal kılıçdaroğlu hem uslubuyla hem de zekasıyla alt etti. gerçek yüzünü göstermesi için gökçeke bol bol söz hakkı verdi, konuyla alakasız iddialarını bile dinledi ve onu ne kadar köşeye sıkıştırdığını adeta ispatlamış oldu*. eğerki ankara halkı bu seçim döneminde gökçeki yeniden başkan seçerse * üstad aziz nesin'e hak vermemek elde değil. ama üstad kadar iyimser değilim ben yüzde altmıslık oran biraz fazla iyimser bu tablo için.
melih gökçek'in, söylediklerini çıkardığı gürültülerden arındırarsak toplamda üç cümle sarfettiği tartışma. bunlar da şöyle:
- evet, sayaçları pahalıya aldım ve pahalıya sattım.
- evet, millete mekanik sayaç yerine elektronik sayaç kullandırarak hem sayaca hem de sayaçlardaki program hatasından dolayı gaza daha fazla para ödemelerine neden oldum.
- fazla ödenen paraları geri vermiyorum, dava açın kardeşim.
bu tartışmadan melih gökçek'in galip çıktığını söylemek, dahası buna inanmak bilemiyorum nasıl tanımlanır.
seçim arifesinde ankara halkınının IQ seviyesini belirleyecek olan program. akp nin en övündüğü zeka bumuydu? melih gökçekin dansöz edasıyla şaklabanlık yapmasını izledikten sonra hala onun haklı olduğunu düşünenler ya vicdansızdır ya beyinsiz.
bir ankaralı olarak o bunu demiş bu bunu demiş, kılıçdaroğlu ispatlayamamış bunları ben bilmem. ben 5 sene önce doğalgaz aboneliğne 300$ verdiğimi bilirim. gerçek mi gerçek. faturam varmı var. 150$ ile yatırım yapmış img. evet bizden topladığı paralarla millet kömür, yardım dağıtmış, bedava otobüslere bindirmiştir. hatalı okunan sayaçlar için bilmem kaç lira alacağım varmış ama 2009da ödeyecek ve 4 yıl önce ki tutarı. o zaman o paraya kaç m3 gaz alınıyordu sayın img; gibi bisürü soru vardı kılıçdaroğlu bunları dile getiremedi bile.
kk- doğalgaz sayaçları vs vs vs
mg- bırak onları da sen bu iddalarımın aksini ispatla. bik bik bik
kk- şimdi o iddialar hakkında konuşmak gerekirse vs vs vs
mg- bana iftira ettin. doğalgazdan başka konuya geçemezsin. ispatla benim pahalıya aldığımı bik bik bik
kk- 1995 yılında dünyanın en pahalı sayacını almışsınız vs vs vs
mg- önce sen şu iddialara cevap ver. şu tarihte bu yerde bik bik bik eytera bea
melih gökçek mi daha iyi tartışıyor, kemal kılıçdaroğlu mu daha iyi tartışıyor programı gibi algılayanların olduğunu gördüğümüz düello.
işin özü aslında nedir?
ankara halkı zarara uğratılmış, kazıklanmış mıdır? meselemiz vatandaş olarak budur.
bu tartışmadan öğrendiğimiz de evet kazıklanmıştır.
gerisi hikaye.