Başlangıç eki ki okumayan insanlar olacak özetini vereyim ATsız yazısını görünce:
"okuma yazma bilmeyen Gayri-türkler varmış bunu anladım. özet geçeyim Mehmet akif iSLAMCIDIR!AMA ONUN iSLAMCILIĞI SiZiN FETTOŞ HOCA EFENDiNiZiN iSLAMCILIĞI GiBi DEĞiLDiR;SAiD KÜRDi GiBi DE DEĞiLDiR onun islamcılığı Şerefidir,mertliğidir onurudur o islamcılık mefkuresinden dönmediği için ülkesinden uzakta kalmış ancak hiçbir zaman yeni kurulan devlete siyasi manada da ihanet içerisinde bulunmamıştır."
siyasal islamcıların kullanmaya çalıştığı büyük Vatansever insan,eşsiz şair.ben sözü üstad nihal atsız'a bırakıyorum
akif, şair, vatanperver ve karakter adamı olmak bakımından mühimdir. şairliğine kimse itiraz edemez. onun oldukça bol manzum eserleri arasında öyle parçalar vardır ki türk edebiyatı tarihinde ölmez mısralar arasına girmiştir.
vatanperverliği, tam ve tezatsız bir vatanperverliktir. akif, sözle vatanperver olduğu halde fiille bunu tekzip edenlerden değildi. vatanperverane şiirler yazdığı halde en sefil bir namert ve en rezil asker kaçağı hayatı yaşayanlar henüz aramızda bulunduğu için akif'in vatanperverliği yüksek bir değer kazanır.
karakter adamı olmak bakımından ise akif eşsizdir. o, daima bulunduğu kabın şeklini alan bir mayi veya cıvık bir halita değil; şeklini sıcakta, soğukta, borada, kasırgada muhafaza eden katı bir cisimdir.
islamcı olmasını kusur diye öne sürüyorlar. islamcılık dünün en kuvvetli seciyesi ve en yüksek ülküsü idi. bugünkü türkçülük ne ise dünkü islamcılık da o idi. esasen islamcılık osmanlı türklerinin milli mefküresiydi. on dördüncü asırdan beri türklerden başka hiçbir müslüman millet, ne araplar, ne acemler, ne de hintliler islamcılık mefküresi gütmüş değillerdir. bir osmanlı şairi olan akifte milli mefküre kemaline ermiş, fakat yeni bir milli mefkürenin doğuş zamanına rastladığı için geri ve aykırı görünmüştür.
mazide yaşayanların fikir ve mefküreleri bize aykırı gelse bile onları zaman ve mekan şartları içinde mütalea ettiğimiz zaman haklarını teslim etmemek küçüklüğüne düşmemeliyiz. çanakkale şehitleri için yazdığı şiir kafidir. başka söz istemez...
zannediyorum ki istiklal marşını şimdi yazsa solcu denen kesim tarafından idam edilirdi yada faili mechul suikaste kurban giderdi..
ve yine zannediyorum ki arnavut asıllı akif'in yazdığı bu türk marşı karşısında, kafatasçılar girecek delik arardı..
Üstadın mebbus olduğu günlerde muhalif bir milletvekili, çok çalışmaktan bitap düşmüş ve saçı sakalı birbirine karışmış durumda olan Mehmet Akif Ersoy'a, alay edercesine "Ne o mirim Maymuna dönmüşsün" der. Üstad hiç istifini bozmadan gayet sakin " Peki o zaman başka yöne döneyim " der ve yolunu değiştirir gider.
kuran-ı kerim için yazdıgı dizelerle insanın içini hoş eden efsane yazar.
asrın idrakine soyletmeyiz islamı,
ya açar bakarız nazm-ı Celil'in topragına,
ya üfler geceriz bir ölünün topragına.
inmemiştir hele kur'an,bunu hakkıyla bilin !!!
ne mezarlıkta okunmak,ne de fal bakmak için !!!
