bu adam '' apo meclise girip siyaset yapmalı '' dedi. zaten bunu söylediğinde bu adama iyice gıcık olmuştum. öldüğü gün ölümüne pek üzülmedim. ama öldükten 2, 3 gün sonra, torunuyla oynadığı bir videoyu izledim. ve o videoyu izlerken gözlerim de dolmadı değil. yani onun siyasi düşüncelerini bir kenara bıraktım, normal bir insan olarak baktığımda biraz üzüldüm. ama mezarından kalkıp gelse dahi, siyasi düşüncelerimiz aynı olmayacak.
keşke her insanımız onun gibi deli hırslı ve daima daha da iyisini isteyen bir kişilikte olsa denilesidir. bir de şöyle candan bir gülüşü vardır ki ruh haliniz kötü de olsa sizi gülümsetir.
gazeteci ve yazar. Galatasaray Lisesini ve i.Ü.Edebiyat Fakültesi Fransız Filolojisini bitirdi. 1964 te Milliyet gazetesinin dış haberler servisinde gazeteci olarak çalışmaya başladı. Bu gazetenin yurtdışı bürolarında görev aldı ve Brüksel (1973) ve Moskova (1984) bürolarının kurucusu oldu. Ali Kırca ile birlikte TV için 32. Gün adlı haber-röportaj programını hazırlamaya başladı (1985). Daha sonra bu programı tek başına yönetti. Çeşitli TV kanallarında programcılık ve yöneticilik yaptı. Avrupa Konseyinin Yılın Gazetecisi Ödülünü (1979), Gazeteciler Cemiyetinin beş kez birincilik ödülünü, Sedat Simavi Vakfı Kitle Haberleşme Ödülünü (1984) kazandı. Sedat Simavi Vakfının 1986 ödülünü Ali Kırca ile paylaştı. Mehmet Ali Birandın Kıbrıs Barış harekâtını ayrıntılarıyla ve bilinmeyen yönleriyle anlattığı 30 Sıcak Gün (1975), 1959-1980 arasındaki Türkiye AET ilişkilerini sergileyen Bir Pazar Hikâyesi (1978), 1974-1980 arasında Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeleri anlatan Diyet (1978), 12 Eylül harekâtını ayrıntılarıyla veren 12 Eylül, Saat 04:00 (1984) ve Türk Silâhlı Kuvvetleri üzerine Emret Komutanım (1986), 12 Mart ihtilâlinin Gölgesinde Demokrasi (C. Dündar ile birlikte, 1994), Türkiyenin Gümrük Birliği Macerası (1996) adlı yapıtlarının yanı sıra yabancı dilden kitap çevirileri de vardır.
--spoiler--
demokrasi dünyanın en narin çiçeğidir. onu yaşatan hoşgörüdür, uzlaşıdır.
başrolü oynayanlardan hiç biri hayatta değil ancak bize hediye ettikleri demokrasi hala yaşıyor. demirkırat belgeseli
kanal d'nin en yüzsüz haber sunucusuydu. kendisi para içinde yüzerken, anlattığı haberleri yorumlama tarzı şahsımca ülke batığın eşindeymiş gibi anlatması gerçekten çok yüzsüzcedir.
haberleri sunarken, ülkenin krizi yüzünden sıkıntı çeken vatandaşlara ''amaan hede bıdın o olmasa ölürsün sanki.'', ''ay hede bıdın olsa ne olur ki canım, yaşıyorsun önemli olan o zaten'', ''küçük evinde sıkıntı çekeceğine başının üstünde çatı var diye dua et'' gibi yorumlar sarf ederken haberlerini ağzım açık izledim. yine anlamıyorum bu şerefsiz geberdiğinde neden birçok firma yasını tuttu?
yazık. daha insan hakkına dair çok şey öğrenmesi gerekirken geberip gitti. bazıları senin gibi torpille para içinde yüzemiyor.
eksileyen marlon birandolar, niye eksiliyorsunuz? yaşadığınıza dua edin. amaan artı oylasanız sanki öleceksiniz. ıııı, evet efendim sıradaki haberimiz hede bıdı bilmem ne...
sevilse de nefret edilse de artık kanallarda göremeyeceğiz kendilerini..
yanlız merak ediyorum, o'nun hakkında atıp tutanlar kaç köşe yazısını okumuş, kaç belgeselini izlemiş, hayat hikayesi hakkında ne biliyor? onun yalakacısı, bunun yalakacası denilirken, herhangi birilerinin yalakacası olmadığı için sabahtan kovulduğunu, şimdi ağzınız açık hayranlıkla seyrettiğiniz muhabirlerin yarısından fazlasında o'nun emeğinin geçtiğini, televizyonculuk ve gazeticilik nazarında zerre bilgisi olmayan cahillerin binlerce örnekten bihaber atıp tuttuğu adam hakkında ne biliyorlar..
abdullah öcalan'la röportaj yapan ilk türk gazeteci. evet, öcalan şerefsizin, orospu çocuğunun önde gideni.. aklı başında, ileri görüşlü hangi gazeteciye böyle bir imkan sağlasanız, değil imkan, röportaj için küçük bir umut dahi olsa amuda kalkmayan gazeteci samimi değildir..gazeteciysen, işinin hakkını vereceksin..türkiye gündemini derinden etkileyen bir isimle röportaj yapmanın hangi boyutu kötü allasen.. e biz yapmayalım. fransızlar yapacak, amerikalılar yapacak. değişen ne olacak?
oğlum, siz cahil bile değilsiniz, ahmaksınız lan..adam ölmüş, en son konuşulacak konuları şimdi konuşuyorsunuz..az daha ilerisi adamı terörist ilan etmek..babaannemin bir sözü vardı:
Akşam haberi saatine yakındı kanal kanal geziyordum. Habertürk'ü açtım bir program vardı ekranın altında " son dakika" Mehmet Ali Birand vefat etti. Şaşırdım çok şaşırdım bazı insanlar vardır hani hiç ölmezmiş gibi. üzüldüm çok üzüldüm. Şimdi 1 yıl geçmiş. Fani her şey bu kadar fani... Mekanı cennet olsun.