reklamda oynayan sosyalist. sözde bağlı oldukları ideolojiye en ters işlerden biri reklamdır. iyi hoş reklam sektörüne küfür edip tüm nemalanmasını o sektörden yapan lemancılar da varken ortada her şey olur bu ülkede.
iŞ bankası'ndan aldığı ücret açığa çıkınca yan çizmeye başladı tabi.
maliyeye ihbar etmek lazım bence. gelirini tam beyan ediyor mu diye. geriye doğru bir vergi incelemesi şart.
bu abiyi memoliden hatırlıyorum inek yalamış saçları ile artist bir polisi oynuyordu sanırım o tarz bir polis olsun istiyor.
düşüncesine karşıyım eğer fikrin var ise zikrinde o olmalı. yaşantısı ile yaşattıkları biraz ters.
sonra memoliden bu yana hep onu bu tarz olaylar içinde gördük demek iyi cukkalamış. ye ye bitmiyor.
Çocukluğumun geçtiği Cihangir'de, ben kendisini "Memoli" olarak tanıdım. Onun gibi saçlarını uzatmaya çalışan pek çok çocukluk arkadaşım vardı. kızların gözdesi kıvanç Tatlıtuğ'un daha televizyon dünyasında ismi yokken, "en yakışıklı oyuncu" veya "memoli" diye tüm türkiye tanırdı kendisini.
Uyarı: Bu hikaye tamamen gerçektir, inanmayan aşağıdaki linke tıklayabilir.
2001 Yılında Cihangir'deki evimizin birkaç sokak ilerisinde, cihangir ilköğretim okulunun karşısındaki büyük bir apartmanı babası ile satın almıştı. Şimdiki yaşananlar bir yana, o zamanlar büyük bir ağaç vardı apartmanın bahçesinde. Ağacın boyu apartmana yetişmişti. O apartmanı satmaya çalışan emlakçının sözlerini hala hatırlarım, "isterseniz bu ağacı keseriz" diye. inanın tüm samimiyetimle söylüyorum "Ağaç kalsın, ağaçlar doğal şekilde yetişsin" deyip, kesilmesini istemedi. Benim liseydi, üniversiteydi derken seneler sonra tekrar Cihangir'e geldim ve o ağaç hala oradadır. Abim hala cihangir'de oturur. Bazen okuluma uğrar, hocalarımı görmek istediğim zaman o evin oradan geçerim, o ağaç hala oradadır. inanmazsanız gidin sorun, "alabora ailesinin apartmanı varmış, nerede?" diye sorun oradaki ağacı görün.
Kendisiyle bu esnada tanışmıştım. O zamanlar çocuktum tabi; Apartmanımızda nice sanatçılar varken ben "memoli" olarak hayranı olduğum birinden imza alma girişimlerinde bulunup, o koca duvarı aşıp düşmüştüm. O da beni tekrardan kaldırmıştı ama imza vermemişti. zaten o günden sonra memoli falan izlemedim bana imza vermeyince. *
yahu uludağ sözlük ahalisine sorarım; bu adam değil mi daha düne kadar "demokratik özerkliği destekliyorum, halkların kardeşliği..." bik bik öten. nasıl bir sol düşünce türkiye cumhuriyeti devleti'nin bölünmez bütünlüğünün zedelenmesine destek verebilir. şimdi kalkmışta bu adama demokrat, aydın sol, ileri görüşlü iltifatları ediyorsunuz. mehmet ali alabora halkı galeyana getirmekle vazifelenmiş, ne amaca hizmet ettiği gayet belli fakat kimin kucağında gezdiği belirsiz bir reklam oyuncusundan başkası değildir.
Bankadan paralari indiriyor diyenlere sozum,
Adam tabiki reklamda oynayacak bu birincisi,
Bademlerin hic hosuna gitmeyen bir adamdir artik bu ikincisi,
Ozgurlugunu isteyen siradan bir vatandastir buda uc.
Antiemperyalist gibi gözüküp ancak ve ancak ergenleri kandırabilen sanatçımsıdır. bankadan milyonları götürürken de halkçıdır, Taksimde apo bayrağı açılırken de halkçıdır, Eylemciler tarafından kamunun her zerresine zarar verilirken de halkçıdır, Demokrasi fetişistleri ordu göreve diye bağırırken de darbecilerle beraber halkçıdır.
röportajın sonunda muhabirin yaptığı memoli göndermesi de güldürmüştür. izlemeyenler için şöyle söyleyeyim; " işin ironik yanı, memet 10 yıl önce tv'de bir polis karakteri canlandırarak ünlü olmuştu" dedi.