masumiyet müzesi

entry295 galeri7
    125.
  1. kahramanların ruh hallerinin çok iyi yansıtıldığı bir orhan pamuk eseridir.
    3 ...
  2. 126.
  3. ortalara dogru oldukca sıkmış ve gereksiz uzatmalar yapmis kitaptir. ama okunmasi gerekli bir orhan pamuk klasigidir.
    2 ...
  4. 127.
  5. "aşk, füsun'un karayolları, kaldırımlar, evler, bahçeler ve odalarda gezinirken ve çaybahçelerinde, lokantalarda ve akşam yemeği sofrasında otururken, ona bakan kemal'in duyduğu bağlılık duygusuna verilen addır..."
    orhan pamuk-masumiyet müzesi
    4 ...
  6. 128.
  7. bahsi geçen evi satın alıp şu sıralar müzeye dönüştürmeye çabalayan tescilli yazarımız orhan pamuk'un eski türk filmi tadında aşk romanı.
    3 ...
  8. 129.
  9. ingilizceyi geliştirmek amacıyla ingilizce versiyonu alınabilecek kitaptır. çok komplike cümleler barındırmadığından dolayı rahat bir şekilde anlaşılabilir. ingilizce roman okuyup ingilizcesini geliştirmek isteyenler için iyi bir başlangıç kitabı olabilir. bu kitabı okuduktan sonra ise daha zor kitapları anlamak kolaylaşacaktır.
    4 ...
  10. 130.
  11. tadının damakta kaldığı bir aşkı anlatan orhan pamuk kitabı, severken başkalarına yapılan haksızlıklar size yapılan haksızlıklar ve sonucunda mutlu mu mutsuz mu bittiği anlaşılamayan bir aşk. aşkın birazda takıntı olduğunun kanıtıdır karakterler.
    4 ...
  12. 131.
  13. 132.
  14. hayatında hiç kitap okumamış bir insan okumaya çalışırsa tabi okuyamaz sıkılır beğenmez..
    bu kitabı okuduktan sonra bütün kitaplar basit gelmeye başladıihiç bi kitabı sevmez oldum..defalarca daha okuyabilirm. yeni başlayan arkadaşlarım sıkılıyorlar bırakıyolar ama ortaları sıkıcı gelebilir.kitabın konusu yazılış şekli gerçek oluşu.. herşeyiyle mükemmel bir kitap..
    6 ...
  15. 133.
  16. hayatında hiç kitap okumamış insan sıkılır beğenmez ama çok kitap okumuş insan da beğenmeyebilir zevk meselesi..bir aşk acısı zaten böyle kanırta kanırta yazılabilirdi tebrikler o yüzden yazarına...
    (bkz: hayatımın en mutlu anıymış,bilmiyordum)
    4 ...
  17. 134.
  18. 135.
  19. --spoiler--
    "ben de bir kadını saçlarını, mendillerini, tokalarını, bütün eşyalarını saklayacak, onlarla yıllarca teselli arayacak kadar çok sevdim orhan bey. hikayemi size bütün içtenliğimle anlatabilir miyim?"

    evet sıkıcıydı, gereksiz uzatılmıştı, anlatım bozuklukları vardı ve sonu belliydi. ama böyle bir hikaye, böyle bir aşk yaşanabilir miydi? uğruna müze yaptıracak kadar 9 sene boyunca aşık kalınabilir miydi? düşündüğümde hala tüylerim diken diken oluyor. fakat kemal'in gezdiği sonsuz müzelerden, koleksiyonculardan anlıyoruz ki; insanın sevdiği kişiye ya da bir nesneye verdiği değer, onunla ilgili her şeyi toplayarak, aşırarak, biriktirerek gösterilebilirmiş, sergilenebilirmiş.

    bir şey ilgimi fazlasıyla çekti. üzerinde çok düşündüm. füsun'un kemal'e "ben feridun'la hiç birlikte olmadım" deyişi ve kemal'in zaten buna baştan beri inandığı için füsun'a olan aşkının sürdüğü. kemal demiş ki; bu benim yıllardır kendimi kandırarak inandırdığım şeydi. ben eğer kafamda füsun'la feridun'u birlikteyken düşünseydim, füsuna olan aşkım o kadar uzun sürmezdi.
    --spoiler--
    3 ...
  20. 136.
  21. 137.
  22. Fazlasıyla ilginç bir aşk hikayesi. Çok bildik başlayan bir öykünün giderek ilginçleşmesi belki de... Eski istanbul havasının yeterince solunduğu sayfalarda aynı şeylerin devamlı tekrarlanmasını sevmişiz biz okurken. Hergün o yemek masasına kemalle oturmuşuz. füsun'a kaşık ve çatalları fırlatmak istemişiz. kemal elimizden onları alıp cebine koymuş.

    oysa biz kızardık böyle bir münasebete...

    hem insanlar umutsuzluğa kapıldıklarında, o'nu hatırlatan tüm eşyaları yakarlardı, çöpe yollarlardı, kemal öyle miydi ya! alışamamışız.

    kemal'i anlayamadan okunan bir kitaptı ama insan birini anlamadan da sevebiliyormuş.

