madem gidecekti galatasaray'a gitseydi diyebileceğimiz futbolcu. onun gibi bir adam lazım galatasaray'a da. hem ülkeye yabancı değil; adaptasyon sorunu zırvası yaşanmazdı. bilmiyorum tabi şahsi ya da resmi bir engel var mıydı ama bir galatasaraylı olarak isterdim gelmesini.
saç modeli ile gençleri kendine özendiren.stil olarakda pek fazla benzeri olmayan 10 numara pozisyonu oyuncusu..en büyük özelliği bana göre vücut çalımlarıdır...
son zamanlardaki performansına bakarak küfürler savuran, defolsun gitsin denen eski kaptan. ama bu takım için bugüne kadar yaptıklarını unutmak nankörlük, vefasızlık olur ki bunlar bir beşiktaşlıya yakışan sıfatlardan değildir. sakatlıktan çıktıktan sonra eskisi gibi olmadı, ürkek oynadı, gayet doğaldı ama transferlerle galeyana gelen beşiktaş taraftarının sabrı yoktu. gitmesi gerekti. sorun çıkarmadan ayrıldı. yeni takımında başarılar diler ve bu takımdaki emeklerinden ötürü teşekkürü borç bilirim. yolu açık olsundur.
boş beleş beşiktaş taraftarının kurbanı olmuş futbolcudur.
bu takımda tabata ve hilbert gibi yeteneksizlik abidesi futbolcular varken bu kalitede futbolcu gönderilememliydi.
son bucaspor maçında kazma quaresma ya al da at dercesine ters pas atmış, kazma arkadaşımız da topu dağlara taşlara göndermiştir.
bu adamın attığı pasları zamanında nobre ve bobo içine etmiştir.
işte beşiktaş taraftarının ne kadar boş bir taraftar olduğu.futboldan anlamadığı yetmezmiş gibi, ota boka sırf türbünlere şaklabanlık yapmıyor diye ıslıklandığı gerçektir.
beşiktaşın çocuğu nihat kahveci ymiş. hadi ordan. beşiktaşı her maç on kişi oynatan adamdır o. işte bu kadar futbol bilgileri var.
neymiş ferrariymiş. zapo' nun ayakkabı bağacığı etmeyecek adam.
gün itibari ile 27 yıllık beşiktaş taraftarlığımı silip atıyorum. yusuf tunaoğlu imzalı formayı bu sabah pas pas olarak kapıya koydum zaten.
yolda görürsem beşiktaş taraftarı böyle marşlar söyleyen veya formalı, allah yardımcısı olsun.
gidişi burukluk yaratan futbolcu. son 1,5-2 senedir izleyemesek te kendisini, oynadığı maçlarda ne yapacağı belli değildi, attığı goller hep fantastikti. oynamadığı zamanlarda takım yavan bir görüntü alıyordu. hep daha iyisini bekledik kendisinden ama işler bir türlü iyi gitmedi onun için. beşiktaş'ta kaptanlığa kadar yükselmiş bir oyuncunun bir anda böyle düşmesi üzücü. yolu açık olsun her zaman iyi anılacaktır tarafımca..
çok şey yapmadı belki..çok maçlar da kurtarmadı belki..ama nolur ki ona da q7nin veya gutinin gelişindeki gibi tören düzenleyip veda etsek son kez bağırsak o o o delgado diye..matias emilio delgado hiçbişey yapmasada, bana bunları düşündürtecek kadar heyecanlandırdı.güle güle kaptan.
gidişini izlerken ister istemez boğazıma düğüm, gözlere nem bırakan,
sahada oluşu her zaman bir umudu yanında getiren, futbol tabiriyle zamanın kazmalardan kurulu takımında taraftarın gözünün içine baktığı ve birşeyler beklediği tek adam olan,
feneri delgado tezahüratlarıyla her zaman en güzelinden makaralarda pay sahibi olan,
kaptanlık bandını layikiyle taşımış, daha bir kere bir terbiyesizliğini görmediğim, sahada beşiktaş'ın hakkını her fırsatta savunmuş ama efendilikten ödün vermemiş olan ve çifte kupada büyük pay sahibi olmuş futbolcu.
bir tabata uğruna kurban gittin ya ne halt edersen et yaranamazsan artık bana çekik adam.
on numara adam, on numara insan, giderken yaptığı röportajında tekrar taraftara en güzelinden teşekkür eden, konuşmakta zorlanan adam. belki karakterin gibi 10 numara futbol beklediğimiz için 5-6-7 hiçbir zaman bizim için yeterli olmadı. çünkü senin kapasiteni, bundan çok daha fazlasını yapabileceğini biliyorduk. beşiktaş taraftarının ona bu kadar hem ağlarım hem de gitsin çekmesinin sebebi ondaki potansiyeli bilmeleri ve bunu gösteremediği için yaşadıkları hayal kırıklığıydı.
herşey için teşekkürler mati,
şeref bey stadı'nda cevap verdiğimiz her anons için,
beşiktaş'ımızın golü,
10 numaralı formasıyla,
matiaaaaaaaaaaaass...
giderken kötü tek bir söz söylemeyecek kadar onurlu, beşiktaşa birçok kupa kazandıracak kadar hırslı ve bizi zaman zaman sevindiren zaman zaman cıldırtan performansı olsa da her zaman sevdiğimiz, medyanın deyişiyle "Beşiktaş'ın Prensi" elveda.
beşiktaş taraftarının futboldan anlamadığını iddia eden gerizekalıların ortaya çıkmasına vesile olmuş oyuncudur.
ulan mal hilbertle delgado'nun mevkisi aynı mı bu bir! ikincisi delgado on numara. yani takımın beyni olması gereken futbolcu. ulan beyin özürlü adam ayakta duramıyor, olan yeteneğini de kullanamıyor. delgado'nun bursaspor'a attığı gol haricinde uzaktan attığı kaç gol var? onu geçtim çektiği şutlar kaleyi bulmuyor. çalım atmaya kalkıyor topu kaptırıyor. sonra da kanat oyuncusu hilberti gönder delgado kalsın. işte futboldan anladığını iddia eden koca bir mal.
gelelim ikiye. bu takımın orta sahası belli. ernst necip guti quaresma. şimdi sen bu tabloda bu adama nerde şans vereceksin? hadi arada bir oynattın diyelim. ulan yedek adama senede 2,1 milyon euro verilir mi? ya da on numara dediğin delgado gibi mi olur?
kabul edelim sempatik çocuk sevdi beşiktaş'ı bizde insan olarak onu sevdik ama on numaralık başka bişi be abi. o yüzden güle güle sana delgado yolun açık ve başarılarla dolu olsun. hoşçakall..
sakatlıklarından. moral bozukluklarından oynayamadığı, çok şeyler beklediğim kaptanımızdı.
oynama şeklini severdim. çokta sempatikti. ama kadar işte. özledik.
