mehmet ali çelebi

entry111 galeri18
    35.
  1. 34.
  2. kendisinin telefonuna, karakolda sehven numaralar yüklenen ve bu numaraları yükleyen polisin beraat ettiği davanın sanığı, şanlı

    teğmendir.
    1 ...
  3. 33.
  4. Bugün hasdal da evlenen teğmendir. Nikaha gelen araba sayısı trafiği kapatmıştır. Allah mutlu mesut etsindir.
    4 ...
  5. 32.
  6. Bütün gazetelerde teğmen Çelebi'nin teslim oluşu var. Öyle bir hava estiriliyor ki Teğmen terörle mücadele ettiği için hapis cazası aldı.

    Kimse hava pilot bir teğmen'in radikal islamcı Hizbuttahrir Örgütü ile ne işin var dı, onlarla neyin buluşmasını yapıyordun ? demiyor.

    Teğmen diyor ki istihbarat almak için aralarına sızdım. Birincisi sen istihbaratçı değil pilotsun.ikincisi aldığın bilgileri üstlerine değil

    Sivilde ne yaptığı tartışmalı kişilere götürüyorsun. vs vs.. Neyse, davayı kamuoyunda kazanma planı işliyor yani..

    TEĞMEN NE DiYOR

    Tweet atan bu kişi Teğmen'in savunmasını okudu mu? Okuduğunu belirtiyor. Yalan yazıyor. Hala savcı Zekeriya Öz'ün iddiasını dillendiriyor.

    Gerçek şu...

    işte Teğmen'in savunmasından ilgili bölüm:

    11- HiZBUT TAHRiR SAVUNMA

    Önsavunmamdaki beyanlarım aynen geçerlidir. Bu olay Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinde alenen yasadışı yayın dağıtarak milleti zehirleyen mürtecilerin Mustafa Kemal direktifleri çerçevesinde ortaya çıkarılmasıdır. Ancak “ Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmayı hedef edinmiş nifak yuvalarına sızmak” diye bir suç uydurulup, Cumhuriyetin gerçek savunucuları cezalandırılmak istenmektedir. Pisliği gösterenler, pisliğin içine yuvarlanmaya çalışılmaktadır.

    Sehven ve hile ile aziz vatanın kaleleri zapt edilmeye çalışılmaktadır.

    Asıl yargılanma sebebim şahsımda Bursa Nutku gençliğinin yok edilmek istenmesidir. Savunmamdır:

    “Türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, ‘Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.’ demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

    Polis asıl suçluları bırakıp, suçlu diye beni yakaladı. ‘Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.’ diye düşündüm, ama hiç bir zaman yalvarmadım. Mahkeme beni yargıladı. Düşündüm ki ‘Adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.’

    Beni hapse attılar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte hiç kimseden yardım istemedim. ‘Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.’

    UYDURMA DELiLLERiN! TEŞHiRi

    Mütalaaya göre, -sehven hadisesi- bilgisayar programındaki bir kullanıcı hatası sonucu olmuş. Yani excelde kes-yapıştır yaparken yanlışlıkla benim rehber dökümlerime bir Hizbut Tahrir sempatizanınınki karışmış…mış! iddia makamının konuyla ilgili ithamı yokmuş. Bu olay maddi bir hataymış. Biz bunu propaganda yaparak esası gözlerden kaçırıyormuşuz. Zaten bu, Ergenekonvari savunma tarzıymış.

    1-Delilleriniz başka başka ve kuvvetliyse Savcı Zekeriya Öz neden gözaltına alınan Hizbut Tahrir militanlarına “Teğmenlerin aleyhinde ifade vereceksiniz” demiştir? ve onlardan “Biz senin gibi Allahsız değiliz!” cevabını almıştır.(Şahit Hamza Demir)

    2- Delilleriniz madem kuvvetliydi neden alakasız bir dosyayı, Hizbut Tahrir’e ait listeler diyerek iddianameye yazdınız ve basında Hizbut Tahrir’in ölüm listeleri diye yayınlanmasına göz yumdunuz? Yapmanız gereken listedeki ilk kişiyi google’a yazıp enter tuşuna basmaktı. Bu listenin Kerkük’te katledilen soydaşlarımıza ait olduğunu ve bir kitap çalışmasında kullanıldığını çok rahat anlardınız. Ama yapmak istemediniz. Çünkü size bulanık su lazımdı. (video gösterimi) Sizin terör delili dedikleriniz internette her yerde!

