inançların karikatürize edilmeye açık olduğunu gösteren gerçekliktir. başlıktaki tespit tebessüm ettiriyor, ancak mecusiler ateşe tapmazlar, biz müslümanların kabe'yi yani bir ''taşı'' kıble olarak addetmesi gibi ateşi kıble olarak belirlerler. felsefi anlamda bir taşı kıble, isnad noktası edinmekle ateşi edinmek arasında herhangi bir fark yoktur aslında. nitekim ahura mazda'nın ışığının oradan yansıdığına inanırlar ve biz müslümanların ''onlar ateşe tapıyor'' demelerinden hiç hoşlanmazlar, haklı olarak tabi ki. hatta bir mecusi mubid ''sizlerden 1000 yıldır şikayetçiyiz, ateşe tapmadığımızı sizlere asırlardır anlatamadık'' demişti. elbetteki haklı.
alakasız başlıkta bu alakasız bilgiyi vermek absürt dursa da, uludağ sözlüğün alakasızlıklar üzerine kurulu olmasını sevdiğimden yazıyorum; bu da başlıkla alakasız, tamam sustum...