telefonla bağlanıp, 3 kelimesinden birisinde ne dediğin anlaşılmayan insanlarla bile gayet samimi ve esprili diyaloglar kurabilen insandır. haliyle de televizyon için ideal şovmendir. gafları işin tuzu biberidir...
yıllardır beklerim. eli yüzü düzgün bir yönetmen alsında bir dram filminde şöyle oynatsın bu adamı diye. herkesin aksine hala oyunculuk kumaşı olduğunu iddaa eder dururum çevreme.
belli bir yaştan sonra artık eski tadını vermeyen fakat ekranlardan inmesi gerektiğini de bir türlü anlamayan şahsiyettir. oynadığı 5 filmin 4ünün dünyanın en kötü 50 film arasına girmesine hiç değinmiyorum.
Tüm filmlerinde sanki aynı karekteri izlediğimiz ,artık kendini tekrar eden, cıvıklıkta oskar kazanabilecek seviyeye gelmiş , varoşlardaki mahalle çocuklarının espri anlayışına sahip konservatuar mezunu kişi.
hergün sektirmeden aynı esprileri yapmasına rağmen insanların hergün güldüğü insan. yahu azıcık geliştir be adam kendini 10 yıl önceki mehmet ali erbil'den ne farkın var?
programında yarışmacının panoda çıkan şeyi doğru tahmin etmesine rağmen sesli harfleri değiştirip ahhh malesef bilemedin şu olacaktı demesi ilk baştan komik gibi olsa da her ama her programda tekrarlaması ve milletin buna kopması daha komik değil mi sizce? işin daha komiği bu eylemi yapan birinden doğmuşum ben ühühü.
toplumun aşağılanmaya alışmış bir kesiminin, hatta analarına küfretsen komiğine giden sığ kesiminin defalarca affetiği, medyanın en itici yüzü.
onun sırıtan yüzünü artık hiç görmesek çok iyi olacak.
yıl 1998... daha ilkokul 3... çarkıfelek sömestr tatiline girecek* o programda mehmet amca yapmadığını bırakmaz, harika espriler art arda şakalar... yıl 2008... mehmet dede(!) eskiden harika olan esprileri, art arda yaptığı eski şakaları hatta ve hatta aynı stüdyoda yaptığı yarışmaya devam etmekte.
(bkz: temcit pilavı)
(bkz: papaz pilav hesabı)