masumiyet müzesi

entry295 galeri7
    169.
  1. 168.
  2. üç kere okumaya başladığım ve ilk yüz elli sayfasında okumayı yarım bıraktrığım romandır.devamını getiren çok az sayıda insan bu kitabı beğenmiştir.
    3 ...
  3. 167.
  4. "hayatımın en güzel günüymüş, bilmiyordum" şeklinde giriş yapılan roman, bnde pembe kapağı gibi yumusak ve naif bir aşk hikayesi olacagı hissini yarattı. öyle ya adı da üstündeydi, masumiyet müzesiydi!

    apartmanın adı masumiyet olması askın masumiyetine kanıt gibi gösterilmeye calışılmıs fakat yazarın anlatım tarzı "ne masumu be, bildigin yasak asktı bunların ki" hissini vermekten öte gitmedi. sayfalar ilerledikçe de takıntılı ve kasvetli bir ask hikayesiyle basbasa kaldım. kitabı, "hayatımın romanı" gibi bir ifadeyle * piyasaya sürmüş olan orhan pamuk nedense bu kitapta diğer romanlarındaki (benim adım kırmızı gibi) kadar diline özen göstermemiş, anlatım sıkıcı, "ne zaman bitecek bu yaa, ee ne olacaksa olsun" dememize sebep olmuştur.

    kısacası kitabın kapagından, içerigine kadar herseyi ben piyasa için yazıldım, tek derdim para kazanmak diye bagırmaktadır.

    ayrıca not: a güzelim nazan öncelim bir de bu romana sarkı yazmıs.kendilerine teessüf ettiğimi bildirmek isterim.

    bi not daha: yazar üşenmemiş çukurcuma'da bir apartmanda masumiyet müzesi açmıştır.
    3 ...
  5. 166.
  6. orhan pamuk un klasik bir türk romanı. klasik dediysem klişeyi kastettim. tamamını okudum, aslında beğendim. istanbul iyi anlatılmış iyi tasvir edilmiş, ama konu boş.
    ayrıca 2012 mart ayında orhan pamuk tarafından açılacak bir müze..
    2 ...
  7. 165.
  8. yine orhan pamuk, yine akmayan bir kitap. cinsellik fazlasıyla ön planda. kemalin saplantıları dışında bir şey anlatmıyor da zaten.
    sıkıcı olması ve akmaması sebebiyle sonlarına doğru bırakılmış ve okunmamaya karar verilmiş kitap. *
    2 ...
  9. 164.
  10. aşkımı bulduğum, benzerliklerine, betimlemelerdeki ben hissine şaşıp kaldığım ve önyargısız okunupta beğenilmeyeceğine inanmadığım orhan pamuk romanı.
    sibel aşık olunacak kadınsa, kemal de aşkın vücut bulmuş halidir.
    ayrıca istanbul un ve türkiye nin, on yıllık bir dönemini satır satır resmetmesi türk okurlardan çok, yabancı okurlar için büyük bir ekstra ve türkiye yi ve türk insanının doğasını anlamak adına iyi bir fırsat diye düşünüyorum.
    2 ...
  11. 163.
  12. dün başladığım ve elimden bırakamadığım, bugün bitirmek üzere olduğum akıcı kitap. ilk defa orhan pamuk'un bir kitabını okuyorum. ne yalan söyliyim beğendim. bu kitap aşktan çok, saplantıların insan hayatını ne hale getirdiğini anlatıyor bence.
    4 ...
  13. 162.
  14. orhan pamuk, masumiyet müzesi romanındaki füsun karakterine ilk düşündüğü ismin yıldız olduğunu yazmıştır, manzaradan parçalar isimli kitabında. sonra nasıl olduysa ismi değiştirip, füsun yapmış. iyi ki de değiştirmiş. füsun, daha nostaljik bir isim zira.
    2 ...
  15. 161.
  16. --spoiler--
    aslında kimse, onu yaşarken hayatının en mutlu anını yaşadığını bilmez. bazı insanlar kimi coşkulu anlarında hayatlarının o altın anını "şimdi" yaşadıklarını içtenlikle düşünebilir ya da söyleyebilirler belki, ama yine de ruhlarının bir yanıyla bu andan da güzelini, daha da mutlu olanını ileride yaşayacaklarına inanırlar. Çünkü özellikle gençliğinde, hiç kimse bundan sonra herşeyin daha kötü olacağını düşünerek hayatını sürdüremeyeceği gibi, insan eğer hayatının en mutlu anını yaşadığını hayal edebilecek kadar mutluysa, geleceğin de güzel olacağını düşünecek kadar iyimser olur.

    ama hayatımızın tıpkı bir roman gibi artık son şeklini aldığını hissettiğimiz günlerde, en mutlu anımızın hangisi olduğunu benim şimdi yaptığım gibi hissedip seçebiliriz.
    --spoiler--
    2 ...
  17. 160.
  18. --spoiler--
    yıllar sonra kendimi kitaplara verdiğim zaman, o günlerde hissettiğim sıradanlığı ve bayağılığı en iyi ifade eden satırları fransız şair gerard de nerval 'in bir kitabında okudum. en sonunda aşk acısından kendini asan şair, hayatının aşkını sonsuza kadar kaybettiğini anladıktan sonra, 'aurelia' adlı kitabının bir sayfasında, bundan sonra hayatın kendisine yalnızca kaba oyalanmalar bıraktığını söyler. ben de öyle hissediyor, füsun'suz geçirdiğim günlerde yaptığın herşeyin kaba, sıradan ve anlamsız olduğu duygusundan kurtulamıyordum.
    --spoiler--
    5 ...
  19. 159.
  20. yeni başladığım kitaptır. 50. sayfasına kadar geldim elim neremdeydi düşünün onu hatırlamıyorum. kapının çalmasıyla irkildim çok şükür yoksa yerimden kalkamayacaktım.
    6 ...
  21. 158.
  22. sayfalarına bakarken pantolonda şişkinlik oluşturan kitaplardandır.*
    5 ...
  23. 157.
  24. okurken bünyeme fazlasıyla sıkıntı vermiş kitapçıktır. hayır sen gidipte niye orhan pamuk okursun, bu da yetmezmiş gibi para verdim o kitaba yahu.

    not: bir silkinmenin bir ben ne yapıyorum dememin vakti gelmiştir.
    2 ...
  25. 156.
  26. bitirilemeyen kitaplar listemdedir. çok fazla cinsellik üzerinde durulmuş ve tasvirlerde bu konu fazlasıyla işlenmiş bir süre sonra neredeyim ben etkisi yaratmıştır.
    2 ...
  27. 155.
  28. ikinci seferde bitirilen kitap. yani adamın en güzel kitabı bile ikinci seferde "başladığımı bitireyim" gazıyla bitirebiliyorsa, gerisini siz düşünün. hayır, o kadar da önyargılarımı yıkıp okumaya çalıştım bu adamı... lakin olmuyor. bir diğer bitiremediğim kitabı (bkz: benim adım kırmızı).
    2 ...
  29. 154.
  30. güzel kitaptır.orhan pamuk' tan beklenmedik başarı.
    2 ...
  31. 153.
  32. bir türlü bitirilemeyen kitaplaradan.
    2 ...
  33. 152.
  34. Başı ve sonu fena değil de ortadaki Psikanaliz kısmı baydıkça bayan sırf sayfa sayısını arttırmak için yazılmış olandır.
    2 ...
  35. 151.
  36. romandan;

    "bir insanın, başka fırsatları olmasına rağmen onları reddedip sürekli aynı kişiyle sevişmek istemesine, bu mutluluk verici duyguya aşk denirdi."
    7 ...
  37. 150.
  38. bir türk'ün yazdığı en iyi aşk romanıdır.
    5 ...
  39. 149.
  40. hakkında "orhan pamuk denince akla aşk teması gelmezdi, kitap okunduktan sonra da pek gelmiyor. gerçek aşktan ziyade saplantıların elinde çırpınan birinin güncesi olmuşsa da kabul etmek gerekir ki enfes ve de uzun betimlemelerle anlatılan mekana ve zamana dahil olunduğu hissini veriyor. yazarın başarısı da zaten konudan ziyade bu anlatımdan kaynaklanıyor,sürükleyici bir eser, kusursuz bir kurgu" diye düşündüğüm eser.
    3 ...
  41. 148.
  42. sayfa sayısı yarı yarıya azalsa da bişey eksilmeyecektir kitaptan.
    4 ...
  43. 147.
  44. --spoiler--

    Tanrının sunabileceği tüm güzel imkânlara ve konfora sırtını yaslamış bir yaşama sahipken ve ömrünün sonuna dek bu yaşama sahip olacağını zannederken; pek çoklarına göre acınası, zavallı; kendine göre ise yaşanılası ve bir o kadar da mutlu bir hayata sürüklenen, kendi kendini sürükleyen zengin bir iş adamının gerçekliğinin derinliğiyle insanı ürperten aşk hikayesi.
    Diğer eserlerinde olduğu gibi Orhan Pamuk üstün gözlem kabiliyeti, akıl almaz ve sonu gelmez tasvir sanatıyla bu aşk hikayesini, çok farklı açılardan görüp, algılayıp, hak verip, benimsememize yol açıyor.
    Bir aşk, bir adamı değiştiriyor. bir adam, bir değişimin etkisiyle kendinden hiç beklenmeyen yerlerde, hiç beklenmeyen hayatlarda, hiç beklenmeyen yaşantılarda buluveriyor kendini. ve hiç pişman olmuyor, olamıyor...

    --spoiler--
    edit: imla
    2 ...
  45. 146.
  46. fisun mudur füsun mudur var ya onun saçını başını yolarım sen kimsin ki 12 yaş büyüğünle sevgili oluyorsun hem de uzaktan da olsa akraban hem de adam nişanlanacak sevgilisi var füsun sen elime geçme füsun...

    ayrıca kitaba göre bakılırsa füsun bildiğin çingene, şimdiki tikilerden. sapsarı saç, esmer ten falan.
    3 ...
  47. 145.
  48. roman dediğin heyecanlandırmalı, düşündürmeli, hissetirmeli nebileyim insanın içinde bir tad bırakmalı. maalesef masumiyet müzesi bunu beceremiyor.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük