sabrına hayran olduğum adam. haftalarca sergen yalçınla maç toplantısı programında tartışmak durumunda kalmıştır. arada "ne diyosun yarraam" bakışları atıp ya sabır çekse de şükür ki bu eziyetten kurtulmuştur.
geçen gün biz meksika dalgasını 1982'de italyan adıyla inönüde yapardık dediği zaman beşiktaşlı olduğuna inanmak istemiş bayagı bir sevinmişimdir beşiktaşlı olduguna. kendisi fikirlerine en çok katıldıgım bana göre en içten en dogal spor yazarıdır.
tabii 1982'de fenerin stadı yenilenirken maçlarını inönü'de yapıyordu galiba fenerli olma ihtimali de var ama beşiktaşlı olması dileğindeyim.
hafta içi her gün 11:00 de beni ve benimgibi bir çok kişiyi ntvspor'a kitleyen kimsedir.Eğer sabah kaçırılırsa 16:00'da kesin izlenilmesi gereken on nnumara futbol yorumcusudur.Olaylara farklı bakış açısıyla yaklaşan aynı zamanda galatasaray mezunu olupta fenerbahçeli olduğunu saklamayan spor adamıdır.
hıncal uluç, sergen yalçın gibi isimlerin olduğu kanalda yorumculuk yapmasını yadırgadığım spor yazarı. senin ciddiyetin yanında geyik de yaparak yaptığın program bile bu adamların çok ciddi bir iş yapıyormuşçasına yaptığı programlardan kat kat kaliteli.
ha bir de ercan saatçi'yle rıdvan dilmen'in bakıp da "tarafsız yorumculuk" konusunda örnek alması gereken isim.
galatasaray lisesi'ni bitirip de fenerbahçe'yi tutan ender insanlardan biridir. futbolla ilgili yorumları kimi zaman güzel olabilmektedir. elle tutulur futbol yazarı ve yorumcusu bulunmayan yurdumuzda, ortalamanın biraz üstü sayılabilir.
spora, özellikle de futbola "bakışaçısı" kazandıran yorumcu.
dinlemek muazzam keyif veriyor.gerçek bir entelektüel.futbol gibi entelektüelliğin çok düşük olduğu bir spora bu kimliği katıyor."patronsuz" olduğunu hissettiriyor karşısındakine ve dinleyicisine/izleyicisine.
Televizyonda böyle adamlara ihtiyaç var. Kukla görüntüsü yok, tepkisini koyuyor ortaya. Galatasaray, başbakan, Adnan Polat vs vs konularında zaten haklı sonuna kadar.
Gel gör ki, denk düştüğüm her vakit sonuna kadar izlediğim bir programı var Fuat Akdağ'la. Spor Servisi. Bu programın başı ve sonu çok komiğime gidiyor. Merhaba'sız ve hoşçakal'sız bir program.
Program neredeyse şöyle başlıyor;
Fuat Akdağ: Günaydın sayın seyirc Schuster'le ilgili şok iddia.
"Yarım yamalak"tan da öte bir merhaba. Biterken ise, Fuat Akdağ "tamam bitti program da süre de, iyi günler" diyor. Mehmet Demirkol hiçbirşey demiyor. Öyle bitiyor program. Komik yav. Yani öyle "komik misiniz siz, kimsiniz ki siz" anlamında değil, bildiğin, kinaye içermeden "komik" anlamını kastediyorum.
Spor servisi programını bir kenara bırakıp, Mehmet Demirkol'a birey olarak dönmek gerekirse; evet çok doğru konuşuyor ama doğru konuştuğuna yüzde yüz kanaat getirdiğini de hal ve tavırlarıyla belli ediyor. "haklıyım tabi ki lebram james" dercesine bir duruşu var. Galatasaray Liseli ukalalığı mı desem, yapı meselesi mi desem, ne desem bilemedim ama böyle "tsss sss, tabi ki, hsss, laf mı senin dediğin" dercesine bakıyor ekrana. Hele bir de bir şey söyledikten sonra uzun bir boşluk vererek karşı tarafa bakışlarını dikişi yok mu? Ya da kafasını aşağı eğip, "ben söyledim abicim söyleyeceğimi, 3 kelime, tık" tavrı. Çok severek izliyorum o ayrı ama tam taklidi yapılacak adam. Yani taklit için malzemesi bol, mimik olsun, tavır olsun. Hele bir de Mustafa DOğan'la birlikte aynı masada oturduğunda "ya sen ne diyon be Mustafa" dercesine profesyonelliği gereği dile gelmeden oturuşu yok mu?
bir fenerbahçeli yorumcu olarak sözde başkanımızdan çok daha akıllıca yorumlar getiriyor malum olaylara ve birilerine yalakalık yapmıyor.
anlaşılan adam gibi bir adamdır. keşke bizim başkan da biraz bu adama benzeseydi.
--spoiler--
"sürekli başbakan yaptı, başbakan yaptı... e biliyoruz yani. bu kadar tekrar ve ısrara gerek yok ki. bu kadar tekrar edilmesinden insanlar sıkıldı. fenerbahçe ve beşiktaş bile tepki gösterdi hatta buna."