    meğer başlarda hiç masum başlamayan bu hikaye, okuduktan sonra masumiyete bürünüyormuş...
    *
    --spoiler--
    keşke orhan pamuk hiç girmeseymiş romana
    --spoiler--
    3 ...
  23. 138.
  24. elimden bırakamadan bitirdiğim, hayatımın romanıdır. bundan sonraki hayatımda bundan daha güzel bir aşk romanı okur muyum bilemiyorum fakat okumak da istemiyorum. en güzeli olarak kalsın istiyorum bende. okuyalı 2 yıl geçti ama hala hayallerimde bütün sahneler, cümleler. o yıllarda yaşamayı istiyorum, kemal'in füsun'u olmayı istiyorum. ya da kemal...*
    3 ...
  25. 139.
  26. Okumak zorunda olduğum iki kitabı hiçe sayıp, saatlerce sıkılmadan okuduğum Orhan Pamuk romanı. Adam yazmış bee kardeşim.
    3 ...
  27. 140.
  28. --spoiler--
    şöyle aşıktım, böyle aşıktım. kafayı yedim, tam kavuşmuşken öldü kitabıdır. 10 sayfalık bir kısa hikayeyi anca dolduracak konusu sündüre sündüre roman olmuştur. bayar.
    --spoiler--
    4 ...
  29. 141.
  30. Bazı insanların konunun basitliğinden yakındığı kitaptır.

    Konu belki bilindik bir aşk hikayesidir. Ama bu kitap aynı zamanda 10 sayfada anlatılabilecek şeyleri 600 sayfada anlatan bir adamın edebi becerisidir. Bazı yerlerde cümle bozuklukları vardır. Bazen çok sıkıyordur. Ama bu adam bunu yazmış kardeşim. Bu adam basit bir aşkı 600 sayfaya sığdırmış. Hepimizin aşkı büyük değil midir? Önemli olan bunu anlatabilmektir. Ellerine sağlık.
    9 ...
  31. 142.
  32. çok güzel başlayıp, sürükleyici bir şekilde devam eden, ancak ortalardan sonlara geçişte sıkan ve uzadıkça uzayan kitaptır. bitiremedim ne yazık ki. yahu evli bir kadının evine bilmem kaç yıl boyunca haftada 4 gece gidilir mi?
    4 ...
  33. 143.
  34. 144.
  35. sadece ask hikayesi olmasi degil, yasandigi donemin ozelliklerini ustalikla anlatan roman. okudugum donemde aklimi basima getirmesi, ve uzun zamandir kotu giden iliskimi bitirmeme yardimci olmasi acisindanda benim icin ayri bir yeri vardir.
    6 ...
  36. 145.
  37. roman dediğin heyecanlandırmalı, düşündürmeli, hissetirmeli nebileyim insanın içinde bir tad bırakmalı. maalesef masumiyet müzesi bunu beceremiyor.
    3 ...
  38. 146.
  39. fisun mudur füsun mudur var ya onun saçını başını yolarım sen kimsin ki 12 yaş büyüğünle sevgili oluyorsun hem de uzaktan da olsa akraban hem de adam nişanlanacak sevgilisi var füsun sen elime geçme füsun...

    ayrıca kitaba göre bakılırsa füsun bildiğin çingene, şimdiki tikilerden. sapsarı saç, esmer ten falan.
    3 ...
  40. 147.
  41. --spoiler--

    Tanrının sunabileceği tüm güzel imkânlara ve konfora sırtını yaslamış bir yaşama sahipken ve ömrünün sonuna dek bu yaşama sahip olacağını zannederken; pek çoklarına göre acınası, zavallı; kendine göre ise yaşanılası ve bir o kadar da mutlu bir hayata sürüklenen, kendi kendini sürükleyen zengin bir iş adamının gerçekliğinin derinliğiyle insanı ürperten aşk hikayesi.
    Diğer eserlerinde olduğu gibi Orhan Pamuk üstün gözlem kabiliyeti, akıl almaz ve sonu gelmez tasvir sanatıyla bu aşk hikayesini, çok farklı açılardan görüp, algılayıp, hak verip, benimsememize yol açıyor.
    Bir aşk, bir adamı değiştiriyor. bir adam, bir değişimin etkisiyle kendinden hiç beklenmeyen yerlerde, hiç beklenmeyen hayatlarda, hiç beklenmeyen yaşantılarda buluveriyor kendini. ve hiç pişman olmuyor, olamıyor...

    --spoiler--
    edit: imla
    2 ...
  42. 148.
  43. sayfa sayısı yarı yarıya azalsa da bişey eksilmeyecektir kitaptan.
    4 ...
  44. 149.
  45. hakkında "orhan pamuk denince akla aşk teması gelmezdi, kitap okunduktan sonra da pek gelmiyor. gerçek aşktan ziyade saplantıların elinde çırpınan birinin güncesi olmuşsa da kabul etmek gerekir ki enfes ve de uzun betimlemelerle anlatılan mekana ve zamana dahil olunduğu hissini veriyor. yazarın başarısı da zaten konudan ziyade bu anlatımdan kaynaklanıyor,sürükleyici bir eser, kusursuz bir kurgu" diye düşündüğüm eser.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük