istiklal şairidir.
konuşulmayanları konuşalım;
abdülhamit karşıtıdır.
meşrutiyeti sonuna kadar desteklemiştir.
tbmm meclisinin, kurucu meclisin milletvekili olmasına rağmen, meclisde hiç konuşmamıştır.
istiklal marşını dahi kendisi okumamıştır.
kurucu meclisin, mecliste yatan milletvekilleri gözönüne alındığında ,şu an kabrinin bulunduğu dergahın şartları gözönüne alınınca, en rahat üyesi olduğu söylenir.
siroza yakalanmış ve hastalığın pençesinden kurtulamayarak 1936 da vefat etmiştir.
sirozu sadece alkole bağlayan atatürk düşmanlarına özellikle mehmet akif örneğini vermek istedim ki, hergün fıçılık gezdiğini iddia ettikleri atamla aynı kaderi paylaşan mehmet akif i çok sevdiklerinden bakalım konu hakkında ne diyecekler.
ilk türkçe kur'an'ı kerim çevirisini yapmış büyük şair. ifadelere ve bazı belgelere göre atatürk tarafından istenen bu çeviriyi, değiştirirler korkusuyla yayımlamamış ve ölmeden evvel yakmış. ardından iş elmalılı hamdi yazır'a kalmış.
"Ey koca Şark! Ey ebedî meskenet!
Sen de kımıldanmaya bir niyyet et.
Korkuyorum Garb'ın elinden yarın,
Kalmayacak çekmediğin mel'anet."
diyerek daha dünden bizle tüm endişesini ve davasını paylaşmış ileri görüşlü büyük şair. Doğunun miskinliği , yoksulluğu ve fakirliğine kahrolmuş, ömrü boyunca da bu dert ile dertlenmiştir.
Batının ise zulmüne karşı her daim kahramanca ve müslümanca diklenmesini bilmiştir. Ama yukarıdaki mısralarda da alıntıladığımız gibi perişanlığımızın tüm suçunu "düşmana" atma kolaylığına kaçmamıştır. Bu bakımdan müslümanı , müslümanın iyiliği için en acımasız şekilde yargılamasını ve eleştirmesini de bilmiş bir münevverdir Akif. Yani sözleri boş,kuru gürültü, hamaset edebiyatı değildir. Tabi kendi ülkesinin milli marşında geçen kelimeleri bile anlayamayan bomboş bir nesil için bunlar "boş şeyler" olarak görülebilecektir ne yazık ki... Fakat eklemek gerekir ki bu noktada tüm suç bu bomboş nesilde değil milli,manevi değerlerin içini bunları her türlü konuda birer istismar malzemesi yaparak boşaltan "büyüklerdedir" de biraz.
Keşke o büyük şairin , her kıtasına istiklal mücadelemizin ruhunu nakış nakış işlediği marşını törenlerde, milli maçlar öncesinde bağırarak ama anlamadan okumak yerine anlayarak ve sindirerek okuyabilsek. Bunu başardığımızda Türkiye'ye niye vatan diyoruz , vatan nedir ve ne işe yarar, Türk kime ve neye nedir gibi soruları da aşacağımız ve ortak bir paydaya geleceğimiz kesindir.
yazdığı şiirleri uygulamaya dökebilseydi ve etrafı leş kargalarına bırakmasaydı, şu anki türkiye'den çok daha kaliteli bir türkiye meydana getirebilecek olan duygusal şairdir.
moiz kohen'in kankası ziya gökalp ile mehmet akif'in kıyaslanması oldukça ilginç. biri türkçülüğü ön plana çıkartan siyonizmin elemanı, diğeri milliyetçi muhafazakar...
son dönemlerde recep tayyip erdoğan'ın kurtarıcı şairidir. islamcılığı ile bilinen mehmet akif ersoy, en sonunda da recep tayyip erdoğan'ın arapçılığı şirin göstermek için kullanılmıştır.
türk arapsız yaşayamaz söyleminden sonra, işi kurtarmak için, islamcı olduğu için halka şirin gelen bu güzide şairimiz kullanılmışır.
milliyetçi falan değil ümmetçinin dik alasıdır. türk milliyetçiliğine ve zamanın türkçülük akımına karşı çıkmış bir arnavuttur. istiklal marşını 10 kıta yazmasına rağmen bir türk kelimesi geçmez. ümmetçiliği arapçılık olarak algılamış ve şapka kanunu yüzünden tunus'a kaçıp 10 yıl orada yaşamıştır.
bu ümmetçi türk milliyetçisi ziya gökalp'e haydut diye hitap ederken aynı şiirinde arnavut olduğu içinde övünmesi ilginçtir.
ek: tunus değil mısır'dır. mısır'a kaçmıştır.
Ya Rab! bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?
mahşerde mi biçarenin, yoksa felahı?
nur istiyoruz... sen bize yangın veriyorsun
"yandık!" diyoruz... boğmaya kan gönderiyorsun!
hazır cevaplığı ile de bilinen zeki ve vatansever şairimizdir.
bir gün mehmet akif ersoy konferans verirken bir şahıs kalkıp onu aşağılamak niyetiyle:
- akif bey siz veterinersiniz değil mi? diye sorar.
akif'in cevabı tokat:
- niye bir yerin mi ağrıyor!
bir fransız yazar, mehmet akif'e:
- kadınlarınızı evden çıkartmadığınız doğru mu? diye sorduğunda
üstad akif ulvi üslubuyla cevap verir:
- önceden evden çıkaramazdık, şimdi eve sokamaz olduk.
hiçbir (muhalefet)sözlük yazarının olumsuz bişiler yazmamasında şaşırdığım büyük şair. geçen sene mehmet akif hakkında verdiğim panelde onu daha yakından tanıma fırsatı buldum. hayatı, kişiliği ve şiirleriyle beni benden alan türklüğü ve islamı gerçek manada yaşamaya çalışmış olgun! insanların başında gelen şair.
"Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, Günler şu heyulâyı da er, geç, silecektir. Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma, Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?"
dün ölümünün 73. yıl dönümü olan büyük şair, edip, hatip ve düşünürümüz.(öl. 27.12.1936)
bir insan ölümünü ancak bu kadar tevekkülle karşılar:
toprakta gezinen gölgeme toprak çekilince
günler şu heyulayı da er geç silecektir
rahmetle anılmak ebediyet budur amma
sessiz yaşadım, kim beni nereden bilecektir.
sanat için sanat görüşünü benimser.
aruzu iyi kullanır.
eserleri didaktiktir. (iyi sanat yaparak topluma faydalı olma çabasıdır.)
şiirlerinde epik, lirik, didaktik kavramlar bir aradadır.
şiiri düzyazıya yakındır.
islama değer veren milliyetçi bir şairdir.
safahat tek eseridir.
safahat'ın bölümleri:
süleymaniye kürsüsünden,
hakkın sesleri,
fatih kürsüsünden hatıralar,
asım,
gölgeler.