    3- Mürteciler yasadışı yayın dağıtırken onları kendi arkadaşıma fotoğraflatmamı neden GiZLi ÖRGÜT TOPLANTISI olarak (iddianame s.130) yazdınız?

    Benim Noyan ÇALIKUŞU’na kendi telefonumu vererek çektirdiğim bu fotoğraflara bakarak Ulus’un göbeğinde (2 DK LIK SÜRE iÇiNDE), ÖRGÜTE SIZMA yapıldığını halen iddia edebiliyor musunuz?

    Beni eve çağırmalarına rağmen neden daha iyi sızmak için gitmedim, bunu nasıl açıklıyorsunuz?

    PROGRAMDAKi KULLANICI HATASI= NAM-I DiĞER SEHVEN

    4- Telefona yükleme hadisesinin, her iddiayı çürütüp tarihin çöplüğüne atmamdan sonra, mütalaada yazdığı şekilde hakimlerin dikkatiyle çıktığı doğrudur. Telefondaki kayıtlarla ilgili ithamda bulunmadıklarını yazan iddia makamına sorarım:

    a) Hiçbir irtibatım yokken bu kayıtların sahibi Hizbut-Tahrir sempatizanı Mahmut Oğuz Kazancı ile gizli örgütsel toplantı yaptığımı yazan, onunla irtibatlıymış gibi gösteren siz değil misiniz? (iddianame s.130)

    b) Çapraz sorguda konuyla ilgili 30 soru soruldu. Muhatap olduğum sorular, sohbet amaçlı değil suç araştırır içerikteydi.(sorular ekrandan gösterilir)

    Mahkeme, konuya ilişkin 9 ara karar aldı. Hakkımda en fazla araştırılan konu bu oldu. Mahkemeye bilirkişi raporları ulaşana dek fazladan 6 ay yattım. O zamanlar “neden böyle bir iddiamız yok” demediniz?

    c) Asıl ışıklı neşter olan soru…Telefona yüklemeyi net olarak ispatlayan mahkemenin yaptırdığı iki bilirkişi raporunu neden mütalaanıza yazmadınız? Belgeleri tekrar gösteriyorum.

    Telefona yükleme yapıldığına dair bilirkişilerin çektiği bu fotoğraflar sizi tatmin etmedi mi?(belgeler gösterilir) Oysa adam öldürmekten hükümlü birisinin daha doğrusu muhterem gizli tanığınız Kıskaç beyefendinin yalan beyanlarını(ispatlandı) bile makul görüp iddianamenin benimle ilgili bölümüne koymuştunuz!

    d) Bu kadar açık bir kanıtlama karşısında emniyet kendisine kalan tek cılız mağaraya kaçtı, yani “sehven” mağarasına… Sizi nasıl ikna etsem ki!?

    içişleri bakanlığı müfettişleri, suçu tespit etti ve dosyayı savcılığa teslim etti desem ikna olur musunuz?

    Sonrasında sizin kadar cesur savcı bulunamadı, ilgili polislerin ifadesi iKi SENE SONRA alınabildi. Neden bu kadar gecikti acaba? Siz olsanız Hakkari’de teröristlerle çarpışan Eren Teğmen’e yaptığınız gibi “Paketledim de getirttim!” metodunu uygulardınız. (Savcı Zekeriya Öz Alb.Attila Uğur’a söylemiştir) Nihayet 6. savcı “Görevi Kötüye Kullanmaktan” iddianame düzenledi desem?