"misir'da kaldigim surede gordum ki dinin en guzeli, muslumanligin en guzeli, hosgorunun riyanin en guzeli bizde. allah benim omrumden alip bunu saglayan mustafa kemal'e versin" sozleri ataturk karsiti gibi gosterilmek istendigi icin bazi cevrelerce sansurlenen ve gizlenen kurtulus savasi'na destek vermis buyuk yazarlardandir.
kaynak:
(bkz: islam ansiklopedisi)
ayrica:
(bkz: allah ile aldatanlar)
(bkz: yasar nuri ozturk)
Batılılaşmaya karşı çıkmayan ama geleneği de yok saymayan bir islamcılığı savunuyordu.
Mehmet Akif'in masonlarla bir ilgisi yoktu. Ama hamisi Mısırlı Abbas Halim'in babası Prens Muhammed Abdulhalim, Osmanlı'ya masonluğu getiren kişiydi. Ayrıca fikri önderi/ideoloğu Cemaleddin Afgani de masondu.
Prof. Hilmi Ziya Ülken'e göre, Mehmet Akif "Müslüman sosyalistti".
Hep yazıyorum, ezberimizi bozmalıyız.
Mısır'a gitmesine "şapka devrimine karşı çıktığı" gerekçe gösteriliyor.
Bu pek doğru değil. Şöyle ki:
1) Aslında milli mücadeleden önce Mısır'a gitme düşüncesi vardı. Ulusal güçlere destek için Ankara'ya gidince programını değiştirmişti. Ekim 1923'te hamisi Abbas Halim Paşa'yla Mısır'a gitti. 7 ay kaldı.
2) 1924'te Mısır'dan döndü! ikinci gidişi aynı yılın sonu oldu. 5 ay kaldı. 1925 Mayıs'ında döndü.
3) Ve üçüncü gidişi 1925 Eylül'ünde oldu. En uzun süre, bu gidişiyle oldu. Şapka devrimi aynı yılın ağustos ayında olduğundan, şapkaya muhalif olduğu için gittiği söylentisi çıkarıldı!
Aslında ne fesi sevdi, ne de şapkayı ve sarık giymedi hayatı boyunca. Düşünsenize saltanat lağvediliyor; Cumhuriyet ilan ediliyor; halifelik kaldırılıyor Mehmet Akif sesini çıkarmıyor; şapka devrimi oluyor, ülkeyi terk ediyor!
O, ülkeyi terk ediyor; hayatı boyunca birlikte olduğu Abbas Halim Paşa, Türk vatandaşı olabilmek için CHP'ye 900 bin lira bağışta bulunuyor!
O, ülkeyi terk ediyor; ama din reformunun en önemli adımı Kuran-ı Kerim'in tercümesi görevini kabul ediyor!
Mısır'da din bilgisi öğretmenliği yapmıyor; Türkoloji kürsüsü başkanlığı yapıyor.
Osmanlı'ya Batı yaşam kültürünü getiren ailelerin başında, Abbas Halim Paşa'nın mensubu olduğu "Mısırlılar" var. Bütün kadınlarının başları açıktı, bütün erkekleri Avrupalı gibi giyiniyordu.
Mehmet Akif'i onlardan ayrı düşünmek yanıltıcı olur. işin özü Cumhuriyet devrimlerine karşı çıkan gruplar yıllarca Mehmet Akif'i kendilerinden gösterdiler. Mehmet Akif softaların elinden kurtarılmalıdır.
Hamisi Abbas Halim Paşa 1935'te vefat edince; hamisinin kızı Emine Abbas'ın isteğiyle Lübnan'a gidiyor. 16 Haziran 1936'da Türkiye'ye dönüyor.
Özetle; Mısır'a gidişi ve dönüşüyle Abbas Halim Paşa arasında direkt bir ilişki vardı.
