mehmet şimşek

entry390 galeri58
    15.
  1. 14.
  2. turhan çömez'in açıklamalarına göre aynı zamanda cia adına tercümanlık yapmış, ingiliz mi, cia'nın adamı mı, milletvekili mi, bakan mı ne olduğu belirsiz bir adam.
    4 ...
  3. 13.
  4. açıklamaları ile komik duruma düşen insan. onun komikliği, ülkenin acı gerçeğidir bir yanda da.

    "Sürekli söyleniriz; "Faizler yüksek tutuluyor, dışarıdakiler gelip bizi soyuyorlar" diye. Devletin bono ve tahvillerinin yüzde 88'i Türk bankaları ve Türk şirketlerinin elindedir. Ben anlamıyorum burada kim kimi soyuyor?" gibi bir cümle kullanmıştır.

    ey mehmet şimşek, bankacılık sektörünün %55'i yabancının elinde değil mi? türk bankalarından kastın vakıf, ziraat ve halk bankaları mı? ayrıca bankalar ellerindeki tahvil ve bonoları 3. şahıslara satmıyor mu? sen devlet olarak bu 3. kişileri tanıyor musun? bu 3. kişilerin en ufak kaydını istiyor musun? sen ekonomiden sorumlu bakansan ve bunlardan haberin yoksa bu da senin şeyindir. neyindir? ha evet eksikliğindir. milleti keriz yerine koyup, hiçbir şeyiden anlamıyormuş gibi açıklamalarınız yok mu öldürüyor adamı.

    gerçi siz de haklısınız, bu millet ne bilir gerçekleri, ver demokrasi gazını, ver millet lafını, ver polülizmi kömürü, sonra kendince gerçekleri kes buda, sonra da "millet bizim arkamızda" de. senin de söylediğin gibi, "kim kimi soyuyor" mehmet şimşek?

    ulan bu adamlarla röportaj yapan adamlar da bir tane soru sorup adamı -neyse bir şey diyecektim demeyeyeyim- mor edemiyor ben gerçekten anlamıyorum mehmet şimşek. sizin gibi adamlar bu ülkenin bilgi fakirliğini nasıl kullanabiliyor anlayamıyorum gerçekten. bu kadar gaf yaparken, gerçekler apaçıkken yalan söyleyebiliyorsunuz ve bu millet çakmıyor, ya çok zekisiniz ki ben öyle olduğunuzu düşünmüyorum siz çok zeki olsanız beni de kandırabilirsiniz, demek ki, millet aptal, yok şimdi bu da olmadı.

    neyse var bir şeyler ama çözemedim. müthiş zekanızla bir çözüverseniz? ben biraz malımdır da.
    4 ...
  5. 12.
  6. son seçimlerden önce bbc'ye çıkmıştı bu arkadaş, sunucu ne derse desin sürekli olarak aynı şeyle bitiriyordu lafını, noktalama işareti gibi. "we will make turkey more prosperous and more democratic", bir kaç gerçek örnek

    sunucu : "gizli bir ajandanız olduğu savlanıyor ne diyorsunuz"
    şimşek : hayır yok, "we will make turkey more prosperous and more democratic"

    sunucu : cumhuriyet mitinglerini partiniz nasıl algılıyor
    şimşek : algılamıyor."we will make turkey more prosperous and more democratic"

    bu böyle bir süre devam ediyor, sunucu bazı gazetecilerle de konuşuyor. gazeteciler ne ise o, onu anlatıp kısa yoldan az ve öz diyeceklerini diyorlar, ne zaman sunucu şimşeğe bir soru sorsa, şimşek alıyor sazı eline totoloji üstüne totoloji, saçma üzerine saçma, sapan üzerine sapan fırlatmalık laflar ediyor, ve tabii ki nokta ile bitiriyor lafını "we will make turkey more prosperous and more democratic".

    sıkıldınız değil mi aynı lafları okuya okuya, peki bunu bilfiil yaşayan bbc sunucusu ne yaptı dersiniz? bütün program boyunca tam bir soğuk ve ciddi ingiliz hanımefendiliği sergileyen sunucumuz, "bu kadar laf edilip hiç bir şey nasıl anlatılmaz" ın şaşkınlığından olsa gerek ilk defa tarihinde gülümsedi, üstelik başını sallayarak.

