''idmanlardaki performansının yüzde 60ını maçlarda sergilese bjk'nin kapısında kuyruk oluşur.'' tespitini çok duyduğum oyuncudur. ve tespitlerin taraftarlardan değilde takımdan giden topçulardan duyulması kontenjanı açacağız diye deliren yönetimin arkasında durduğu 2 adamdan biri olmasıyla dahada perçinleşiyor.
isviçre gazetelerinde basel ile anlaştığı yönünde çıkan haberler gerçeği yansıtsa da denizli vetosu ile ihtimal dışı trabsfer olmuştur.
kuşkusuz çok yetenekli bir futbolcu. attığı goller, verdiği paslar asla yadsınamaz. tek sorunu bunları sürekli yapmaması. bunun nedeni hem fiziksel yetersizliği, hem liderlik eksikliği kanımca.
umarım beşiktaş'ın onun için yaptığı fedakarlıkların farkındadır ve seneye borcunu öder. iyi bir delgado'yu izlemek her zaman zevktir.
kendisi hakkında çok çok iyi haberler geliyor. iyi bir delgado her zaman büyük bir silahtır ve en az 3-5 maç alacak performans sergiler. umarım beklediğimiz gibi bir sezon geçirir.
vikingur maçında gutiye nazire yaparcasına iyi paslar çıkardı ama hala yetersiz ve korkakça oynamaya devam ediyor.ilginç olan bir durumda shuster'in onu daha çok orta sahanın göbeğinde ileriye nadir çıkan bir oyuncu profiline dönüştürmesi.ama ne olursa olsun delgado yetenekli bir oyuncudur.
rakip kaleden ne kadar uzak oynatılırsa performansı o kadar düşecek , zaten fazlaca olan pas hataları daha da artacak ve sezon başında neden göndermedik ki biz bunu çığırtkanları gün geçtikçe artacaktır.
sayın schuster kariyerinize, isminize , futbol bilginize hayranım ama ernst in yanına delgado yu vermek beşiktaşı felakete götürür 2 yıldır en iyi olduğumuz bölge -savunma- ye yeterli katkıda bulunamayacağını herkesten çok sizin anlamış olmanız gerekirdi.
ya tabata dan vazgeçip delgado ya güvendiğinizi hissettirceksiniz ( tabi bu onu karşı kaleye yakın oynatmakla mümkündür ) ya da tabata yı kadroda tutup delgado ya ''kaç senedir şansını iyi kullanamamışsın gutilerin quaresmaların geldiği bu kadroda sana yer bulmakta zorluk çekeceğim'' deyip takımdan göndereceksiniz.
ayrıca karizmasıyla beşiktaşa çok yakışıtığını söylemeden edemeyeceğim.
caddebostan barlar sokağında bulunan bir dövmecinin tabelasında dövme yaptırdıktan sonra çekilmiş bir resmi bulunan topçu. dövmeyi yaptırmaya gitmişken bir ev de tutsaydın orda denilesi, yıldırım demirören'in saha içindeki yansıması.
fc basel'de geçirdiği 3 başarılı sezon sonrasında dikkatleri çeken ve 2006-2007 sezonunda beşiktaş'a transfer olan, ancak arka arkaya geçirdiği talihsiz sakatlıklar nedeniyle isviçre liginde sergilediği performanstan uzak kalan oyuncu.
son olarakn 2009-2010 sezonu öncesi geçirdiği sakatlık sonrasında sözleşmesi dondurulmuş ve bu süre boyunca hiç bir resmi karşılaşmada forma giyememiştir.
2010-2011 sezonu öncesi hummalı bir transfer dönemi geçiren beşiktaş'ta 1 yıldır hiçbir resmi maçta forma girmemiş olan delgado'nun durumu hala netlik kazanmamış durumda. kimi beşiktalılar, delgado'nun bir türlü bekleneni vermediğinden dem vurup gönderilmesi gerektiğini düşünürken bazı beşiktaşlılar hala delgado'dan umutlu.
her şey bir yana, gitse de kalsa da delgado saha içinde ve saha dışındaki duruşuyla hemen hemen tüm beşiktaşlıların saygısını kazandığı yatsınamaz bir gerçek. zira takım içerisinde hiçbir zaman sorun çıkarmadı. saha içerisinde diğer oyuncularla değil topla mücadele etti. hiç bir zaman hakemle didişmedi. kendini atmadı. kısacası hiç bir zaman spormenlik ruhuna aykırı görüntü çizmedi...
son iki senedir beşiktaşın başında dert olan futbolcu. geldiğinden beri ne oynadığını bir beşiktaşlı olarak hatırlamıyorum. kaç maçı kurtardığını, kaç asist yaptığını konu etmiyorum bile. benim asıl söylemek istediğim beşiktaştan aldığı ücret. senelik 2 milyon euroyu bulan bir ücret alıyor. afedersiniz ama oha! bir yerde yeter demeyi bilmek lazım.