"müslümanlık bu değil biz yolumuzdan saptık,
tapınacak bir putumuz yoktu özendik yaptık."
dizelerini okuduğumda kan akışımı hızlandıran ve bu adam neyi kastediyo diye beni hakkında menfi düşüncelere sevk eden milli şair.
muhammed abduh, cemaleddin efgani gibi reformist islamcılara ilgi duyması, sırat-ı müstakim, sebilürreşad ve ittihad gazetelerinde onları öven yazılar yazması sebebiyle ehl-i sünnetin bazı katı kesimleri(bilhassa bazı nakşi tarikatları) tarafından sevilmeyen tecdid taraftarı şair, yazar. 1983 yılında ihya yayınlarından çıkan "modernleşmek mi, islamlaşmak mı"adlı eserinde meseleyi batının tekniğini alıp ahlakını almamak kolaycılığına indirgemiş olan şair, yine de devrinin şartları göz önüne alınırsa ilerlemeci, aydın bir kişilik olarak karşımıza çıkar.
hiçbir zaman kafatasçı olmamış büyük şairdir. zira hakkındaki asılsız dedikodularda ümmetçi olduğu için ortaya atılmıştır. ayrıca bizim için lirikal olarak dünyanın en müthiş milli marşını yazmış, arnavut olduğu için iki dörtlük döktürmüş çok mu? asılsız söylentiler hakkında yola çıkılırsa tarihimizde örnekleri olduğu gibi vatan haini de ilan edilebilecek birisidir, kimilerine göre de öyledir de. tarihin en büyük nüktedanlarındandır. soyundanızdır.
turkleri ve turkculeri suclayan fakat kendisi arnavutlugu ile ovunen ummetci sair. bakin turkleri ve turk uluscularini davalarindan oturu suclayan mehmet akif bir siirinin dizelerinde turkculere seslenerek arnavutlugu ile nasil da ovunuyor ;
arnavutlar size ibret olacakken hala
ne bu suride siyaset, ne bu fasit dava
gormuyor gittigi yanlis yolu zannim cogunuz
size rehberlik eden haydutu * artik kovunuz,
bunu benden duyunuz, ben ki evet arnavut'um
......
......
vesaire vesaire vesaire....
gordunuz mu buyuk sair mehmet akif'in zihniyetini. kendisi arnavutlugu ile ovunsun ama sira turk'e gelince hop dur bakalim desin. yok yaa..
Kendisinin söz'e verdiği önemi şu olayla anlamak yeterlidir.
Birgün arkadaşıyla buluşmak üzere sözleşir. Ahbabı ile istanbul'un diğer yakasında buluşacaktır. Evden çıktığında inanılmaz bir yağmur başlar. O şartlarda deniz yolundan karşıya geçer. Oraya vardığında arkadaşını göremeyince evine gider. Arkadaşının evinde olmadığını söyler oğlu. Çocuk, "babam bu havada gelemeyeceğinizi düşündü ve başka bir yere gitti" der. Mehmet Akif çocuğa, "baba'na söyle biz münafıklardan değiliz" der. (bkz: ayar vermek)
Bunun dışında aruz'da aşmıştır. Kendisini anlatmak için uzun uzun oturup yazmak gerekir. Onu anlamak isteyenler istiklal marşını derinden okumalı.
istiklal marşı neticesinde kazandığı para ödülünü hiçbir şekilde kabul etmeyen, hatta bundan rencide bile olan, aruzu türkçeye çok iyi uyarlayan büyük şair.
islam karşıtı hiçbir düşünce ve sistemin bir benzerini çıkaramadığı koca şair. onun kadar mütevazi, onun kadar tesirli, onun kadar yüce, onun kadar adam gibi bir adam islam dışında hiç bir görüş çıkaramamıştır. komünizm bir akif, bir necip, laisizm bir ömer, bir ali, kapitalizm bir mevlana bir fatih çıkaramaz. tarih yazmamıştır.
ankara'da, hacettepe merkez kampüsünün hemen dibinde bulanan evinin çevresi çöplük durumundayken temizlenip park ve müze haline getirilmiştir.Her hafta yazdığı muhteşem şiir hep bir ağızdan tüm okullarda gururla okunurken mehmet akif ve eserleri daha çok saygıyı hak ediyor.
şiirlerini okurken beni hayretler içinde bırakmıştır. öylesine içten, öylesine güzel sözleri vardır, kendi kendime 'kırk yıl düşünsem böyle cümleler kuramam.' diye hayıflanmama sebep olan. ayrıca istiklal Marşı' mızı kaleme alan yüce insandır. işte size sitesi; http://www.mehmetakifersoy.com bu adresten hakkında ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.