Sevâb ümid ediyor ha! Deyin ki nâmerde:
"Sevâbı sen göreceksin huzûr-ı mahşerde!
Tepende gezdirecek ra'd-ı intikamını Hak,
Ki yıldırımları beyninde kaynayıp duracak.
Yakandan inmeyecek dest-i kahrı husrânın...
Nasıl iner ki, önünden kaçıp da nîrânın,
Civâr-ı nûr-ı nübüvvette mültecâ bulsan;
Bu türlü kurtuluş imkânı yok ya... Kurtulsan;
Şu izdihâmın elinden -ki belki bir milyar
Nüfûs-ı hâsiredir- kaçmak ihtimali mi var?
Bugün fesâdına kurban olan zavallıların
Vebâli boynuna yüklenmesin mi yoksa, yarın?
Kolay mı ümmeti idlâl edip sefîl etmek?
Kolay mı dîni hurâfât içinde inletmek?
Niçin Kitâb-ı ilâhîyi pâyimâl ettin?
Niçin şerîati murdâr elinle kirlettin?
Çıkıp tepinmeye yok muydu başka bir sâha?
Nedir bu salladığın çifte, Kâbetullâha?
Herif! Şu millet-i mâsûmeden ne isterdin,
Ki doğru yol diye tuttun, dalâli gösterdin!"
MEHMET AKiF ERSOY
yalanın dik ağlasıdır. yıllarca beraber çalışmışlar, birbirlerini seven, sayan iki insandır. zan
nediyorum akif in oğlu yada bir yakınıda bunun akif e ait olmadığını söylemişti. araştır biraz keçeli.