Bir ağacı kıskanmakta o kadar haklı ki şairi. Saadet kelimesini bilmeden yaşayan bir ağaç. insan kıskanmadan edemiyor.
--spoiler--
“Melih Cevdet, Rahatı Kaçan Ağaç adlı şiirinde mesut bir ağaçtan bahsediyor. O ağaç mesuttur çünkü saadet kelimesini bilmiyor. Sadece, tabiat içinde yaşıyor. Tabiatsa güzeldir, sevilir; tabiat içinde, ancak mesut olunur. Halbuki insanlar içinde yaşayan insanlardan gönül çekmeyi, dert çekmeyi öğrenen insan kolay kolay mesut olamaz. Ağacı, kuşu, karıncayı kıskanır. Melih Cevdet de aynı kıskançlığı duyuyor.” Diyor Orhan veli kanık.
--spoiler--
Anday şiirini şöyle bitirmiş;
Ona bir kitap vereceğim
Rahatını kaçırmak için
Bir öğrenegörsün aşkı
Ağacı o vakit seyredin
“Anladık ölüme çare yok
Kazaya belaya çare yok
Saç dökülmesine,
Yüz buruşukluğuna çare yok
Anladık çare yok
işsizliğe de mi yok
Açlığa da mı yok
Anlamadık gitti
Çare yok. "
Fotoğraf soldan sağa; orhan veli kanık, şinasi baray(okul arkadaşları), oktay rifat horozcu, melih cevdet anday https://galeri.uludagsozluk.com/r/2122848/+
Ve Melih Cevdet'in bu fotoğraf üzerine yazdığı şiir:
Dört kişi parkta çektirmişiz,
Ben, Orhan, Oktay, bir de Şinasi...
Anlaşılan sonbahar
Kimimiz paltolu, kimimiz ceketli
Yapraksız arkamızdaki ağaçlar...
Babası daha ölmemiş Oktay'ın
Ben bıyıksızım
Orhan, Süleyman efendiyi tanımamış.
Ama ben hiç böyle mahzun olmadım
Ölümü hatırlatan ne var bu resimde?
Oysa hayattayız hepimiz.
Bazı yazarlar hakkında keşke günümüzde yaşasa diye düşünmüşlüğüm çok olur ama Melih Bey iyi ki günümüzde yaşamamış. Yoksa saçma sapan ağızlarda sakız olurdu.