    Daha fazla soru sorarsam muhtemelen “polisin içine sızmış Ergenekoncular var” diyeceksiniz. Eminim mütalaada yazdığı gibi bu açık maddi hatayı sizi zor durumda bırakmak için yapmışlardır…

    Shakspeare bana sesleniyor ve cevaplıyor sorularımı: “Hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır değildir.”

    Peki Sehven dosyası şimdi nerede? Dosya başsavcı tarafından “görevi kötüye kullanma değil, görevi ihmal olmalı” gerekçesiyle geri gönderilmiştir. TESADÜFE bakın ki dosyayı iade eden başsavcı, Hizbut Tahrir sempatizanları gözaltına alındığında onlara “Teğmenlerin aleyhinde ifade vereceksiniz” diye baskı yapan Zekeriya Öz çıktı! Hayaldi gerçek oldu! Kendisi ileri hukuk bilgisiyle görevi ihmal derken şunu kastetmiş olmalı:

    “Mühürlü torbada birbirinden bağımsız bulunan telefon, simkart ve batarya bilirkişi incelemesinden önce voltranı oluşturmuş, kendi kendine deliller arasından sıyrılıp kendini bilgisayara bağlamış, yasadışı örgüt sempatizanı Mahmut Oğuz Kazancı’nın sim kartını tehdit ederek içindeki kayıtları gasp etmiştir. Bu arada, olay mahallinde bulunan polisler telefonun çaylarına attığı uyku hapından uyuyakalmışlardır. Yoksa kişinin gözaltındayken telefonunun bir başka şahıs tarafından açılması ve içine terörist numaralarının yüklenmesi söz konusu değildir. Söz konusu telefon komplocudur, namussuzdur, alçaktır…”

    Adem Yavuz Arslan son söze gerek var mı?

    Yüzlerce insanın hayatını kararttılar ve karartmaya devam ediyorlar.

    Bakalım bunun sonucu nereye varacak, hep birlikte göreceğiz...

    edit : http://www.odatv.com/n.ph...oymak-bilmiyor-1508131200
    1 ...
  7. 31.
  8. 30.
  9. özgürlüğünün son saatlerinde boğaz keyfi yaptıktan sonra teslim olan ergenekon kurbanı.

    http://www.odatv.com/n.ph...n-son-kareleri-1408131200

    daha yaşı genç. kendisine bunu reva görenlerin götünden kan alınacağı dönemleri en kısa zamanda görmesini diliyorum.
    2 ...
  10. 29.
  11. orduda 1tane bıle kemalsıt asker bırakmamaya calısan dıncıler tarafında kurban edılmıs kısıdır. gotunuz korkuyor tabı 1tanesı cıkarde ebınızı sıker dıye. sıkecez ama.
    2 ...
  12. 28.
  13. bugün itibariyle çağlayan adliyesine teslim olup hasdala' a gönderilen askerimizdir.
    1 ...
  14. 27.
  15. iftira atılıp kul hakkı yenen askerimizdir. ulan şakirtler yatacak yeriniz yok. telefonuna numara yükleyen cemaatçi polisler hakkında takipsizlik verilmiştir.
    1 ...
  16. 26.
  17. 25.
  18. 17 yıl ceza aldı.

    bu adamın cep telefonuna 'sehven' örgütcülerin telefon numraları yüklenmişti.

    sizin adaletinizi sikeyim ulan.

    gurur duyuyoruz teğmenimizle.
    2 ...
  19. 24.
  20. kendisini hala tutuklu sananlar tarafından "yapmıştır bir şeyler" denilerek suçlanan teğmen.
    2 ...
  21. 23.
  22. --spoiler--

    23 Temmuz 1984'te doğdu.

    Baba Muharrem Çelebi banka veznedarı.

    Anne Rukiye Çelebi gardiyan.

    Annesi Amasya Cezaevi'nde görevliydi ve oğlunu bırakacak kimsesi olmadığı
    için onu her gün hapishaneye götürdü. Mehmet Ali Çelebi cezaevinin maskotu
    oldu, gardiyanlar ve mahkumlar tarafından büyütüldü. Cezaevi ile, koğuşlar
    ile tanışması yeni değildi yani.