    hiç bir şey yapmasa bile ingilizleri bile tebessüm ettirmiş bir insandır kendileri.
    3 ...
  7. 11.
  8. 10.
  9. (bkz: mr. şimşek)
    ekonomi toplantılarında türkçe kelime bulamayıp yerine ingilizce konuşan bakan.
    0 ...
  10. 9.
  11. kraliceye baglilik yemini de etmis hazineden sorumlu devlet bakanı. yani gözümüzün içine baka baka.....
    4 ...
  12. 8.
  13. bir gazetecinin ingiliz vatandaşlığıyla ilgili sorusuna; "ne var yani olunamaz mı?" diye cevap veren ingiliz bakan. aslında alayı fransız bunların ya.. neyse.
    3 ...
  14. 7.
  15. hem ingiliz hem de turk vatandasligina sahip bakanimiz.
    0 ...
  16. 6.
  17. son dünya kupası finali fransa ile italya arasında oynanıyordu. bu maç fransa milli takımı kaptanı Zinedine Zidane için aynı zamanda jübile maçı olması sebebiyle ayrı bir anlam taşıyordu. kupayı alacak ve kariyerini bu maçla taçlandıracaktı. maçın normal süresi 1-1 bitmiş, gollerden ilkini Zidane , diğerini Materazzi atmış uzatmalar oynanıyordu. 110. dakikada Zidane beklenmedik bir anda italyan oyuncu Materazzi'yi göğsüne attığı kafa darbesiyle yere yıkmış ve kırmızı kartla oyun dışı kalmıştı. 10 kişi kalan fransa takımı moral bozukluğuyla çıktığı penaltı atışlarında 5-3 yenilerek dünya kupasını italyaya kaptırmıştı. kariyerinin bu en önemli maçında centilmenliğiyle bilinen müslümanların yüzakı Zidane' ın yaptığı hareket çok eleştirilmiş, akabinde Materazzinin ettiği küfürden ötürü Zidane' ın kafa attığı anlaşılmıştı. herkes bir şeyler söyledi bu olay için ama istisnasız en güzel yorumu takım arkadaşı THiERRY HENRY yaptı:

    "o mahallelerden belki düzgün bir adam çıkarabilirsiniz ama o adamın içinden o mahalleleri çıkaramazsınız."

    tıp fakültesini kazandıktan sonra sanırım bir takım evraklarımı mezun olduğum Ankara Atatürk Lisesi' nden almak üzere tekrar Ankara' ya gitmiştim. abdi ipekçi parkı ile kurtuluş arasında yeralan pazaryerine bakan apartmanlardan birinin bodrum katında kalıyorduk. içeri girilince bir salonda buluyordunuz kendinizi. diğer yaşam (?) alanları buranın etrafına dağılmıştı. bu evi, benim olmadığım bir yağmur sonrası su ( dahası lağım ) basmış, zaten pek olmayan ev eşyası bu sebeple kullanılmaz duruma düşerek kiracılarını daha bir zor koşullara mecbur etmişti. benim gelişim tam da bu yokluğun kendini iyice hissettirdiği bir zamana denk gelmişti. abimle beraber akşam olunca bir araya geliyor ve diğer üniversite öğrencisi arkadaşlarla belediyenin dağıttığı beleş akşam yemeğini yemeye gidiyorduk. paramız olunca da devlet tiyatrosu, cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasına ...

    yoksul mahallelerin yoksul evlerinden her zaman futbolcu hikayeleri çıkmaz. o evden çok güzel insanlar çıkıp çok zor yollardan çok güzel yerlere yürüdü, onlardan biri de artık o evlerden çıkmış bile olsa o evleri yüreğinden çıkarmayacağına inandığım, dün itibariyle ekonomiden sorumlu devlet bakanı olan mehmet şimşek'ti.
    6 ...
  18. 5.
  19. 4.
  20. ikinci kemal derviş olayının kahramanıdır. dört yıl boyunca türk ekonomisini abd için analiz etmiş abd' li ekonomist. gaziantep' ten milletvekili olmuştur. kemal derviş politikalarını devam ettirmek için abd tarafından yollanmiştir. geçmişinde gizemli ve torpilli olaylar gözlenmiştir.*
    0 ...
  21. 3.
  22. 2.
  23. 2007 secimlerinde akp'nin gaziantep birinci sira milletvekili adayi. Bir donem Amerikan Buyukelciligi'nde ekonomi danismanligi gorevinde bulunmus, Akp tarafindan once Merkez Bankasi baskan yardimciligi, ardindan da Merkez Bankasi baskanligi icin onerilmistir. Ancak Cumhurbaskani tarafindan veto edilmistir. Esi Amerikan vatandasidir. Akp'nin tekrar iktidara gelmesi durumunda ikinci dervis olacak sahis... (bkz: aha buraya yaziyorum)
    2 ...
  24. 1.
  25. ak partiden milletvekili adayı olan Dünyanın en büyük yatırım bankalarından kabul edilen Merrill Lynch in üst düzey yöneticilerinden. batman'da 9 çocuklu bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiş, türkçeyi ilkokulda öğrenmiş, annesi babası okuma yazma bilmiyormuş. bu ülkede fırsat eşitliği olduğunun en büyük kanıtı olduğunu söylüyor. umarız vatana millete hayırlı işler yapar.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük