feci derecede cem yılmaz özentisi bu adam dikkat diyorum beyler.. ya da gece gündüz cem yılmaz gösterileri izleyip etkisinde kalıyor... mimikler, ses tonu, örnek vermeler birebir çalıntı lan...
an itibariyle kendisine duyduğum saygıyı katlayan spor adamı...tt arena açılışındaki propagandayla ilgili ''bizde yardım sessiz sedasız yapılır, bu kadar gözüne sokulmaz böyle yaparsan edebiyatımızda al diyetini diye bir hikaye var, iş ona döner..'' yorumlarını yapmıştır.
bir fenerbahçeli yorumcu olarak sözde başkanımızdan çok daha akıllıca yorumlar getiriyor malum olaylara ve birilerine yalakalık yapmıyor.
anlaşılan adam gibi bir adamdır. keşke bizim başkan da biraz bu adama benzeseydi.
--spoiler--
"sürekli başbakan yaptı, başbakan yaptı... e biliyoruz yani. bu kadar tekrar ve ısrara gerek yok ki. bu kadar tekrar edilmesinden insanlar sıkıldı. fenerbahçe ve beşiktaş bile tepki gösterdi hatta buna."
Televizyonda böyle adamlara ihtiyaç var. Kukla görüntüsü yok, tepkisini koyuyor ortaya. Galatasaray, başbakan, Adnan Polat vs vs konularında zaten haklı sonuna kadar.
Gel gör ki, denk düştüğüm her vakit sonuna kadar izlediğim bir programı var Fuat Akdağ'la. Spor Servisi. Bu programın başı ve sonu çok komiğime gidiyor. Merhaba'sız ve hoşçakal'sız bir program.
Program neredeyse şöyle başlıyor;
Fuat Akdağ: Günaydın sayın seyirc Schuster'le ilgili şok iddia.
"Yarım yamalak"tan da öte bir merhaba. Biterken ise, Fuat Akdağ "tamam bitti program da süre de, iyi günler" diyor. Mehmet Demirkol hiçbirşey demiyor. Öyle bitiyor program. Komik yav. Yani öyle "komik misiniz siz, kimsiniz ki siz" anlamında değil, bildiğin, kinaye içermeden "komik" anlamını kastediyorum.
Spor servisi programını bir kenara bırakıp, Mehmet Demirkol'a birey olarak dönmek gerekirse; evet çok doğru konuşuyor ama doğru konuştuğuna yüzde yüz kanaat getirdiğini de hal ve tavırlarıyla belli ediyor. "haklıyım tabi ki lebram james" dercesine bir duruşu var. Galatasaray Liseli ukalalığı mı desem, yapı meselesi mi desem, ne desem bilemedim ama böyle "tsss sss, tabi ki, hsss, laf mı senin dediğin" dercesine bakıyor ekrana. Hele bir de bir şey söyledikten sonra uzun bir boşluk vererek karşı tarafa bakışlarını dikişi yok mu? Ya da kafasını aşağı eğip, "ben söyledim abicim söyleyeceğimi, 3 kelime, tık" tavrı. Çok severek izliyorum o ayrı ama tam taklidi yapılacak adam. Yani taklit için malzemesi bol, mimik olsun, tavır olsun. Hele bir de Mustafa DOğan'la birlikte aynı masada oturduğunda "ya sen ne diyon be Mustafa" dercesine profesyonelliği gereği dile gelmeden oturuşu yok mu?
spora, özellikle de futbola "bakışaçısı" kazandıran yorumcu.
dinlemek muazzam keyif veriyor.gerçek bir entelektüel.futbol gibi entelektüelliğin çok düşük olduğu bir spora bu kimliği katıyor."patronsuz" olduğunu hissettiriyor karşısındakine ve dinleyicisine/izleyicisine.
galatasaray lisesi'ni bitirip de fenerbahçe'yi tutan ender insanlardan biridir. futbolla ilgili yorumları kimi zaman güzel olabilmektedir. elle tutulur futbol yazarı ve yorumcusu bulunmayan yurdumuzda, ortalamanın biraz üstü sayılabilir.
hıncal uluç, sergen yalçın gibi isimlerin olduğu kanalda yorumculuk yapmasını yadırgadığım spor yazarı. senin ciddiyetin yanında geyik de yaparak yaptığın program bile bu adamların çok ciddi bir iş yapıyormuşçasına yaptığı programlardan kat kat kaliteli.
ha bir de ercan saatçi'yle rıdvan dilmen'in bakıp da "tarafsız yorumculuk" konusunda örnek alması gereken isim.
hafta içi her gün 11:00 de beni ve benimgibi bir çok kişiyi ntvspor'a kitleyen kimsedir.Eğer sabah kaçırılırsa 16:00'da kesin izlenilmesi gereken on nnumara futbol yorumcusudur.Olaylara farklı bakış açısıyla yaklaşan aynı zamanda galatasaray mezunu olupta fenerbahçeli olduğunu saklamayan spor adamıdır.