    1990 yılında Amasya Atatürk ilkokulu'nda öğrenime başladı. Okulu
    birincilikle bitirdi.

    1995-1999 yıllarında sınavla kazandığı Amasya Anadolu Lisesi ortaokul
    bölümünü de birincilikle bitirdi.

    Tüm diğer sınavları da kazanmasına rağmen, ağabeyi Volkan'ın Askeri Lise'de
    okumasının etkisiyle 1999 yılında kendi isteğiyle Maltepe Askeri Lisesi'ni
    seçti. (Ağabeyi 2001 yılında felsefeye yönelik aşırı ilgisi nedeniyle Hava
    Harp Okulu'ndan kendi isteğiyle ayrıldı.)

    Mehmet Ali Çelebi 2000 yılında Askeri Liseyi de birincilikle bitirdi ve
    dönemin Ege Ordu Komutanı Orgeneral (ve bugünün Ergenekon sanığı) Hurşit
    Tolon'dan diplomasını aldı.

    Kura ile karacı olduğu belirlendikten sonra 2003 yılında Kara Harp Okulu'nda

    eğitim ve öğretim hayatına başladı.

    2007 yılında okulu birincilikle bitirdiği için diplomasını Genelkurmay
    Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'tan aldı ve o fotoğraf karesi sonradan çok
    kullanılacak tarihi bir kare oldu. Öğrenim boyunca bütün notları 10
    üzerinden 10 oldu.

    2007 yılında helikopter pilotu olmayı tercih etti; bunun için, dünyanın en
    zor kursu tabir edilen bir senelik "helikopter pilotluğu" eğitimini
    birincilikle bitirdi.

    Peki, bu çok başarılı Teğmen Çelebi okul dışında nasıl biriydi?

    Tatlı-sert bir mizacı vardı. Sakin ve gururluydu.

    Doğruluğu ve onuru her şeyin üstünde tutuyordu. Mücadeleciydi.

    Harp Okulu öğrenciliği döneminde arkadaşlarına, final sınavları öncesinde
    bir hoca gibi 50-60 kişilik gruplar halinde ders anlatması ve onların bu
    dersleri izlemesi sonucu sınavları geçmesi bir efsane şeklinde hep kulaktan
    kulağa anlatıldı.

    Tarihe meraklıydı. Başucunda her zaman Nutuk vardı. ("Nutuk'u arkadaşlarına
    ve onların akrabalarına okumalarını salık vermesi", savcılığın
    iddianamesinde altı çizili ve büyük harflerle yazılarak suç unsuru sayıldı !
    Savcı ile Teğmen Çelebi arasında, bu konuda tartışma yaşandı)

    Kitap kurduydu. Öyle ki, 2.5 yıllık cezaevi hayatında 500 kitap okudu.

    Felsefeye düşkündü. Bunun bir nedeni de ağabeyi Volkan'ın felsefe öğrenimi
    görmesiydi. Herakleitos'un Fragmanlar'ını, Apuleius'un Başkalaşımları'nı,
    Platon'un Devlet'ini ve Diyaloglar'ını, Aristoteles'in Nikomakhos'un Etik ve
    Retorik'ini, Epiktetos'un Söylevleri'ni, Boethius'un Felsefenin
    Tesellisi'ni, Seneca'nın Tanrısal Öngörüsü'nü, Descartes'ın
    Meditasyonlar'ını, Spinoza'nın Etika'sını, Erasmus'un Deliliğe Övgü'sünü,
    Thomas Hobbes'un Leviathan'ını, Francic Bacon'un Denemeleri'ni, Mevlana'nın
    Mesnevisi'ni çok sevdi.

    Şiir seviyordu. Şair olarak Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı, Nazım Hikmet'i, Yunus
    Emre'yi, Orhan Veli'yi beğeniyordu.

