"Ceza derler oğlum buna ceza! Hakim kime kalem kırar düşündün mü hiç? Kimi falakaya yıkarlar, kimi orospu yapıp, kimi aç öldürürler, kim gözünü kırpmadan beynine sıkar kurşunu? Koyun gibi kesilmeyi bekleyen şerefsizler mi, beş paralık düzenleri için hayatlarını peşkeş çeken pezevenkler mi? Söyle lan kim?"
insanın doğuşundan itibaren var olan duygu. yüzde yüz telefon şarjı misali gibi masum doğuyoruz. fakat büyüdükçe yitiriyoruz masumiyetimizi. kazanılan bir duygu değildir masumiyet zaten. bir nevi var olanı koruma iç güdüsü. fakat ne kadar koruyabiliyoruz o soru işareti.
şimdiye kadar izlemediğime ' ah ulan ' dediğim, haluk bilginer'in ve derya alabora'nın çılgın attığı zeki demirkubuz filmi. gelmiş geçmiş en sağlam türk filmlerinden biridir benim gözümde. peşinden gelecek olan kader filminin de tohumlarını ekmiştir aynı zamanda bu film.
basmane ve ulus pavyonları, beyoğlu caddeleri kullanılan mekanlardır.
• bir insanın içinde bulunabileceği en asil hallerden. Kirlenmemişliktir. Zannımca masum olmak utancı da beraberinde getirir. Masum olan utanır. Utanç da mukaddes duygulardandır haliyle.
• halife seçiminde de aranan kriterdir ayrica. Şiî mezheplerce halifeyi belirlemek için görüşlerden birisi masumiyet esasina dayanır.
Şii doktrininde halife masumdur, temizdir, günahsızdır. Halifenin seçimi de buna dayanarak en doğru karardır. Halife sonraki halifeyi-masum masumu-seçmelidir.
Tatbik edilmeďiğini biliyoruz tabii ki halifeliğin zorbaca, islamın halife tayini ögretisine aykırı olarak gasp edilmesiyle.
güzel bir filmdir. öncelikle kader filmini izlemenizi öneririm. olayların ilerlemesi neden böyle oldu diye kafanız karışmasın ama kader filmindeki bazı senaryo hatalarını gözardı etmeniz lazım.
soren kierkegaard, kaygı kavramı kitabinda masumiyetten şöyle bahsetmektedir; Aslında masumiyetin yok edilmesi gerektiğini söylemek
etik açıdan yanlıştır, çünkü yok edilmesi gerektiğini söylediğimiz
an dile getirmiş oluruz; masumiyetin ancak suç ile yok
edilebileceğini unutmamızı etik bize yasaklar. Bu nedenle,
masumiyetten bir dolaysızlık olarak söz etmek, mantık açısından
kendini bilmezlik, bunun buharlaşmasına seyirci kalmak
da küstahlıktır; bir başka açıdan bakarsak, insan bunun
ne olduğunu anlayacak kadar estetik duyarlılığa sahipse,
anladığı şey de uçup gitmişse, o kişi geistreich [akıllı] biridir
ve konuyu unutur.
Âdem’in suç yüzünden masumiyeti yitirmiş olması gibi,
her kişi de onu aynı biçimde yitirir. Eğer onu suç ile yitir
miş olmasaydı, yitirdiği masumiyet olmayacaktı; suç işlemeden
önce masum değildiyse de, hiçbir zaman suçlu olmamıştır.
en saf hissiyatları yaşadığımız duygular bütünü.. o an sanki bir anlığına kopup gidiyorsun dünyadan ve bunun farkına dışarıdan izleyenler varıyor sadece. sen kendin göremiyorsun bunu. karşına bir ayna koysalar belki o saflıkla dahi bu güzel farkındalığı yine yakalayamayacaksın. belki de onu, masumluğu özel kılanda bu.