dökümde istenilen boşlukların verilmesi için silis kumu ve reçine karışımının karbondioksit gazıyla dondurulmasıyla veya silis kumu ve bezir yağı karışımının fırınlanmasıyla oluşur. önclikle kalıp yapılır ve kalıba dökülen maça malzemesi kurutulurak yapılır.
kalıplama ile imalatta, elde edilmesi güç parça kısımlarının eldesinde kullanılan yardımcı elemanlardır. yüksek refrakterlik, dayanım, yüzey düzgünlüğü ve koroz bi yapıya sahip olmaları gerekir.
madencilikte; Döküm parçasında, içi boş, kopya elde etmek için kullanılan kum, maden veya erimiş durumdaki döküm maddesine dayanıklı başka bir maddeden yapılmış dolgu kalıptır. *
Maça'yı iskambilde kağıt olmaktan çıkarıp Mehmet Mete Yartaca yapan zekası, hafızası ve deli karizmasıdır. Kanada'daki atölyesinde Da Vinci hayatı sürmekte, usta çırak metoduyla insan yetiştirmektedir. Yanında 3 saat duran zamanını ve hayatını nasıl boşa harcadığını anlar. Çizimlerden, bir kaç farklı dilde şiirlere, hikayelerden, romanlara, programlama dillerinden, matematiğe belki binlerce çalışmasına, ilham arayanlar için hayrattır. Bilişimde uzmanlığından atölyesini geçindirecek parayı zevkle kazanır, zamanının kalanında da keşfeder, üretir, yaratır, öğretir, anlatır. Manifesto gibi bir dünya görüşüne sahiptir. Sözlü gelenek onun için her şeydir. Süs seviyorsanız sükut altındır, ama söz namustur, konuşun der. Yazın, yazdığınızı anlatın. Okuyun, okuduğunuzu anlatın. Okur, yazar ama susar biriyseniz, hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Yakın zamanda geçirdiği bir kaza sebebiyle zor zamanlar geçirmekte olan hocam bir gün sözlükte bunları okur mu, okur da 'lan yazmayın yazı kalır, söz yaşanır, anlatın varsa davanız' der de bizi tersler mi bilinmez, sen çok yaşa Maça daha. Biz de bir yerlerde senin gibi adamlar olmasının huzurunu duyalım.
Maça, YTC evet yaa! Şovalye! Bilmediğimiz dilde (ispanyolca) şiir sevdiren adam! Yazılarında ya da yaptığı işlerde Maça imzasını kullanır, sınav kağıtlarında YTC. Ölü ozanlar derneğidir ya hoca. Tüm öğrencilerinin hayatına dokunur öyle ya da böyle. Elinden her sanat gelir, rönesans adamıdır kral. Sözlük mözlük işleri sevmez ama burada adını görüp yazmamak da olmaz.
Ankara'da bir söyleşiye geleceğini duydum ve tabii uçarak gittim. Hiç değişmemiş Robin Hood. Aynı sakin, kararlı ses tonu, yüzüğü, parfümüne varana kadar aynı. -Hocam beni hatırladınız mı? -Aşk olsun, başın sağolsun. -? -Anneannen için. -Hocam siz nereden biliyorsunuz? -Neden bilmeyeyim seni büyüten kadının vefatını? -Hocam ne bileyim 20 yıldır... Oksitosin enjeksiyonu musun canına yandığım! Ciğerine kadar iyelik, vefa, sabır, emek mi olur insan? Kimseyi yormadan herkesle sosyal bağını nasıl korur? Zarafetinle ateş ediyorsun hala be hocam.