    Futbol lisansı da olan Teğmen Çelebi okul takımının başarılı
    futbolcularından biriydi. Küçüklüğünden itibaren koyu bir Beşiktaşlı ve
    Amasyaspor'luydu.

    Sualtı dalgıçlık kursiyerliğini de tutuklanmadan kısa bir süre önce
    birincilikle bitirmişti.

    Soner Yalçın

    ========================================================

    Teğmen...

    O kadar zayıf, o denli narin görünüyordu ki, sanki tutmaya kalksanız
    kırılacak gibiydi.
    Tam 30 aydır Silivri'deydi. Tutuklanmasından 29 ay sonra, cep telefonuna
    emniyet müdürlüğünde birileri tarafından "yanlışlıkla !" 139 terör örgütü
    üyesinin telefon numaralarının yüklendiği yine bizzat emniyet tarafından
    itiraf edilmişti...
    Ama o hâlâ tutukluydu!..
    Kara Pilot Teğmen Mehmet Ali Çelebi, 18 Şubat Cuma günü Silivri
    Mahkemesi'nde söz istedi, kürsüye geldi.

    O narin, o tutmaya kalksanız kırılıverecekmiş hissi veren gencecik adam,
    başına örülmeye çalışılan "dijital pusu"yu tek tek, belgeleriyle anlattıktan
    sonra konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

    11 Şubat 2011 saat 20.45'te düşmanın sinsi savaş silahı olan bazı TV
    kanallarından, "mahkeme kapılarının komutanlarımın üzerine kilitlendiğini"
    duydum ve üzüntüyle izledim. Hakaret olarak kabul ediyorum.. Sebep, kaçma
    şüphesi... Siz, Mustafa Kemal'in askerlerinin cepheden kaçtığını gördünüz mü
    ? Komutanlarım sınırları açsanız, çekip gitmezler. Onları Hizbullahçı mı
    zannettiniz ?

    Buradan Türk milletine, Genelkurmay Başkanı nezdinde tüm komutanlarıma ve
    silah arkadaşlarıma sesleniyorum: içiniz rahat olsun. Biliyoruz ki, bu bir
    savaştır. Savaşta asker yaralanır, asker esir düşer, asker ölür. Bunların
    bilincindeyiz. Biz Türk subayıyız. Bizim için hak yok, vazife vardır. Merak
    etmeyiniz, burası bize zindan değil Çiğiltepe'dir.. Onuru karşısında
    yaşamını hakir gören Albay Reşat Çiğiltepe'nin vazife anlayışıyla buradayız.
    Mustafa Kemal'in, "Size ölmeyi emrediyorum !" emri, bizler için halen
    geçerlidir. Sonsuza kadar da geçerli olacaktır.
    Endişe duymayınız, Teğmen Çelebi'yi geçemeyenler onu yetiştiren
    komutanlarına ne yapabilir ki... Cephede bir Mehmet vardı, şimdi 150 Mehmet
    var. Cephe şimdi daha da güçlü.
    Bu şartlarda sizden tahliye talep etmem, benim için vatana ihanetle
    eşdeğerdir. Mevzubahis vatansa bundan gayrı kalan her şey teferruattır.
    Şimdi kapıları kapatın ! Yüzümüzü ışığa doğru uzatacağız..

    Giyotin inecek.. Tekrar uzatacağız..

    inecek.. Uzatacağız..

    Gün gelecek, giyotin kesemeyecek: Kazanacağız !"...

    Mahkeme arasında, az önce sanık kürsüsünde o "dev konuşmayı" yapan gencecik
    teğmenin bana doğru geldiğini gördüm. Saygıyla uzattı elini, "doğruları
    yazdığınız için minnettarız.." diye başladı. Boğazımın düğümlendiğini
    hissettim, elimi kaldırıp sözünü kestim ve yalnızca o üç sözcüğü söyledim:

    - Vatan size minnettardır.

    Ümit Zileli

    ==

    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak
    sayılır." "Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan ve halkını esir
    eden, içerideki cephenin suskunluğudur."

    Mustafa Kemal ATATÜRK

    --spoiler--
    7 ...
  23. 22.
  24. telefon rehberine gözaltına alındıktan sonra 139' adet telefon numarası eklenen.. uydurma ergenekon terör örgütünün üyesi olmakla itham edilen kara pilot teğmen.

    bunu mehkeme kabul etti, emniyet kabul etti bir bizim şakirtler kabul edemiyor, cumhuriyet ve atatürk düşmanlarının hayatından üç yıl çaldığı genç türk silahlı kuvvetleri subayı.
    2 ...
  25. 21.
  26. Birlikte helikopter kullandigimiz devre arkadasim. Serefli silahsor kardesim. iflah olmaz ataturk neferi.

    Harbiyeli aldanmaz sozunun dogrulugunu iceride yattigi 3,5 yil boyunca sakirt tayfasinin yuzune yuzune vurarak aldigi egitimin hakkini vermistir. Turk subayinin serefine dil uzatanlar, bu afama bakip utansinlar.
    6 ...
  27. 20.
  28. salınmasıyla birlikte, ergenekon davasında kullanılan delillerin gerçekleğine bir kere daha gölge düşmüştür. olayın "kurgu" olduğu iddiası biraz daha öne çıkmaya başladı.
    1 ...
  29. 19.
  30. darısı diğer suçsuz insanlara. silivri'deki tüm tezgahın kocaman bir tertip olduğu açığa çıkınca (ki yakındır) buraya gelip, masum insanlara darbeci, terörist, ergenekoncu diye çamur atarak anıran hayvanlara iki çift laf edecem.

    buraya yazıyorum.
    2 ...
  31. 18.
  32. tahliye edilmiştir.
    darısı suçsuz yere hapiste yatan diğer vatanseverlere...
    1 ...
  33. 18.
  34. yakında tahliye olacaktır.
    http://www.tarafsizhaber....en-tahliye-talebi-711567/

    zaten 29 aydır neden içeride orası ayrı muamma...

    hukuk devletine bak. karambole yaşıyoruz...karambole...
    0 ...
  35. 17.
  36. 'sehven' teröristlerle konuşmuş teğmen. devletimiz sen teröristlerle irtibat halindesin diyorsa vardır bi bildiği. koskoca devlet yalan mı söyleyecek? devlet diyorsa doğrudur. sehven diyorsa, o da doğrudur. bak hep doğru. hiç yalan söyler mi koca devlet?
    3 ...
  37. 16.
  38. bilirkişi tarafından da hakkındaki iddialar yalanlanmış olan teğmen. kendisi hakkında türkiye cumhuriyeti devletinin polisi "sehven" yükleme yaptım şeklinde komedide sınır tanımıyor ve her gün demokrasi naraları atan bu iki yüzlü liboş ve dinci pislikler gıkını çıkarmıyor. sizin demokratlığınızı sikiyim ben. 29 ay boyunca suçsuz yere hapis yatmış bir insan için tek kelime ses etmeyen demokratlar!!! çıkarcılığınız ve yalancılığınız o kadar mide bulandırıcı ki...

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25176283/
    3 ...
  39. 15.
  40. aslan parçası bir harbiye'li...
    umutları yeşerten mustafa kemal askeri...
    (bkz: ergenekon tertibi nin komediye dönüştüğü gerçeği/#10630682)
    3 ...
  41. 14.
  42. emniyet'te delil torbasındaki cep telefonuna hizb'ut-tahrir militanlarının telefon numaraları "yanlışlıkla" yüklenen kara pilot teğmen.
    1 ...
  43. 13.
  44. ileri demokrasi sevdalılarının ileri demokrasi anlayışına maruz kalmış onurlu teğmen.
    0 ...
  45. 12.
  46. ileri demokrasi neferlerinin görmezden geldiği teğmen. bir subay için en güzel rütbeyi silivri zindanlarında geçirmiştir. sancakların en güzelinin* altında ettiği yemine sadık kalmıştır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük