"fesli" denilen, ismini bile anmak istemediğim deyyus, istiklal marşımızın şairine, bu değerli büyük insanımıza küfür edişi aklıma geldi.
umarım o pisliğin sonu da pislik içinde son bulur. ayrıca onunla fotoğraf çektirenlerin de sonu aynı o pislik gibi olur.
doğum gününde ruhu şad olsun. huzur içinde uyu şairim. bizler var oldukça seni yaşatacağız.
köpek soyunun tapınıcısı eksilemiş. türk düşmanlarının sayısı son yıllarda tavan yaptı.
eksileyen kişi mesaj atarak kendini ortaya çıkarmıştır. karmasına bakınca çok da şaşırmadım açıkçası
(bkz: isminiunutanadam)
Maalesef sadece istiklal Marşı ile sınırlandırılmış şairimiz.
Safahat adlı kitabının içindeki küfe, hasta, Seyfi baba, mahalle kahvesi gibi manzum hikayeleri bir dönemin belgeselidir. Gerçekleri anlatmış, bundan dolayıdır ki hayatı boyunca mutsuz olmuştur.
istibdat dönemini ondan daha güzel eleştiren, işin insan yönünü anlatan başka bir şair daha yoktur. izlemiş, görmüş, bilmiş ve mutsuz olmuştur. Kendisinin de dediği gibi "aczinin giryesi"ni yazmıştır.
Her ne kadar bugün vefat yıldönümü olsa da iyi ki var olmuş insandır.
kendisiyle aynı çizgiden olmasam da günahıyla sevabıyla istiklal şairidir ve bir vatanseverdir ve de her daim gösterişsiz ve sade yaşantısıyla birilerine örnek olması gerekendir.
gördüğümüz üzre kendisine hakaret etmek için solcu ya da dinsiz olmaya gerek yoktur.
fesli akıldan zorlu kuduz bunak tarafından "serserinin teki" olarak nitelendirilmektedir.
dinciydi ama zamane dincilerinden değildi. hırsız değildi, hain değildi, allah rahmet eylesin..
piyizci neyzen tevfik ile ahpaplığını....
kendisini rencide etmeye çalışan kişinin ''siz baytarmıydınız'' sorusuna - evet biryeriniz mi ağrıyordu- cevabı ile madara et etmesini....
hilafetin kaldırılması için attığı imzayı.... bunları birtürlü anlayamadığım, milli şairirmiz
Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım:
Elemim bir yüreğin kârı değil paylaşalım:Ne yapıp ye'simi kahreyleyeyim bilmem ki?
Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki! Ah! Karşımda vatan nâmına bir kabristan
Yatıyor şimdi Nasıl yerlere geçmez insan? Şu mezarlar ki, uzanmış gidiyor, ey yolcu,
Nereden başladı yükselmeye, bak, nerede ucu! Bu ne hicrân-ı müebbed, bu ne hüsrân-ı mübîn
Ezilir rûh-i semâ, parçalanır kalb-i zemin! Azıcık kurcala toprakları, seyret ne çıkar:
Dipçik altında ezilmiş, parçalanmış kafalar! Bereden reng-i hüviyetleri uçmuş yüzler!
Kim bilir hangi şenaatle oyulmuş gözler! «Medeniyet» denilen vahşete lânet eder,
Nice yekpâre kesilmiş de sırıtmış dişler! Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerle beden!
Nice başlar, nice kollar ki, cüdâ cisminden! Beşiğinden alınıp parçalanan mahlûkât;
Sonra nâmusuna kurban edilen bunca hayat! Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler!
Göğsü baltayla kırılmış memesiz vâlideler! Teki binlerce kesik gözdeye âid kümeler:
Saç, kulak, el, çene, parmak Bütün enkaz-ı beşer! Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından,
Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can! işte bunlar o felâket-zedelerdir ki, düşün,
Kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün! Müslümanlıkları bîçârelerin öyle büyük
Bir cinâyet ki: Cezâlar ona nisbetle küçük! Ey bu toprakta birer nâş-ı perişan bırakıp
Yükselen, mevkib-i ervâh! Sakın arza bakıpSanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var
Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var! Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdarımıza!
Tükürün: Belki biraz duygu gelir ârımıza! Tükürün cebhe-i lâkaydına Şark'ın, tükürün!
Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün! Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere! Tükürün Ehl-i Salîb'in o hayasız yüzüne!
Tükürün onların aslâ güvenilmez sözüne! Medeniyet denilen maskara mahlûku görün:
Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün! Hele i'lanı zamanında şu mel'ul harbin,
"Bize Efkar-ı umumumiyesi lazım Garb'ın"; Oda ALLAHI bırakmakla olur herzesini,
Halka iman gibi telkin ile, dinin sesiniSusturan aptalın idrakine bol bol tükürün
Yine hicran ile çılgınlıgın üstünde bu gün,Bana Vahdet gibi bir yar-ı musaid lazım
Artık ey yolcu bırak, ben yanlız ağlayayım